Sen gittin evimin adresi, kapımın zili gitti...
Sen gittin sazımin teli, kuşumun dili gitti...
Yangınlar düştü yüreğime, ıssızlaştı şehir...
Sokaklara hüzün yağdı, gözlerime yağmur...
Kapandı üstüme kapılar, ben kapandım içime...
Günlerce haftalarca ağladım.
Kırık bir ağaç dalında, öksüz bir kuş gibi kaldım...
(Anonim.)
Torunu, pamuk gibi bembeyaz sakallı,nur yüzlü dedesine merakla soruyor :
"Dedeciğim! Bir insanın ömrü ne kadar olur?" Dede tatlı bir gülücükle:
"Ezanla namaz arası kadar yavrucuğum." deyince
Torun:
"Nasıl yani, ömür bu kadar kısa mı?" der.
Dede:
"Evet yavrum. ömür, namazsızezanla, ezansız namaz arası kadardır." diye cevap verir.
Torun yeniden sorar:
"Namazsız ezan ve ezansız namaz sözlerinden ne kastettiğini anlamadım dedeciğim. Bu nedemek açıklar mısın?"
Dede şefkatle ellerinden tuttuğu torununa:
"Bak yavrum, geçenlerde komşumuzun çocuğu doğdu.çocuğun kulağına ezan okundu değil mi?
İşte o ezanın namazı kılındı mı? Kılınmadı. O ezan "Namazsız ezan"dı. insan öldüğü zaman kılınan cenaze namazının da ezanı yoktur. O da "Ezansız namaz"dır. Aslında o namazın ezanı insan doğunca okunmuştu kulağına.
"Bak ey insan! Doğdun, ama öleceksin, ömür çabuk biter, hayatını iyi değerlendir. Boşa vakit harcama!" ikazını yapıyordu o ezan.
İşte yavrum EZANLA NAMAZ ARASI KADARDIR. Sakın boşa geçirme. ömrünü dolu dolu yaşa, bir nefes bile boşluk bırakma!" (Anonim)
Ezanla başlayıp, namazla biten bu yolda, kulağa okunan o ezanın namazı dünyaya gelene değil, o öldüğünde onun etrafına farzı kifayedir. Dolaysıyla kişiye o ezanla namaz arasında faydası olacak ibadetler, kişinin doğduğunda okunan ezanla ölümünde kılınan namaz arasındakilerdir.
Bu fani kısa faidesiz ömürde ezanla namaz arasındaki bu kisa ömrü namazda geçirebilmeniz dileğiyle....
İNSANIN ÖMRÜ NE KADARDIR?
MANSET_ALTI
Reklam Alanı
ICERIK_ARASI
Reklam Alanı
Etiketler:
#yazilar

