Sabahın sessizliğinde kepengini açan, eliyle yaptığı duala işine başlayan o güzel insanlar vardır… Onlar bizim mahallemizin, sokağımızın, toplumumuzun omurgasıdır: Esnaflar.
Onların kazancı alın terindendir. Ticaretleri dürüstlüğe dayanır. Müşteriyle ilişkileri sadece alışveriş değil; güven, muhabbet ve vefa üzerinedir. Esnaf, malını verirken dua eden; alanın duasını alan kimsedir.
Esnaf, İslam geleneğinde özel bir yere sahiptir. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), kazancını helal yoldan sağlayan kimseleri överken, doğruluğu ve adaleti elden bırakmayan tacirleri peygamberlerle beraber anmıştır. Bu, ne büyük bir şereftir. Çünkü esnaf, yalnız mal satmaz; ahlâk satar, iyilik sunar, merhamet dağıtır.
Ama bir de karanlığın içinden yürüyenler vardır.
İnsanların dara düştüğü anı fırsat bilen, merhameti olmayan, vicdanı para kadar olan kişiler… Onlar kazanmaz; çalarlar. Yardım etmez; bağımlı hâle getirirler. Onların ticareti bir alışveriş değil, bir esaret zinciridir. Dıştan güler, içten kemirirler. Bir el verir gibi yapar, öbür elinle insanın onurunu alırlar.
Kur’an-ı Kerim’de bu kişiliklere karşı Allah Teâlâ’nın kullarını uyardığı ayetler mevcuttur. Kul hakkını gözetmeyen, insanın zor zamanını menfaatine çeviren kimselerin akıbeti hüsrandır. Nitekim Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur:
“Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” (Buhârî, Edeb 18)
Tefeci, merhametsizdir. Kalbinde şefkat yoktur. Verdiği şeyin bedelini insanın huzuruyla, haysiyetiyle, namusuyla ödetir. Oysa esnaf, verdiğinin ardına gönlünü de koyar.
Bir toplumda esnaf çoksa, orada bereket vardır. Tefeci çoğalmışsa, orada huzur azalır. Çünkü biri rahmetin taşıyıcısıdır, diğeri azabın habercisi.
Esnaf, kazandığıyla yetinmesini bilir; kanaatkârdır. Tefeci, ne kazanırsa kazansın doymaz; gözünü ancak toprak doyurur. Biri toplumun omurgasıdır, diğeri vebası.
Bizim medeniyetimiz, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” diyen bir Peygamber’in izindedir. Esnaf bu sözün hakkını verir. Tefeci ise bu sözü hiç duymamış gibidir.
Bugün yeniden helal kazancın, dürüst ticaretin, merhametli esnaflığın değerini hatırlamak zorundayız. Mahallemizin güzel yürekli esnafına sahip çıkmak, bir ahlâk nöbetidir. Ve kötülüğü çoğaltanların karşısında durmak, bir iman meselesidir.
Abdullah Avcu
Seydişehir, 17.07.2025

