BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

İşte bir yıl daha geçip gitti ömrümüzden. Doğu cephesinde de Batı cephesinde de değişen bir şey yok. Dünden bugüne yaşayıp gördüklerimiz aşağı yukarı Orhan Veli?nin yıllar önce dile getirdiği gibi:?Neler yapmadık şu vatan için/ Kimimiz öldük / kimimiz nutuk söyledik.?

 Hafızamı yokluyorum da gerek ülkemizde gerek dünyamızda bir yıl içinde meydana gelen olaylardan acılarıyla iz bırakanlar sevinebildiklerimizden daha fazla. Mesela?

 En başta, kahrolası terör belasıyla mücadelede güvenlik güçlerimize yönelik saldırılarda yahut mayın tuzaklarında toprağa düşen, kanını vatan toprağına karıştıran şehitlerimizin al bayraklara sarılı tabutları geliyor gözlerimin önüne. Sadece 19 Ekim?de bir günde 25 şehit vermişiz teröre. Sonra yollarımızı kan gölüne çeviren elim kazaları hatırlıyorum. Ardından Van ve Erciş?te meydana gelen deprem ve bu depremde ihmallere kurban verdiğimiz yüzlerce vatandaşımızla birlikte pek çok öğretmenimizin göçük altında kalarak can vermeleri geçen yıla damgasını vuran olaylardan birkaçı.

        Yılın son günlerini yaşarken Uludere?de 35 vatandaşın kendi uçaklarımız tarafından terörist zannedilerek yanlışlıkla vurulduğu açıklanan son derece üzücü olay sebebiyle ve bu olayı siyasi malzeme olarak kullanan örgütçülerin ortalığı karıştırmasıyla memlekette huzur ortamı gene bozuldu. Bir haftadır işte gene terörü konuşuyoruz.

        Bünyemize girmesine bir şekilde izin verilen mikrop, hasta etmeyi başardığı bünyeye kendisini kabul ettirmiş bir kere. Bu nedenle de hastaya istediği her şeyi yaptırır hale gelmiş, hep daha fazlasını isteyerek şımardıkça da şımarmış. Olan bu!  

        Sancılı bir coğrafyada yaşıyoruz, kabul; ancak çektiğimiz onca acının bizi daha çok olgunlaştırması gerekirken bir türlü değişemiyoruz. Aynı delikteki aynı yılanın elimizi bir defa ısırması yetmiyor irkilip kendimize gelmemize. Bu bakımdan bazı şeyleri nasıl başarabildiğimize şaşıyorum doğrusu.

Öyle bir hale geldik ki dostu düşmanı seçemez olduk sonunda. Öyle bir hale geldik ki düşmanlarımızın meydan muharebeleriyle veremediği zararları biz kendimize yeterek fazlasıyla verebildik. Aferin bize!

        Öyle bir hale geldik ki sonunda dostlarımızın yüz karası, düşmanlarımızın maskarası olduk.

        Öyle bir hale geldik ki sonunda birbirimizi candan sevmek yerine birbirimizin can düşmanı olduk.

        Öyle bir hale geldik ki başımız sıkıştıkça Allah?tan yardım isteyeceğimize peygambere yalvarır olduk.

        Öyle bir hale geldik ki kendimizle sorunlu olmamız yetmezmiş gibi tarihiyle de sorunlu bir millet olup çıktık sonunda. Yarımızın ak dediğine diğer yarımız kara diyor. Yalanlarımızla kendi ayaklarımıza vurduğumuz prangalardan kurtulmayı başaramıyoruz. Çabaladıkça zincirlerimiz daha çok sıkıyor ayaklarımızı.

        Öyle bir hale geldik ki sonunda değerler dünyamız alt üst oldu. Önemsiz ve değersiz şeyleri önemli, önemli ve değerli şeyleri değersiz hale getirdik.

Öyle bir hale geldik ki düşünmekten korkar olduk, ağlanacak halimize güler olduk.

Kalp aklın çıkamadığı yerlere çıkacaktı ama olmadı, çıkamadı. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki bırakın kalbi, akıl bile görevini yapamaz oldu. Dille kabul ettiğimizi ne mantığımıza sığdırabildik ne de kalbimize

        Nihayet öyle bir hale geldik ki birimizin başına gelen felaketi birimiz bayram bildi.

         Bugün olup bitenleri iyi anlayıp anlamlandırmak için selim bir akla ve kalbe ihtiyacımız var. Akleden bir kalbe sahip olanlar, dünyanın en değerli hazinelerine maliktirler aslında.

        Çünkü öyle bir hale geldik ki iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hakkı batıldan ayırabilmemiz için vahiy desteğini almış böyle bir rehberimiz olmalı.

        Allah?ın ?gör? dediği yerden bakmayı öğrenirsek görebiliriz ?gör? dediğini ve işte ancak o zaman kurtulabiliriz kahrolası körlüğümüzden.

        Allah?ın gör dediği yerden bakmak fikri Mustafa İslamoğlu?na ait. Bu coğrafyanın yüzyıllarca bir arada kardeşçe yaşayıp son yüz yılda fitnelerle kardeşlik bağları zayıflatılan, en sonunda birbirini boğazlayacak hale gelen insanını tekrar kardeş yaparak bünyeye musallat olan asalakları ebediyen kovacak en etkili ilaç bana göre de Allah?ın gör dediği yerden bakıp gösterdiğini görmek.

        Görmek itersek tabi?

        Çünkü hiç kimse görmek istemeyenden daha kör değildir.

        Selamların en güzeliyle?

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.