BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

    ?Vatanımda sular akar başıboş

     Herkes birbirini kakar başıboş

     ?

     Allah?ım sen acı bu saf millete

     Akşam yatar sabah kalkar başıboş? NFK

 

    Okulumuzun  rehberlik hocası Hatice Hanım: ?Okul dergisi çıkarıyoruz  ,bir yazı bekliyorum bu dergi için?

 demişti geçen gün .Aklımda bir şeyler vardı; ancak sıcağı sıcağına kaleme alınmayınca dağılıp gidiyor.

 

    Zannediyorum rehberlik dersinde öğrencilerle sohbet ederken dersin sonuna doğru biraz da can sıkıntısından olacak, söylediğim bir söz meşgul etmişti zihnimi: ?Gençler her birimiz cemiyet denilen dev bir makinenin dişlileri gibiyiz.Her bir dişli başka bir dişliye bağlı o da bir başkasına ??

 

   Konumuz, ?meslek seçiminin hayatımızı nasıl etkileyeceği? idi .Dakikalardır konu üzerinde düşündürmeye,konuşturmaya çalıştığım gençleri bir türlü arzu ettiğim yönde hareket ettiremiyordum.Belki bu örnekle bir kıpırtı meydana getirebilirim, diye düşünmüş olmalıyım.

 

   Ben bunları söylerken birçoğunun aklı ertesi günkü sınavda, bazılarının zilin çalmasına kaç dakika kaldığında, kimileri de son ders olduğu için okul bahçesine kadar gelen servis arabalarını düşünüyor olabilirlerdi.

 

   Ders bitti,koridoru her zamanki sesler doldurdu.Ben öğretmenler odasına,oradan her zamanki yollardan geçerek evime giderken o sözü düşünüyordum. ?Her birimiz  büyük ve karmaşık bir cemiyet makinesinin dişlileri gibiyiz.?

 

   İyi de içimi kaplayan bu burukluk neyin nesiydi?

  Sorun bu dişlilerin pek iyi çalışmıyor olmasıydı.Düzgün çalışanlar vardı,bozuk çalışanlar vardı;  bozuk çalışan dişliler düzgün işleyenleri yalama yapabilir,normal işleyişini bozabilir,daha kötüsü makinede tamiri zor hasarlara sebebiyet verebilirdi.Makinenin ahenkli gürültüsüz verimli çalışması lazımdı .Aslında hepimizin arzusu buydu.

 

   Ben gençlerimizin bu toplumun bir parçası olarak sorumluluk duygusu ile hareket etmelerini ,kim olursak olalım nerede olursak olalım, yaşamımıza bu duygunun  yön vermesi gerektiğini hissettirmeye uğraşıyordum.

 

  Bana ne?cilikten vurdumduymaz?lıktan, plansız programsız yaşamaktan kurtulalım istiyoruz.

  Batı toplumlarıyla aramızdaki uçurumun bir nedeninin onların bu duyguyu insanlarına çok iyi öğretebilmelerinde  olduğunu biliriz bir çoğumuz.Ve gene biliriz ki:

 

   Onlar çevreye karşı daha duyarlıdır;biz kirletir ,berbat eder, atarız her şeyi tabiatın bağrına.

   Biz bugünü kurtarmaya çalışırız, onlar yüz yıl sonrasını düşünüp davranış ,iş ,strateji geliştirirler.

   Biz hesabımızı iyi yapamıyoruz

   Bize göre hava hoş?

   Bize göre gelen ağam giden paşam.

   Bize göre bugün ye, yarın Allah Kerim.

   Bize göre bir günün beyliği beylik.

   Felekten bir gün çalmak bize göre.

   Kurtlarını dökmek? gibi daha birçok söz ve deyim dolaşır aramızda.

   Bize göre?

   Bize?

   Biz?

 

  Biz cemiyet denen büyük makinenin dişlilerini diğer dişlilerle uyumlu ,dayanıklı ve seri çalışan dişliler olarak üretmek zorundayız

  Ben mutluluğun, fert fert sorumluk duygusunun bulaşıcı bir hastalık gibi bütün topumu sarmasında ve sabahtan akşama bu duyguyla hareket etmemizde olduğunu görüyorum.Eğitimi ,eğitilmeyi yürekten istememizde saklı olduğunu görüyorum.

  Yarınları bugünden görüp hesabını iyi yapan ileri görüşlü,sorumluluk duygusu taşıyan fertlerden oluşan bir cemiyet makinesi demek ,huzurlu bir toplum demek, mutluluk demek, yaşadığımız zamanı ve mekanı cennete çevirmek demek.Yoksa ebediyen cehennemi bir hayatı yaşamaya, dünyayı,her şeyi birbirimize zehir etmeye talibiz demektir.

   Şu cemiyet makinesinin dişlilerinin nasıl çalıştığını  bir güzel düşünmeliyiz diye düşünüyorum.

   Yahut İstiklal Marşı?mızın şairi M.Akif gibi bakmayı deneyelim mi bu cemiyet denen dev makineye:

 

  ? Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim?

    Onu dindirmek için çifte yerim, kamçı yerim

    Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım

    Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.