BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Güzelim şehrimizde ramazan güzel geçiyor, güzelliklerle dolu geçiyor çok şükür.

 

   Akşamları belediye civarı başta olmak üzere bütün caddeler cıvıl cıvıl.

 

   Ramazan şüphesiz bir sabır eğitimi olduğu kadar biraz da iftar, sahur ve teravih demek.

 

   Teravih namazları diğerlerine göre her yaştan insanın daha çok katıldığı bu katılımın çokluğuyla paralel büyük bir coşkuyla kılınan namazlardır.

 

   Bazı camilerde cemaat yer bulamaz erken gitmezse. Bazılarında arka saflarda çocukların önce fısıltılarla konuşmaları sonra  bibirini ıteklemeleri, ardından da içeri dışarı koşuşturmaları eksik olmaz.

  Yetişkinlerin tepkileri de farklılık gösterir böyle durumlarda. Kimi bir şenlik kabul eder; vaktiyle kendisinin de babasının peşine takılıp geldiği camide akranlarıyla benzer durumlar yaşadığını hatırlar, içini bir mutluluk kaplar; kimileri de selam aralarında türlü jest ve mimiklerle sükuneti bozmamaları yahut çıkıp gitmeleri yönünde çocuklara sık sık mesaj göndermeden duramaz. Kafayı takmıştır bir kere, kendini veremez bir türlü namaza.

 

   Gecen gün A. Turan Alkan?ın ?Çocuk Ve Cami? başlıklı yazısını okurken bır taraftan bunlar aklıma geldi, bir taraftan da Merhum Mehmet Akif Ersoy?un ?Fatih Camii? adlı şiirinde babasıyla ilgili hatıralarını dile getirdiği mısraları.

   Çocuk ve çocukluk bütün zamanlarda aynı ve bunu yaşamasından daha doğal ne olabilir ki.

 

   İşte şairimizin biz yetişkinleri de çocukluğumuza alıp götürüveren dizeleri:

  

   ? Sekiz yaşında kadardım. Babam gelir: ?Bu gece,

     Sizinle camie gitsek çocuklar erkence

     Giderseniz gelin amma namazda uslu durun;

     Meramınız yaramazlıksa işte ev oturun!?

 

     Deyip alırdı beraber benimle kardeşimi.

     Namaza durdu mu, haliyle koyuverir peşimi.

     Dalar giderdi. Ben artık kalınca azade,

     Ne aşıkane koşardım hasırlar üstünde?

 

    Camide çocuk biraz budur işte. Yaşının gereğidir yaptıkları.

 

    Biz beş yaşındaki çocukta otuz yaşındaki bir yetişkinin davranışlarını bekleriz çoğunlukla.

 

    Haksızlık tabi ki.

 

    Ramazan güzel, evlerimizi sokaklarımızı, camilerimizi dolduran çocuk sesleriyle daha da güzel!

 

    Her iftarda evlerimizde oluşan bayram mutluluğuna bu sevincin tadını, rengini, kokusunu veren daha çok çocuklar ve onlardan bizlere bizlerden onlara sirayet eden yaşama sevinci veya gönüllerde  Allah sevginin belirgin hale gelmesinin tezahürü gibi tarifsiz duygular değil mi?

 

    Çocukları sevelim, sevindirelim; ramazanda daha çok.

 

    Ramazan rahmet; rahmet, merhametin kardeşi.

 

   ?Merhamet etmeyene merhamet olunmaz? buyuruyor peygamberimiz Hz. Muhammed (AS)

 

    Her zaman çocukların başını okşayan, onları çok seven bir peygamber.

   

    Başka söze ne hacet.                                                                            16.09.2008

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.