6 Aralık 2025, Cumartesi
11:41
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

                   Konya?nın Bozkır kazasından Meşhur bir kör Amat?ı var. Şu dümbelek havası çalıp şarkı söyleyen Kör Ahmet. Adam ne körü yahu kör falan değil bu dünyanın çirkefini görmemeye kör sanki. Gönlü bir derya gibi kendi bir o kadar mutlu ve  kendiyle barışık bir insan. Garibimin bir dörtlüğü hatırıma geldi. Şöyle der;

 

Aslı yok yaylasında binbeşyüz koyunum var ,

Hey hey!...

Düğünümüz var dostlar ,

Hey hey!...

Herkes davetlimdir, kendi cebinden yesin içsin eğlensin!

Hey hey!...

                Yaşını sorunca da iki 30 bir 19 der. Toplayınca 79 muş.

                Şu anda okuduğum Oğuz Saygın?ın 4x4 lük iletişim Renklerle insanları tanıma klavuzunda ilgimi çeken bir anekdotu aktarmak istedim bu yazımda.

Önce dört ayrı karekteri kısaca dört renkle gösteren yazarın bu renklere yüklediği anlama değinelim;

SARI: Çılgın bir renktir neşeyi ve hareketi simgeler. Popüler, neşeli kabına sığmayan kişilerdir.

MAVİ:Asaleti ve ciddiyeti simgeleyen renktir. Tertipli, düzenli, kuralcı ve disiplin seven kişilerdir.

KIRMIZI:Canlı ve dikkat çekici bir renktir. Güçlü, kararlı ve yönetme eğilimli kişilerdir.

YEŞİL:Rahatlatıcı ve huzur verici bir renktir. Barışcıl, uyumlu ve sevecen kişilerdir.

Anlamında kişileri renklere gruplandırıyor.

Anekdot şu;

Kral Arthur ve dört şovelyesi.

Kral Arthur?un farklı karakterlere sahip dört şovalyesi varmış. Kralın yardımcısı birgün şovelyeler sana komplo kuruyor diye şovalyelere  iftira atar.

Kral yardımcısına inanır ve dört şovalyenin giyotin ile başlarının kesilmesine karar verir.

Büyük bir meydanda giyotin hazırlanır, halktoplanır ve cellat giyotinin yanına gelir. Askerler dört şovalyeyi giyotinin yanına getirirler.

Cellat şovalyeleri tanımakta ve onları çok sevmektedir fakat emir büyük yerdendir. İlk şovalyeyi giyotinin altına sokar ve düğmeye basar, ancak biçak aşağı düşmez.

Kral biçağın düşmediğini görünce bunda bir hayır var diye düşünür ve şovalyeleri affettiğini söyler. Kralın bu davranışına dört şovalyenin de farklı tepkileri olur.

Kırmızı karekterli şovalye halka dönerek;

?Bizim asılmamız zaten hataydı, hak yerini buldu.?der ve merdivenlerden aşağıya iner.

Sarı karekterli şovalye halka dönerek;

?Haydi gelin bu olayı kutlayalım. Bu akşam bütün yemekler benden?? diye bağırır celladı da davet eder yemeğe.

Yeşil karekterli şovalye ise giyotinin yanında üzgün bir şekilde duran celladın yanına gider ve ?Üzülme sen bir emir kulusun, biz her zaman seni severiz.? Der ve ona sarılır.

Mavi karekterli şovalye ise ilk Şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra giyotinin biçağı altına gider ve cellada dönerek şöyle der; ?Bunun biçağını iyi yağlamamışsın.?

Bir cümleyle bitirmek istiyorum, memlekette bir zamanlar bundan 5-10 sene önce bilerek, isteyerek, arzu ederek ve zevk alarak giyotin cellatlığı yapanlar  bu tepkileri çok gördüler. Amma üzülmediler, Çünki onlar hem kraldı hem kralın yardımcıları?  Niye üzülecektiler ki?

Kral değişti, yardımcısı değişti ama cellatlar hala yerinde?

Aslı yok yaylasında binbeşyüz koyunum var ,

Hey hey!...

Düğünümüz var dostlar ,

Hey hey!...

Herkes davetlimdir, kendi cebinden yesin içsin eğlensin!

Hey hey!...

                Sağlıcakla kalın?

 

Fgüleryü[email protected]

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı