16 Aralık 2025, Salı
06:44
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

Değerli okuyucular, günümüz Müslümanlarının sorunları pek çoktur. Her güneş doğduğunda yeni sorunlarda Müslümanların üzerine doğmaya başladı her batan güneşle de Müslümanlar ışık kaynağını yitirmeye başladı. Adem (as)dan Muhammed (as)a kadar Muhammed (as)dan günümüze kadar imtihan için gönderilmiş olduğumuz dünyada Müslümanlar sürekli birçok sorunlarla cebelleşe gelmiştir. Kimi sorunları geçmiş dönem Müslümanları zorluklarla ya da kolaylıklarla aşmasını başardı kimi sorunları ise aşamayıp zillet ve meskenete duçar oldu.

            Sekerat halinde bir baba çocuklarını toplamış ve bir demet çubuk getirtmiş. Demeti çocuklarına teker teker verip kırmalarını istemiş ama çubuklar çok kalın olduğu için evlatları bir türlü kıramamış. Babaları hepsine birer çubuk düşecek şekilde dağıtmış ve şimdi kırmalarını istemiş. Çocukların hepsi çubukları hemencecik kırıvermiş. Ve baba sözlü nasihatine geçmiş ve demiş ki: Sizler beraberliğin kıymetini bilmez beraber olmazsanız hayatın zorluklarını aşamazsınız fakat beraber olup birinizin işi olduğu vakit diğerleriniz ona yardıma koşarsanız hayatta liderler sizler olursunuz.

            İslam aleminin geçmişten bu yana en büyük sorunlarından birisi birlik içinde ol(a)mama, beraber hareket ed(e)meme, “kardeşlik” sorunu olmuştur.

Evet, Müslümanların birçok sorunu vardır. Kiminin evladını iyi bir okulda okutma sorunu, kimisinin yeterince para kazanma sorunu, kimisinin yazın tatil yapabilme sorunu, kimisinin sınav sorunu, kimisinin adını duyurma sorunu, kiminin dünya yönetiminde söz sahibi olabilme sorunu, kimisinin kariyer yapma sorunu, kimisinin iktidarı ele geçire bilme sorunu, kimisinin anne-baba sorunu, kimisinin beceriksizlik sorunu, kimisinin özenti sorunu… kimisinin de iman sorunu!

            Evet, bunlar birer “sorun”dur. Çünkü sorun uğraşmakta olduğu şeyin içinden bir türlü çıkamamaktır. Sürekli o şeyin içerisinde bocalayıp durmaktır.

            Kimisinin de iman sorunu vardır. Kişi kendisinin Müslüman olduğunu e haliyle de cennetlik olduğunu zanneder. Ama bu zannın da ötesine bir türlü geçmez. Bir türlü içerisinden gelen sorulara mukayyet olamaz sorulara cevap da bulamaz. Acaba benim sonum ne olacak, acaba ben hayatımı doğru yaşıyor muyum, acaba Allah beni seviyor mu, acaba ben ümmetlik görevini yerine getirebiliyor muyum? Acaba… Acaba… Acaba… Ve bu soru işaretli cevapsız cümleler uykumuzun gelmediği bir akşam bizi ne kadarda meşgul ediyor ne kadarda canımızı sıkıyor bu sorulardan ne kadarda kaçmak geliyor insanın içinden ne kadarda çok istiyoruz bir an önce uyuyuvermeyi, değil mi?

            Birde kişi şu ayeti duymuşsa ne demeli وَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ آمَنَّا بِاللّهِ وَبِالْيَوْمِ الآخِرِ وَمَا هُم بِمُؤْمِنِينَ “Ve öyle kimseler var ki gerçekte inanmadıkları halde "Biz Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanıyoruz" derler.”(Bakara 8)

            Soru işaretlerinin daha da artması gerekmiyor mu, cevabı bulunamayan sorular daha da artması gerekmiyor mu? Bu ayet kişinin hayatında kısıtlamalar ve motivasyonlar yapmamışsa dil bu ayetin beyne sorduracağı soruya makul bir cevap verebilir mi? Verdiği cevaptan kişi mutmain olabilir mi? Yastığa başını koyduğun zaman sorular daha da artmayacak mı? Ben inandığımı söylüyorum hem Allahın tekliğine hem Muhammed (as)mın son peygamber olduğuna hem de kıyamet diye bir şeyin olup tüm insanlar tekrar dirileceğine inandığımı söylüyorum ee bu ayet neden bahsediyor o zaman? Yoksa benim inandığım İslam mı yanlış, yoksa Kur’an yanlış bir ayet mi barındırıyor içerisinde? Hani Kuran’ın hiçbir şeyinde yanlışlık yoktu ee o zaman sorun kimde? Sorun ne? Bu ayet Hıristiyan ve Yahudilere ya da başka bir din mensuplarına da hitap etmiyor. Direk Müslüman olduğunu söyleyen, tıpkı annem, babam, kardeşlerim, ninem, dedem, cami hocası, arkadaşlarım gibi insanlara hitap ediyor.

            Yoksa, yoksa ben yalan mı söylüyorum? Yoksa bu ayetin muhatabı ben miyim? Yoksa benim inanmamı Allah kabul mü etmedi? Yoksa benim müşriklerden bir farkım yokmuş da ben onlardan farklı olduğumu mu sanıyorum? Yoksa azap bana da mı dokunacak?! Hani ben cennetliktim (!) hani ben doğru yoldaydım (!) hadi mutluluk Müslüman olduğum için beni kötülüğün eline bırakmayacaktı?! Aman Allah’ım bu ayet bana hitap ediyorsa benim halim nice olur!

            Kişi birde peygamberin “iman etmeyenlerin cennete giremeyecekleri” ikazını yaptığını duymuşsa geceler sana zindan güneşli günler sana viran olmaz mı? Zaten bir türlü rahat rahat kafa dinleyemediği bu sorular daha da artmayacak mı, daha da zorlaşmayacak mı, daha da içinden çıkılmaz bir labirente dönüşmeyecek mi?

            Ne dersiniz sorular çok mu ağır geldi? Zaten bir sürü sorunumun olduğu şu hayatta bir de bu sorularla mı uğraşacağım dersiniz yoksa yazının devamını bekleyip unutmaya başladığımız unutulmaması gerekenleri beyninize kazır nasihatlerimizi kulağınıza küpe mi edersiniz?..

                        

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı