Şirretleşen odunlar baltaları kesermiş,
Kavakların başında ahmak yeli esermiş,
Ayıların günahı armutların boynuna,
Meğer tohum toprağa, balık suya küsermiş.
Hem aç Hem açıkta kalmak ne feci?
Korkunun kucağında olmak ne feci?
Aynı yıkıntı altında iki insan,
Önce değil de sonra ölmek ne feci?
Yanıt yakışır ama cevap yakışmaz size?
Günah yakışır ama sevap yakışmaz size?
Ahlaka sırt çeviren asli maymunlarsınız,
Çıplaklık yakışır da, esvap yakışmaz size.
Derseler Türkiye hukuk devleti,
İnanmam sadece güler geçerim.
Derseler Türkiye rüşvet cenneti,
İnanır doğru der yemin içerim.
Demokrasi zorbanın elindeki balta mı?
Etekler kısaldıkça uygarlık artar mı?
Kavramlar tuzak mı, vecizeler olta mı?
Adalet terazisi hiç hileli tartar mı?
Yağcıların sayesinde yağın adı kirlendi,
Çağdaşların yüzünden çağın adı kirlendi.
Kirli su çukuru yaptı solu solcularımız,
Milleti sağa sağa sağın adı kirlendi.
Siyaset dedikleri ince zeneat gardaş,
Doğrulara yanaşma hep mideden at gardaş,
Düzene ayak uydur gerisine karışma!
Dönsün devletin çarkı sen gölgede yat gardaş.
Abdurrahim Karakıç?un Gerdanlıklar-l şiir kitabından göze takılan mısraları aralardan iğne ile ayırıp seçtik. Abdurrahim KARAKOÇ adına tüm ilgilenenlere ve üzerine alınanlara ithaf olunur.
Yazan boşuna yazmamış ne de güzel yazmış ağzına ve kalemine sağlık?
