Koronavirüse karşı yerli olarak geliştirilen, 'Turkovac' aşısının güvenilirliği ve etkinliğinin kanıtlanmasının ardından Faz-3 çalışmalarının sonucu bekleniyor. Prof. Erhan Akdoğan'dan da 'seri üretime hazırız' mesajı geldi.
Koronavirüse karşı geliştirilen yerli aşı Turkovac’ın Faz-3 çalışmaları, 500 kişilik bir ekiple tüm hızıyla sürüyor.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Başkanı Prof. Erhan Akdoğan, güvenliği ve etkinliği kanıtlanan Turkovac için, “Gözümüz Faz-3’ten gelecek müjdeli haberde. Bittiğinde tüm alt yapımız hazır. Aşı fabrikalarından yüksek kapasiteli olanı yerli aşının üretimine başlayacak” dedi.
Yerli aşı Turkovac için Faz-3 çalışmaları hızla ilerliyor. Türkiye’nin sağlık alanında attığı en önemli adımlardan biri olan yerli aşı Turkovac, oldukça zorlu bir sürecin meyvesi. İşte bu süreçte taşın altına elini koyan en önemli kurumlardan biri de Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) oldu.
Toplumda büyük heyecan uyandıran yerli aşı sürecini Yeni Şafak’a anlatan TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan, “Turkovac, koronavirüs salgınının tüm dünyayı kuşattığı süreçte Kayseri Erciyes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ve ekibinin laboratuvarda TÜSEB’in desteği ile aylarca sürdürdüğü bir çalışmanın ürünü. Gerçekten çok çalıştılar, çok yoruldular. Yerli aşıyı Faz-3 noktasına getirmeyi başardılar” dedi.
UYKULARIMIZ KAÇTI
Zorlu bir mesai süreci geçirdiklerini anlatan Akdoğan, “Uykularımızın kaçtığı geceler oldu. Merkezimiz İstanbul’da ancak son dönemlerde aşı çalışmalarını Ankara’dan kontrol ettik. Bu süreçte devletimizin tüm kurumları, sağlık personelleri ve akademisyenler inanılmaz bir gayretle gece gündüz çalışarak yerli aşıyı Faz-3 aşamasına getirdi. Bu sorumluluk yüklü süreci, bir olarak aştık. Ümitsizlik bizim literatürümüzde yok“ diye konuştu.
Faz-3 çalışmasının tamamen TÜSEB’in koordinasyonunda ilerlediğini söyleyen Akdoğan, “Turkovac aşısının Faz-1 ve Faz-2 aşamalarında lokal olarak kas ve baş ağrısı dışında ciddi yan etki oluşmadı. Faz-3 için ise çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Yerli aşının Faz-3 çalışmaları için 1 milyon kişi gönüllü oldu. Çalışmalar kapsamında 30 merkez olacak ve bu merkezler sırayla devreye alınacak” dedi.
Faz-3 çalışmaları bittiğinde üretim aşamasına geçileceğini hatırlatan Akdoğan şunları söyledi:
“Biz şu an bilimsel sürecin son aşamasındayız ama çalışmalarımız devam ediyor. Bu başarının arkasında 500’den fazla kişinin emeği var. Diğer yandan TÜSEB bünyesinde seri üretim için hazırlıklar sürüyor. Ülkemizde çok sayıda aşı fabrikası var. Bazı aşı üreten fabrikalarda standardizasyon işlemleri tamamlandı. Gözümüz Faz-3’ten gelecek müjdeli haberde. Faz-3 bittiğinde tüm alt yapımız hazır. Söz konusu aşı fabrikalarından yüksek kapasiteli olanı yerli aşının üretimine başlayacak”
AR-GE BİRİKİMİMİZ VAR
Prof. Dr. Erhan Akdoğan, kısa sürede aşıların hayata geçirilmesiyle ilgili kafa karışıklığına da açıklık getirdi. Türkiye’nin uzun yıllar aşı alanında çalışma yaptığını söyleyen Akdoğan, “Turkovac bu çalışmaların önemli bir meyvesi. O yüzden Kovid-19 Türk aşısı bu denli hızlı yol aldı. Türkiye’de çok ciddi bir aşı AR-GE’si oluşmuş durumda. Ülkemizde yürütülen 10 yerli aşı çalışması var. Koronavirüs salgını sona erdiğinde başka salgınlara karşı da altyapı manasında hazırız. Olmasını ümit etmiyoruz ama yeni bir salgın dalgasıyla karşılaşırsak, altyapı olarak mücadele edecek AR-GE birikimimiz var” şeklinde konuştu.
GÜVEN VE ETKİNLİK KANITLANDI
Turkovac’ın inaktif bir aşı olduğunu anlatan Akdoğan, “Aşı üretiminde çeşitli teknikler var. Bu tekniklerden en bilinen inaktif dediğimiz teknik. Kovid-19’a neden olan SARS-COV2 virüsünün laboratuvar ortamında çoğaltılarak hastalığa neden olmayacak şekilde etkisiz hale getirilmesiyle yapılıyor. Turkovac, dünyada en bilinen aşı tekniğiyle üretildi” dedi.
Aşının klinik öncesi çeşitli deneylerden geçtiğini hatırlatan Akdoğan, “Faz-1 ve 2 aşamaları Erciyes Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Aşının güvenilirliği ve etkili olduğu kanıtlandığı için Faz-3 çalışmaları başladı. Artık binlerle ifade edilen kişilerde aşı çalışmaları yapılabilir hale geliyor.” diye anlattı.
KAYNAK: YENİ ŞAFAK