Geçen gün Seydişehir’in eski garaj bölgesinde, bastonuna dayanarak yürümeye çalışan tanıdık bir yüzle karşılaştım. Halini hatırını sordum. “Allah şükür çok iyiyim ama şunun gibi egzoz gürültüsünden çok rahatsız oluyorum " dedi ve yanımzdam gürültü, patırtı çıkarak geçen motorsikleti gösterdi. "Bunlar suçlu, bunlara müdahale etmeyen yetkililer de suçlu" diye ekledi.
Yaşlı adamın sözleri, sadece onun değil, Seydişehir’de yaşayan herkesin sessiz feryadı aslında. Abartılı egzozlar, günün her saati kulakları sağır eden o gürültüyle, şehirde huzuru yok ediyor. Kim ne derse desin; bu magandalık, sadece gürültü kirliliği değil, insan sağlığına, yaşam hakkına büyük bir saldırıdır.
Ama daha da üzücü olan, sorumluların bu duruma sessiz kalmasıdır. Polis, belediye, yetkili herkes biliyor ama kimse harekete geçmiyor. Abartılı egzoz kullananlar cesaret buluyor, büyüyor, şehirde özgürce terör estiriyor. Yetkililerin bu soruna karşı kayıtsızlığı, halkın sabrını zorlayan büyük bir vebaldir.
Bastonuna dayanarak yürüyen o yaşlı amca gibi binlerce Seydişehirli, bu gürültü teröründen bıkmış, usanç içinde. Artık yetkililer derhal harekete geçmeli, sorumsuz sürücülere karşı caydırıcı cezalar uygulamalı. Sokaklar, insanlar için yaşanabilir hale gelmeli.
Seydişehir’in huzuru, yaşlısı genci, herkesi için önemlidir. Bu gürültü terörü son bulmalı. Çünkü her canlının, özellikle yaşlı ve hasta insanların, sakin bir yaşam hakkı vardır.
Abdullah Avcu
Seydişehir, 10.08.2025

