İslam medeniyetinin son peygamberi,alemlere rahmet olarak gönderilen,yüce şahsiyet ve üstün karakterin sahibi,isminin anılması bile müminlerin kalblerini ürperten,makamı mahmuda (övülmüş makama) yani en üstün makama varis kılınan,Muhammed Mustafa (sav)...
Peygamber efendimize övgüler dizilir her zaman.Ona övgüler dizmek için müslüman olmaya bile gerek yoktur oysa ki.Mesela;Gandhi,Tolstoy,Bismarc,Goethe,Dostoyevski,Thomas Carlyle(iskoç filozof) ve daha niceleri ondan övgüyle bahsederler. Alman devletinin kurucusu olan Otto Von Bismarc şu ifadeleri kullanır: ?Sana muasır bir vücud olamadığımdan müteessirim ey Muhammed!? Ayrıca Thomas Carlyle şu veciz açıklamayı yapar: ?Şayet gayenin büyüklüğü,vasıtaların küçüklüğü,ve neticenin azameti insan dehasının üç ölçüsü ise,modern tarihin en büyük şahsiyetleri dahil,Hz Muhammed ile mukayeseye kim cüret edebilir ki.?
Fakat ben şundan bahsetmek istiyorum.Onu övmek için müslüman bile olmaya gerek yokken ,onu anlayıp anlatmak için,hayata aktarmak için,yani ?örnek? almak için mü?min olmak gerekiyor.Kuran-ı Hakim bu gerçeği şöyle ortaya koyar:
Andolsun ,Allah?ın Resulünde sizin için;Allah?a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah?ı çok zikreden kimseler için ?güzel bir örnek? vardır. (Ahzab ,21)
Burada ?güzel bir örnek?ten yani ?üsve-i hasene?den bahsediliyor.Çünkü alemlerin Rabbi onu bize ?en güzel örnek olarak? gösterdi ve kendimizi onun gibi vahiyle yani Kur?anla inşa etmemizi tavsiye etti.Çünkü Resulullahı da Kur?an inşa etmişti,o Kur?anın en büyük ve en azimli talebesiydi.Kur?andan en fazla o talep etti,Kur?an da en fazla ona verdi.Peki neyi verdi? Bunu Kur?an şöyle özetler:?Ey muhammed! Sen iman nedir kitap nedir bilmezken çok temiz bir ahlak?a sahiptin,ve ilim ve hikmet arayışındaydın.Rabbinde bu çabandan dolayı seni seçti,seni peygamber kıldı.Sana Kur?an yavaş yavaş inerken,aynı zamanda o senin hayatınıda yavaş yavaş inşa ediyordu.23 yılın sonunda ise sen ilim ve hikmetin kemaline ulaşmıştın. Çünkü Kur?an; kavramlarıyla tasavvurunu,önermeleriyle aklını,örnekleriyle şahsiyetini ve bütünüyle?de hayatını inşa etmişti.(1) Sen Abdullah oğlu Muhammed iken artık Alemlere rahmet olan,makam-ı mahmuda varis kılınan Muhammed oldun.?
Bu sebeb?ten dolayı Rabbimiz onu bize örnek gösteriyor ve adeta şunu haykırıyor bizlere?Ey kullarım! Size ne oluyor ki peygamberimizi takip ettiğinizi idda ediyorsunuz fakat onu örnek almıyorsunuz.Onu örnek alın ki ey kullarım sizleri de vadedilmiş, övülmüş makamlara varis kılayım.?
Bizler 21. yy?lın müslümanları,daha doğrusu müslümanlık iddaası?nda bulunanları olarak onun misyonunu (yani Kur?anı anlama ve anlatma çabasını) anlamak yerine,ona atfedilen ve örnek alınması imkansız olan özelliklerle uğraştık.Biz kalktık ve onun hayatında hiç esnemediğini gururla anlattık,onun abdest suyunun tüm hastalıklara şifa olduğunu söyledik.Biz ?De?ki bende sizin gibi bir beşerim? ayetini ?De?ki ben sizin gibi bir beşer değilim.? diye anladık.Hz Yahya ve Hz Zekeriyyanın ümmetleri onların bedenini katletmişlerdi,fakat onların ?Allahtan başka tanrı yoktur ve o ?bir?dir.? gerçeğiüzerine temellendirdikleri misyonları bu çağa kadar uzandı. Biz peygamber efendimizi çok seviyorduk,bedeni bizim için mukaddesti fakat bizde sanırım onun misyonunu öldürdük.Evrenin sahibi olan Rab;onu bize örnek göstermişti,o bizim en güzel örneğimizdi.Fakat biz evrene hükmetmeyi arzulayanlar,kalbimize bile hükmedememiştik.Çünkü onu örnek alamadık...
Maalesef,ahiretin o tüm şiddetli dehşetine ve ?Hal böyle iken inkar ederseniz,çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek olan o günden (kıyametten) nasıl korkmazsınız ,( Müzzemmil,17).? gerçeğine rağmen, birde peygamberimizin şu şikayetine muhatap olacağız: ?Ey Rabbim! Kavmim şu Kur?anı terkedilmiş bir şey haline getirdi,(furkan,30).? Peygamberimiz demiyor ki ümmetim onu terketti,zaten bu günümüzle? de çelişirdi.Çünkü hepimizin evlerinde en az bir tane Kur?an mevcut.Resulullah adeta burada şunu haykırıyor: ?Onlar bu kitabı,rehber edinilmesi,hoca olarak karşısına geçilip önünde diz çökülmesi,ve kendisiyle tüm hayatın inşa edilmesi için değilde sadece duvarları ve rafları süslesin diye ellerinde bulunduruyorlar,ya da Kur?anı sadece yüzünden okuyorlar yani rüşvet veriyorlar.Ve adeta Kur?ana şunu söylüyorlar: ?Okudum işte seni, en güzel kaplarda, altın ve gümüş kaplarda da saklıyorum ayrıca seni,benden daha ne istiyorsun...? ,fakat resulullah hayalen devam ediyor anlatmayabelkide hıçkırıklarla çünkü o hüzün peygamberi: ?Ey ümmetim! Anlayıp anlatmak için,hayata tatbik etmek için okuyun kitabımı demedi mi Rabbimiz! Kitabında bize bunu şöyle belirtmedi mi? ? Kur?anı tertil üzerine oku? yani yavaş yavaş tane tane anlayarak ve özümseyerek oku ,fakat siz ey ümmetim! tecvidi tertilin önüne geçiriyorsunuz ben size bunu mu emretmiştim?? Ve Resulullah hayalen şöyle bitiriyor sitemini,şikayetini: ?Ey Allahım! Ben senin hak olarak inen kitabını onlara hak üzerine bildirdim,onlarda bu kitabı hak ile aldıklarına şahitlik etmişlerdi(veda hutbesinde ).Ben onlardan şikayetçiyim , onlar bu Kur?anı anlamadılar.Ona inşa edici bir özne,hayat veren bir pınar olarak değilde,hiçbir misyonu ve fonksiyonu olmayan bir obje,bir süs olarak davrandılar. Şikayetçiyim Ya Rab!...?
Ey Rabbimiz! şu ahir zamanda yaşayan bizleri Resulullahın ?Kur?anı terkedilmiş bıraktılar şikayetçiyim ya Rab!? hitabına muhatap olacak olanlardan değilde, ?Onlar benim kardeşlerimdir; onlar o ahir zamanda, günahların ayyuka çıktığı zamanda benim misyonumu(yani Kur?anı özne yapmayı ve onu hayatın inşa edici unsuru kılmayı )sürdürürler.Ey Ashabım! Benim dostum Allahtır,sizler de benim arkadaşlarımsınız,onlar ise benim kardeşlerim olacaktır.? hitabına muhatap olanlardan eyle.İstikametimizi de Resulullaha Kur?anla bizzat tatbik ettirmiş olduğun sırat-i müstakim eyle. Bizleri hem bu dünyada hem de ahirette kendine ?en yakın kullar? olarak tanımladığın ?mukarrebun?dan eyle ve dualarımızı kabul eyle.
