5 Aralık 2025, Cuma
10:53
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

On dört yıl önce yöneticisi olduğu Seydişehir Mahmut Esat Orta Okulu’nun tertip ettiği ‘ŞİİRLERLE SEVGİ DİYARINA YOLCULUK’ adı bir programa davet eden sevgili Nizamettin Doğan’ın sesini uzun bir aradan sonra yeniden duymak ne güzeldi! O ses bu defa Seydişehir Milli Eğitim Müdürü olarak emekli öğretmenler için Seydişehir Belediyesi ile ortaklaşa düzenledikleri ‘Vefa Gecesi’ne çağırıyordu fakiri.

        Duygulandım; çünkü artık kaybolmaya başlayan değerlerimizden ‘vefa’ adına çok güzel ve bir o kadar da gurur vericiydi benim için.

        Gittim…

        Gördüğüm manzara şaşırtıcı değildi. Seydişehir Millet Bahçesi’ndeki salonun girişi ve içerisi ak saçlılarla doluydu o akşam.

        Uzun zamandır birbirini göremeyen eğitim emeklileri (ihtiyar delikanlılar) bu güzel vesileyle sohbete muhabbete dalmış, malum şarkıda ifade edildiği gibi habersiz geçip giden o güzelim yıllarının hasretini gideriyorlardı.

        Özenle servis edilen nefis bir yemeğin ardından programa geçildi. İlçe Milli Eğitim Müdürü’müz Nizamettin Doğan, Belediye Başkanımız Hasan Ustaoğlu ve Seydişehir Kaymakamı Cevdet Bakkal Beyler öğretmenlik mesleğinin önemini ve yıllarını bin bir meşakkatle ama sevgiyle eğitime vermiş bu ak saçlılara vefayı dile getiren, güzel, duygu yüklü konuşmalar yaptılar.

        Ak saçlılar adına Saffet Uyar ile Fahrettin Hoca çağrıldı kürsüye. Saffet Bey’in eğitimin sevgi ve fedakârlık mesleği olduğu, nesilleri bir milleti millet yapan değerlerle onların şekillendirdiği, Aybüke Yalçın gibi şehit öğretmenlerimizi anıp aramızdan ayrılanlara rahmet dilediği ve çok anlamlı bulduğunu ifade ettiği ‘Vefa Gecesi’ni düzenleyenlere teşekkürünü belirten heyecanlı konuşması oldukça kapsayıcı idi.

        Nihayet geceye damgasını vuran güzel ilçemiz Seydişehir’deki okullarda görev yapmakta olan müzik öğretmenlerimiz oldu. Birlikte çalıp söyledikleri birbirinden güzel şarkılarla doğrusu ak saçlıların gönüllerini fethetmeyi başarmışlardı. 

        Sevgili Nizamettin Bey, davetinde bu gece için kısa bir konuşma yapmamı istemişti. Bundan affımı istemiştim. Görüşmeden sonra zihnim beni on dört yıl öncesine götürüverdi. Kabul etseydim o gece yapacağım konuşma 14 Mayıs 2011’de Mahmut Esat Ortaokulu’nun ‘Şiirlerle Sevgi Diyarına Yolculuk’ programı ilgili aşağıdaki izlenimlerim olurdu.

        ***

        “Bir yolculuğa çıkarken yanınıza almak istediğiniz üç şey ne olur?” Böyle bir soruya muhatap olan birçok kişinin saydığı üç şeyden birinin kitaplar özellikle de şiir kitapları olduğunu biliriz. Çünkü yolculuklarda kitaplar, hele şiir kitapları ekmek kadar tuz kadar kıymetlidir.

 

        Hakikaten şiirlerle yolculuk yahut yolculukta şiirler, yolculuğun meşakkatini azalttığı için yol uzun olsa da çabuk bittiği sanısı uyandırıyor kişide bir bakıma.

 

        Şirin ilçemizin ilim irfan yuvası tarihi okulu Mahmut Esat İlköğretim Okulunun ‘ŞİİRLERLE SEVGİ DERYASINA YOLCULUK’ adını verdikleri programı izlemeye giderken aklıma geliverenler bunlar oldu. Bir de okul müdürü sevgili Nizamettin Doğan’ın telefonla “Hocam, Bu akşam Belediye Düğün Salonu’nda Şiir Dinletisi programımız var, katılırsanız …” şeklindeki daveti beni, sevgilisinin gönderdiği ilk mektubu okuyan divane âşık gibi duygulandırdı adeta. Bu duygu ile salona gitmeye hazırlanırken rahmetli Âşık Veysel’in dizeleri takıldı dilime:

 

        “Yeni mektup aldım gül yüzlü yardan

        Bekletme yolları gel deyi yazmış

        Sivralan köyünden bizim diyardan

        Dağlar mor menekşe gül deyi yazmış”

        …

        Salona girdiğimizde sahnede isimlerinin Yaren Acır ile Rabia Yeni olduğunu öğrendiğim iki öğrenci “Özledim Anne” adlı bir şiiri seslendiriyordu. Salon duluydu, sahne iyi düzenlenmişti. Projeksiyon denen cihazla okunan şiirlerin dizeleri de uygun fon eşliğinde perdeye yansıtılıyordu. Bu duygu yüklü uzun şiiri Burak Siyahkoç’un okuduğu “Geri Gelen Mektup” izledi. Sevgi temasının belirgin olduğu şiirlerden biri de Aslıhan Seher Kılıç isimli öğrencinin okuduğu “Yeryüzü Aşkın Oluncaya Dek” adını taşıyordu. Doğrusu iyi seçilmiş çok güzel şiirlerdi bunlar ve ben bunlardan bazıların ilk defa dinliyordum.

 

“Aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

Aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
işte yüzünde badem çiçekleri
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
sen misin seni sevdiğim o kavga,
sen o kavganın güzelliği misin yoksa...” Adnan Yücel

       

        Sonra Sena Çatal adlı öğrencinizden Yavuz Bülent Bakiler’in  “Gözlerin İstanbul Oluyor” şiirini, ardından Yasemin Dilara Uçdu’nun okuduğu peygamber sevgisini dile getiren “Yetiminim” adlı şiiri dinledik.

 

        Yağmurlu bir Seydişehir akşamı dışarı soğuktu; ama salon, öğrencilerimizin okuduğu birbirinden güzel şiirlerle ve bu şiirlerin seyircilerde uyandırdığı coşku ile iyice ısınmıştı. Hele Nurefşan Kelle isimli öğrencimizin seslendirdiği Nurullah Genç’e ait “Siyah Gözlerine Beni De Götür” adlı şiiri okunurken “Şiirlerle Sevgi Deryasında Yolculuk”un en duygusal anları yaşanıyordu salonda.

“ Pembe uçurtmalar yolladığından beri

sarardı tiryaki menekşeleri

sonbaharın tozlu kafeslerinde

sevgi turnaları yakalıyorum

turnalar gidiyor; ben kalıyorum

avareyim, asudeyim, yorgunum

bilmiyorum neden sana vurgunum

Erzurum garında banklar üstünde

uyku tutmuyor karanlıkları

yitik düşlerimi kovalıyorum

gölgeler gidiyor; ben kalıyorum.”

 

      Program, Gizem Korucu’nun seslendirdiği “Korkmuyorum Seni Sevmekten”, Zeynep Çiçekçi’nin Sen SenSen ve Sıla Yıldız’ın seslendirdiği “Unutamıyorum” adlı şiirlerle ardından da gitarıyla Aybike Elbi, kemanıyla Nükhet Akgün ve bağlamalarıyla İsa Emre Mert ile Mehmet Babacan adlı öğrencilerin verdiği minik konserle sona erdi.

    Yağmurlu bir mayıs akşamı salonda öyle güzel bir atmosfer oluşmuştu ki programın sonunda bir değerlendirme konuşması yapması için davet edilen Milli Eğitim Müdürü’müz Necip Şan bile bu coşkuya kendini kaptırmış, Attila İlhan’ın “Ben Sana Mecburum” şiirini okuyarak başlamıştı konuşmasına.

    Her şeyin en iyisine, en güzeline layık güzel ilçemiz Seydişehir’de sevgiyle başlanan bir yolculuk tüm yolcularda güzel izlenimler bırakarak sona eriyordu.

 Bu vesileyle Mahmut Esat İlköğretim Okulu müdürü Nizamettin Doğan’ı, bu okulun Türkçe öğretmenleri Ali Akbaş ve Necati Yüksel’i kısaca “Şiirlerle Sevgi Deryasına Yolculuk”u düzenleyen ve bu programda emeği olan öğretmen, öğrenci, veli, yönetici herkesi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyor, sözlerimi programın davetiyesine çok iyi düşünülerek yerleştirilen şu dizelerle bitiriyorum.

 

“Sevgi bahar, sevgi rahmet

Sevgi kazanç, sevgi servet

Sevgi dostluk, sevgi sohbet

Ömrün tadı tuzu sevgi”

***

Öğrenci-öğretmen, asker-sivil, memur- amir... Kim olursa olsun, millet ve memleket sevdasıyla gök kubbemizde bir hoş seda bırakıp gidenlerimizin cümlesine de onlara vefa gösterenlere de selam olsun.

Selamların en güzeliyle, sevgiyle…

Hacı Halim Kartal                      19 Mayıs 2025

   

   

 

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı