Geçmişte kaleme aldığım "Anız Yakan Anızlar" yazımda bu soruna dikkat çekmiştim. Ne yazık ki yıllar geçmesine rağmen anız yangınları hâlâ Türkiye'nin kanayan yaralarından biri olarak karşımızda duruyor. Özellikle hasat sonrası dönemde yükselen duman bulutları, sadece görsel bir kirlilik değil, toprağa, havaya, suya ve tüm canlılara verilen derin bir zararın göstergesi.
Anız Yangınlarının Yakıcı Gerçekleri: Neden Vazgeçmeliyiz?
1. Toprağın Can Damarını Kurutmak
Anız yakmak, topraktaki organik maddeyi, mineralleri ve milyonlarca mikroorganizmayı yok ediyor. Bu durum, toprağın verimliliğini düşürüyor, su tutma kapasitesini azaltıyor ve uzun vadede çiftçiyi kimyasal gübreye mahkûm ediyor. Bereketli topraklarımızın çoraklaşmasına giden bu yol, gelecek nesillerin gıda güvenliğini de tehdit ediyor.
2. Nefes Aldığımız Havayı Zehirlemek
Anız yangınlarıyla havaya karışan karbon monoksit, dioksit ve partikül maddeler, özellikle solunum yolu hastaları için büyük bir risk oluşturuyor. Ayrıca, Konya Ovası gibi geniş tarım alanlarında görüş mesafesini düşürerek trafik kazalarına yol açıyor.
3. Ekonomik Kayıp ve Geleceğin Kül Olması
Anız yakmak kısa vadede iş kolaylaştırıyor gibi görünse de, uzun vadede artan gübre maliyetleri, düşen rekolte ve toprak değerinin azalmasıyla çiftçinin cebine zarar veriyor. Üstelik yangınların komşu tarlalara, ormanlara veya yerleşim yerlerine sıçrama riski, geri dönüşü olmayan maddi ve manevi kayıplara yol açabiliyor.
4. Biyoçeşitliliğe Darbe
Tarladaki faydalı böcekler, kuşlar ve toprak altındaki canlılar, anız yangınlarıyla birlikte yok oluyor. Bu durum, ekolojik dengeyi bozarak tarımın sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor.
Çiftçilerimize Çağrı:
"Toprağımıza sahip çıkalım, o bizim geleceğimiz!" Kısa vadeli kolaylık yerine, sürdürülebilir tarım tekniklerini benimseyelim.
Devlete ve Yerel Yönetimlere Çağrı:
- Anız yakma denetimleri sıklaştırılmalı, caydırıcı cezalar etkin uygulanmalı.
- Çiftçilere alternatif yöntemler için eğitim, teşvik ve finansal destek sağlanmalı.
- Farkındalık kampanyaları yıl boyunca sürdürülmeli.
Hepimize Çağrı:
Anız yangınlarını gördüğümüzde ALO 177 Orman Yangın İhbar Hattı, itfaiye veya jandarmaya bildirmek bir vatandaşlık görevidir. Toplum olarak bilinçlenmeli ve çiftçilerimizi doğru yöntemlere yönlendirmeliyiz.
Sonuç: Geleceğimizi Koru, Toprağına Sahip Çık!
Anız yakmak, geçmişten gelen kötü bir alışkanlık değil, geleceğimizi tehdit eden büyük bir risktir. "Anızlar yanmasın ki, umutlarımız solmasın, topraklarımız çoraklaşmasın."
Toprakla barışık, çevreye saygılı bir tarım modeli, sadece çiftçilere değil, tüm topluma refah getirecektir.
