6 Aralık 2025, Cumartesi
04:09
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

İlkokul 5. sınıfta okurken, okulumuza gelen ilköğretim müfettişi tarafından keşfedilmiştim. Operasyon olmaya.

            O öylesine gözlem yapmıştı ki, boğazımın sol tarafında oluşan küçük şişliği fark edip;

            ?Ailene söyle. Seni doktora götürsünler. Yatılı okullara girmene engel teşkil edebilir.? Demişti.

            1963 yılının sağlık hizmeti imkânları ve ailevi sosyal güvence kıstasları içerisinde; en yakın Devlet Hastanesine başvurdum. Orada yarım saatlik bir uğraş sonrası, boğazımdan parça alınmıştı. Bu girişimle her şeyin normale döndüğünü sanmıştım.

            Yıllar geçmişti aradan. İlçeye uzak yolu ve içme suyu bulunmayan bir köyün okulunda 7. yılımı çalışıyordum. Fiziki olanaksızlıklara rağmen, köy halkı ve öğrencilerimin sevgi seli vadisinde çalışmaktan zevk alıyor; su ve yol problemlerini ikinci plana öteliyordum.

            Bir sabah erkenden tıraş olurken, 25 yıl önceki bıçak izinin altındaki ?guatr? teşhisi konan küçük ve yuvarlak şişkinliği fark ettim.

            Heyecan ve telaşla tuttum sağlık kuruluşlarının yollarını. Kısa süre sonra tam teşekküllü bir hastanede buldum kendimi.

            Ayakta tetkiklerim tam tamına 20 gün devam etti. Sonuç ?operasyon? kararı idi.

            Önce soğuk karşıladım. Sonra doktorlarımızın; ?bu atom bombasına benzer, bir bakarsın ölünceye dek hiç zararı görülmez. Bir de bakarsınız ileride telafisi mümkün olmayan hayati sorunlar doğurabilir.? Sözleri ikna etti beni.

            Frank GRANE?nin: ?fazla güvendiğimiz taktirde aldatılacağımız kesindir.? Vecizesini tersine okuyarak, doktorlarımızın sözlerine itimat edip; sağlık ekibine güvenmenin ileriki yıllarda bana mutluluk getireceğine inandım.

            Operasyondan iki gün önce hastaneye yattım. Oda arkadaşım emekli memur Ömer Bey ile tanıştım. Çok sigara içmeden mütevellit olan bir rahatsızlıktan ötürü, üçüncü kez mide ameliyatı geçirecekti. Aynı gün ve aynı sağlık ekibiyle. Heyecanla beklediğim günün gecesi zor bitse de sabah oldu? Erkenden operasyon önlüğünü giyerek, ekip başı olan profesör doktorumun odasına gidip, hazır olduğumu belirttim.

            Sıram gelince; tekerlekli sandalyeyle bir görevli beni dördüncü kattan alt zemine indirdi. Kapıda başka kişiler karşılayıp, yürüyen uzun araca aldılar. Moral soruları ve moral enjeksiyonu ile projeksiyonlarla donanmış olan odanın içindeki ekibin önüne götürdüler. Anestezi uzmanının işe başladığını hayal meyal fark edebildim. Yoğun bakımda ayıktığımda gece yarısı imiş. Gözlerimi açtığımda; karşı taraftaki yatakta:

-         Yandım!.. Yandım!.. diye avazı çıktığı kadar bağıran Ömer Beyi gördüm. Yanında iki doktor olmasına rağmen ?kurtar beni?  diyerek benden medet umuyordu.

Ne yazık ki benim sesim çıkmıyor, ayağa kalkamıyor, oda arkadaşımın acılarına

ortak olamıyordum.

            1987 yılında geçirdiğim ?guatr? operasyonu gözlemlerime dayanarak, sigarayı da bırakmama sebep olduğundan; benim için sağlıklı yaşama doğru dönüm noktası olmuştur.

                                                                                                                      Mustafa AYVACI

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı