- "Bu bölge Mevlana'nın, Hacı Bektaşi Veli'nin, Ahi Evran'ın yaşadığı, sevgi, dostluk, kardeşlik duygularını Anadolu insanına 800 yıl önce aşıladığı ve perçinleştirdiği bir bölgedir. Konya'nın kültürü budur. Bu kültür, bu kentte her zaman sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, hısımlığı, akrabalığı, birbirinin hukukuna saygıyı geliştirmiştir"
KONYA (AA) - CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Konya'da 7 kişinin öldürülmesine ilişkin, "Soruşturma safhası yargı süreçlerinde gizlidir ve delillerin kararmasına yol açabilecek sonuçlar doğuracağı için de bunların açık seçik bir şekilde tartışılması, konuşulması, soruşturma evrakında yer alacak bilgilerin kamuoyuna yayılması hukuk düzenimizde uygun görülmemektedir." dedi.
Şener, partisinin Konya İl Başkanlığında, Ankara Milletvekili Levent Gök, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Parti Meclisi Üyesi Semra Dinçer ve CHP Konya İl Başkanı Barış Bektaş ile dün Konya'da aynı aileden 7 kişinin öldürüldüğü olayı değerlendirdi.
Yaşanan olay sonrasında herkesin üzüntülü olduğunu vurgulayan Şener, CHP olarak konunun değerlendirilmesi ve taziye sunmak amacıyla Konya'ya geldiklerini söyledi.
İl yönetiminde olayla ilgili bilgi alışverişinde bulunduklarını, Konya Valisi Vahdettin Özkan ve Konya Emniyet Müdürü Engin Dinç ile görüştüklerini anlatan Şener, "Şehir Hastanesi'ne geçtik. Bu menfur olay sonrası hayatını kaybeden 7 vatandaşımızın yakınları, akrabaları, sevenleri hep hastane önündeydi. Onlara taziyelerimizi sunduk. Duygularını, düşüncelerini aldık. O aileden hayatta tek kalan evlatlarıyla görüştük. Taziyelerimizi sunduktan sonra duygularını, düşüncelerini kendisinden aldık. Ailenin büyük babası yine orada hastanenin önündeydi onunla da konuştuk, ona da taziyelerimizi bildirdik." diye konuştu.
Şener, bu menfur olayın Konya'da 100 yıllardır var olan sevgi ortamını, Türk-Kürt kardeşliğini zedeleyemeyeceğini vurguladı. Konya'nın yüzyıllardır sevgi kültürü oluşturduğunu, tüm Anadolu'ya bu sevgi ve kardeşlik duygularını yayan müstesna kentlerden biri olduğunu dile getiren Şener, şöyle devam etti:
"Bu bölge Mevlana'nın, Hacı Bektaşi Veli'nin, Ahi Evran'ın yaşadığı, sevgi, dostluk, kardeşlik duygularını Anadolu insanına 800 yıl önce aşıladığı ve perçinleştirdiği bir bölgedir. Konya'nın kültürü budur, bu kültür bu kentte her zaman sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, hısımlığı, akrabalığı, birbirinin hukukuna saygıyı geliştirmiştir. Barış kenti olmuştur her zaman. Bu barış duyguları bugüne kadar varlığını sürdürmüştür. Hiçbir zaman etnik ve inanç farklılıkları nedeniyle insanlarımızın birbirine kin, düşmanlık duygusu taşımadığı, birbirlerini hoş görmeyi tarihi birikimleriyle, milli birikimleriyle öğrendiği bir kentteyiz. Bu olayın da yine aynı şekilde birliğimizi, beraberliğimizi zedelemeyeceğini ve bu kentte, bu ülkede Kürt-Türk ayrımı yapmaksızın, etnik inanç düşünce farklılıklarını bir ayrışma konusu haline dönüştürmeden birlikte kucaklaşarak yarının güçlü ülkesini inşa edeceğimizi düşünüyoruz."
Şener, ülkede farklı düşünen insanların, farklı etnik grupların olduğunu ama tüm yurttaşların bu ülkenin vatandaşı olarak bir arada yaşamaktan mutlu olmaları, enerjilerini sinerjiye dönüştürmelerinin en temel öncelik olduğunu söyledi.
- "Bugün hassas bir gündür"
Şener, olayın ayrıntısına girmenin yargı açısından doğru olmadığını vurgulayarak şunları kaydetti:
"Soruşturma safhası yargı süreçlerinde gizlidir ve delillerin kararmasına yol açabilecek sonuçlar doğuracağı için de bunların açık seçik bir şekilde tartışılması, konuşulması, soruşturma evrakında yer alacak bilgilerin kamuoyuna yayılması hukuk düzenimizde uygun görülmemektedir. Ancak şunu bilmemiz gerekmektedir ki bugün hassas bir gündür ve bu tür olaylar cereyan ettiğinde duygularımızla, heyecanlarımızla, nefretlerimizle konuştuğumuz zaman ülkemize faydalı olamayız. Ülkemize faydalı olmanın yolu özellikle siyasetçiler açısından faydalı olmanın yolu duygularımızı yeri gelecek içimize gömeceğiz, bağrımızı duygularımızın hislerimizin mezarı haline getireceğiz ama aklımızla mantığımızla konuşup, aklımızla ve mantığımızla hareket edeceğiz ve geleceği planlayacağız. Bu ülke açısından en kaçınılmaz ana çizgi olmak zorundadır."