Yolsuzluğun, israfın ve yüksek enflasyonun önünü açarak Türkiye ekonomisini adeta batma noktasına getiren hükûmet, dünyanın en büyük faiz kuruluşlarından olan Dünya Bankası’ndan borçlanma yoluna gitti. Faizle mücadele edildiği iddiasına rağmen Cumhuriyet tarihinin en büyük faiz işlemlerine imza atan hükûmetin Dünya Bankası’ndan alacağı milyar dolarlarca borç, sadece ekonomik krizlere değil, toplumsal ve sosyal krizlere de kapı aralayacak. Dünya Bankası’nın, Türkiye’ye sağlayacağı borç karşılığında birçok dayatmaya imza atacağı belgelendi.

BORÇ KARŞILIĞINDA TÜRKİYE’YE SAPKINLIK DAYATMASI YAPILACAK

Dünya Bankası Grubu İcra Direktörleri Kurulunca Türkiye için hazırlanan “Ülke İşbirliği Çerçevesi” metninin satır aralarında üstü kapalı çok sayıda tehdit ifadeleri yer alıyor. Bu metne göre Dünya Bankası, Türkiye’ye, “kırılgan gruplar” statüsünde meşrulaştırdığı LGBT gibi sapkın oluşumlar için yaşam şartlarının iyileştirilmesini şart olarak sunuyor. Ucu oldukça açık olan “kırılgan gruplar” başlığı, Türkiye gibi halkı Müslüman olan, geleneksel yaşam tarzını benimsemiş bir toplum adına büyük tehlikeler barındırıyor.

SATIR ARALARINA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ DE GİZLENMİŞ

Bu dayatmalar kapsamında, cinsi sapkınlığın hukuki dayanağı olan İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe sokulması gibi, aile değerlerimize yönelik çok sayıda saldırıya yasal dayanaklar oluşturulabilecek. Dünya Bankası’nın sunduğu şartlar bununla da bitmezken, “iklim değişikliğine karşı alınacak önlemler” adı altında karbon ayak izi ve karbon vergisi kapsamında adımlar atılması da istendi.

TÜRKiYE’DEN BAŞKA NELER iSTENiYOR?

Dünya Bankası’ndan alınacak borç karşılığında Türkiye’nin atması istenen başka tehlikeli adımlar da var.

Buna göre, Dünya Bankası, Türkiye’den gıda güvencesi ve iklime uygun tarımın teşvik edilmesini de istiyor. Yani hibrit gıda, endüstriyel tarım, yapay (sahte) et ve gıdanın yaygınlaşması da talep ediliyor.

Yine Türkiye’den talep edilenler arasında Türkiye ekonomisinin küresel değerler zincirine entegre edilmesi de yer alıyor. Kısacası Türkiye’den, küresel kutuplu tek dünya devleti, dinler arası diyalog, DSÖ, FAO, HABİTAT ve UNICEF’e biat edilmesi isteniyor.