BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Dua kulun bütün içtenliği ile yüce Allah'a yönelip ondan olumlu istek ve dileklerde bulunmasıdır.Beddua ise bir kimsenin başına kötü ve olumsuz musibetler gelmesi için yapılan duadır.Bunlarla bağlantılı olarak beddua ile bazen eş değer olarak kullanılan lanet etmekte Allah'ın bağış ve merhametinden uzak olması için birisine beddua etme manası taşır.[1]

Beddua ve lanet bazı hadisi şeriflerde aynı manada kullanılmıştır. Bedduanın geçerli ve caiz olduğu haklı nedenler vardır.Mesela “Allah çirkin sözün, açıkça söylenmesinden asla hoşlanmaz. Ancak zulme uğrayan kimsenin durumu başkadır. Allah, her şeyi hakkiyle işitir ve kemâliyle bilir.[2]

Ayrıca Peygamber Efendimiz Müslümanlara işkence eden müşriklere, İslam davasına şiddet ve baskı yoluyla karşı koyanlara, ihanet edip hafız sahabeleri katledenlerebeddua etmiştir.Örnek vermek gerekirse Mekke'de küfrün öncüleri olan Ebu Cehil Ümeyye b.Halef,Utbe b. Rabia,Şeybe b. Rabia,Ukbe b.EbiMuayt’ında içinde bulunduğu topluluğa beddua etmiş ve bunlar bu bedduanın ardındanBedir'de öldürülmüşlerdi.[3]

Efendimiz,Muaz b. Cebel’i Yemen’e vali gönderirken “mazlumun bedduasından sakın” diye emretmişti.[4]Bir-i Maune’de Efendimizin dizi dibinde yetişmiş, kurra hafız 70 sahabe ihanetle pusuya düşürülerek şehit edilinceEfendimiz tam 40 gün sabah namazı kunutundaAdel ve Kare kabilesine beddua etmişti.Hendek’te ikindi namazının kaçırılmasına sebep olan Yahudi ve müşriklere yine ibadetlerden alıkoydukları için beddua etmişti.

 Efendimiz bu gibi istisnai hadiseler dışında bedduaya tevessül etmemiş ihsan ve merhametle muamele etmiş, “Kim sabreder ve bağışlarsa, işte bu güçlü irade gerektiren işlerdendir.[5]emrine uygun davranmıştır.

Efendimiz Taif’te taşlanıp kanlar içinde kalmasına rağmen nefsi için beddua etmemiş aksine Taif’lilerin gelecek nesilleri için hayır duada bulunmuştur.Münafıkların Medine’de onca taşkınlık, fitnelerine rağmen beddua etmemiştir.Hem Hz. Peygamber’in hem de ümmetin namusu olan Annemiz Hz. Aişe’ye yapılan büyük zina iftirası olayına karışanlara bile beddua ve lanet etmemiştir.Zira O “Ben lanetçi olarak gönderilmedim”[6] diyen bir yüreğe sahipti.Uhud’da kendisini yaralayıp dişini kıranlara,süt kardeşi ve canından çok sevdiği amcası Hz. Hamza’nın ciğerini sökenlere beddua etmemişti.

Hasılı kelam Müslümanların gelişigüzel birbirleri aleyhinde beddua etmeleri, ağız alışkanlığıyla da olsa ebeveynlerin çocuklarına, çocukların ebeveynlerine,akrabaların birbirine, hatta ve hatta insanın bindiği arabaya, oturduğu eve kullandığı eşyaya lanet ve beddua etmeleri Nebevi ahlakla bağdaşmaz.

Mümine lanet (beddua) etmenin onu öldürmek gibi olduğu[7] vecizesinin ne kadar sarsıcı olduğunu umarım takdir edersiniz. Yine yapılan bir bedduanın yerine vardığında haksız yere yapıldığı anlaşılınca sahibine döndüğü[8] gerçeği beddua etmenin tekfir yani dinden çıkma suçlaması ile benzer bir özellik taşıdığını göstermektedir.

Efendimiz (as) hayatından anladığımız kadarıyla Allah'a ve Allah'ın peygamberlerine, dinin sembollerinebilinçli ve kasıtlı düşmanlıkedenlerebeddua edilebilir. Mazlumları müminleriinsafsızca ve sadistçe katleden, yerlerinden süren, soykırımdan geçiren Siyonistlere ve onların arkasındaki süper güçlere beddua edilebilir. Onun dışında bedduanın Müslümanlar arasında bir silah gibi kullanılması doğru olmaz. Bu alışkanlık haline getirilemez. Alışkanlık edinilmişse bunun terkedilmesi gerekir.  Bu vesileyle Gazze soykırımının 117. Gününde gece namazlarında, sabah namazı ve seherlerdemazlumlara dua, Allahtan yardım ve zafer, zalimlere lanet ve bedduayı ihmal etmeyelim.

 


[1] DİA, İslam Ansiklopedisi, “Beddua” maddesi.

[2] Nisa-148

[3]Müslim Birr, 393 ve 397.

[4]Buhari, Mezalim 9.

[5] Şuara-43

[6]Müslim Birr, 87.

[7]Buhari, Edep, 44.

[8]Tirmizi,Birr, 48.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.