BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Sözlerin en doğrusu, en sağlamı, en güzeli ve haliyle en etkileyici olanı âlemleri Rabbi olan; daha çok aziz, azım, alim, rahim, kerim sıfatlarıyla andığımız Allah’a aittir. Kur’an’ın halkımızın dilindeki meşhur isimlerinden biri de Kelam-ı Kadim’dir.

        İbrahim suresinin 24,25 ve 26. ayetlerinde güzel söz, alternatifi olan çirkiniyle birlikte ağaç benzetmesiyle dikkatimize sunulmuştur: “Allah’ın güzel bir söze nasıl bir benzetme yaptığını görmez misin? O, kökü (yerde) sabit, dalları göğe uzanan alımlı bir ağaç gibidir; Rabbinin izniyle o her mevsim ürün verir. İşte Allah belki öğüt alırlar diye insanlara böyle misaller veriyor. Çirkin bir söz ise ekili olduğu yerden kökten sökülüp çıkarılmış (kendi başına) ayakta duramayan zavallı bir ağaç gibidir. Allah, inanıp güvenen kimseleri sabit, sağlam bir sözle hem dünyada hem de ahirette sapasağlam (dimdik ayakta) tutar; …”

        İnsan kelimelerle düşünür, düşündüklerini en etkili biçimde kelimelerle anlatır. Rabbimizin rızası daima sözün de eylemin de güzel ve yararlı olanındadır. Amaç insanların iki cihan saadetidir.

        Güzel söz, güzel davranış ilişkisini Fatır suresinin 10 ayetinde görüyoruz: “Kim kalıcı şeref istiyorsa, iyi bilsin ki bütün bir şeref itibarın kaynağı Allah’tır. O’na sadece güzel sözler yükselir, o sözleri yücelten ise imana uygun eylemlerdir. Gizliden gizliye çirkin entrikalar tasarlayanlara gelince, onları şiddetli bir azap beklemektedir; bu gibilerin tuzakları da hiçe çıkacaktır.”

Güzel sözleri ancak eylemle yücelir, değer bulur. Aralarında hiçbir şekilde kopukluk olmaması gerektiğini hatırlatan şu iki ayet hatırlatmadan çok ayıplamaya hatta azarlamaya daha yakın durmaktadır.

“Siz ey iman edenler! Niçin söylemlerinizle eylemleriniz birbirine uymuyor! Yapmadığınız/yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında ağır (sonuçları) olan nahoş bir davranıştır.” (Saf/2,3)

İlişkilerimizin tomografisini de MR sonuçlarını da en net biçimde gözlerimizin içine sokan bu ayetlerden sonra söylenecek bir şey kalmıyor aslında. Becerebilirsek anlamlı bir sükût, derin bir muhakeme merhem olabilir belki göz göre göre kronik hale getirdiğimiz dertlerimize…

Hayatımızı anlamlı kılan en temel ilkelerden kopup gittiğimizin en acı tablosudur bu!

İnsanlık yararına iyi, güzel, doğru, adil iş ve eylemler toplamı diyebileceğimiz salihatı unutup da yakın çıkarlarımızın gereklerini yerine getirmek için dalıp gittiğimiz vadilerde başımız dara düştükçe sesimizi duymuyormuş gibi ettiğimiz bangır bangır dualarımız Allah’a ulaşır mı?

Sözlerimiz ve eylemlerimiz arasındaki bu yaman çelişkiyi Ozan Arif bakın nasıl dile getirmiş:

“Müslümanlık çünkü adımız bizim.
        Adımız gibi mi tadımız bizim?
        Eksik mi dedimiz, kodumuz bizim?
        Fitnesiz, fesatsız duruyor muyuz?

İslâm'ın şartı beş, imanın altı,
        Diyerek işleriz her türlü haltı…
        Aklımıza gelmez toprağın altı.
        Emaneti sağlam koruyor muyuz?

Esiri olmuşuz malın, servetin,
        Zinanın, şehvetin, kovu, gıybetin,
        Vatanın, milletin, dinin, devletin,
        En ufak işine yarıyor muyuz?”

Sorular can yakıcı; çünkü hepsi itiraf etsek de etmesek de gerçek.

Güzel davranışlarla desteklenmeyen güzel sözler; riyanın, yalanın ve her şeyden/herkesten önce kendi kendini aldatmanın görmek istemediğimiz yüzü değil mi?

Düştüğümüz yer nereyse doğrulup ayağa kalkacağımız yer de orasıdır. Orası Rabbimize karşı her zaman sorumluluk bilincini kuşanarak yaşama iradesi gösterebileceğimiz her yerdir.  

Sözü sözlerin en güzeli Rabbimizin bir ayetiyle bitirelim: “O kullar ki, sözün tamamını dinlerler ve en güzeline uyarlar. İşte Allah’ın kendilerine doğru yolu gösterdiği kimseler bunlardır; işte onlar, akletme yetilerini kâmil manada kullananlardır.” Zümer/18

Pandemi nedeniyle ‘Hayat eve sığar’a bayramı da ekledik. Ne yapalım her şeyin başı sağlık. Sağlık olsun.

 Bayramınız mübarek olsun efendim.

Selamların en güzeliyle…

H. Halim Kartal                21 Mayıs, 2020

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.