Suudi Arabistan prensinin Amerika Birleşik Devletleri ziyareti neticesinde ABD’den son model uçak olan F-35 alacağı haberleri yer aldı. Alınacak bu uçaklar için İsrail’in itirazları olsa da satılacağı yetkililerce ifade edildi. Ancak hemen akabinde Amerika tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in hava üstünlüğünün tehlikeye atılmaması için satılacak uçaklarda ileri silah sistemleri ile güdümlü füze atabilecek sistemlerin yer almayacağı deklare edildi.
Yani kısaca ABD yine yaptı yapacağını. Şimdi sormadan edemiyorum: Bir Müslüman olarak, İslam coğrafyasının merkezinde bulunan Suudi Arabistan, İslam dünyasının bir numaralı düşmanı olan İsrail karşısında etkili olamayacak bu uçakları kime karşı ve neden alıyor? Sudan’a mı saldıracak, Yemen’e mi, yoksa Ürdün, Suriye, Katar ya da İran’a mı saldıracak? Yoksa hedefinde Türkiye mi var? Hangi millete karşı üstünlük sağlayacak? Ya da kendi milletine karşı mı kullanılacak? Veya krallığın devamı için bir diyet mi ödeniyor?
Başka bir ifadeyle kuşa döndürülerek teneke yığını sayılacak bu uçaklar için kucak dolusu dolarlar neden ve hangi gerekçelerle ödeniyor? İslam coğrafyasında kıtlık, yokluk ve fakirlik kol gezerken bunlar elin gavurunu fonluyorlar.
Bütün bunları görünce İslam dünyasının işgali sadece Gazze ile sınırlı olmadığı net bir şekilde görülüp anlaşılmaktadır. Suudi Arabistan Krallığı’nın Gazze başta olmak üzere İslam dünyasına reva görülen zulümlere kayıtsız ve sessiz kalması da hiç şüphesiz tesadüf değildir. Amerika’nın güdümü ve tezgâhının tezahürüdür. Bu, krallıkları uğruna ülkelerini ipotek altına koydurmak ve sömürülmesine çanak tutmanın ta kendisidir. Yazıklar olsun; bu zulümdür, ezikliktir.
Rahmetli Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa’nın Hicaz’ı neden teslim etmek istemediğini, o günün şartlarında mevcut otoriteye rağmen nasıl direndiğini şimdi çok daha iyi anlıyoruz. Eğer İslam dünyası ayağa kalkıp hak ettiği yeri alacaksa —ki mutlaka da alacaktır— bunu yine Mevla, aziz Türk milletine nasip edecektir. Görünen ve özlenen budur.
