19 Temmuz 2025, Cumartesi
08:42
Manşet Altı Reklam

 

Toroslar’ın Eteklerinde Bir Felaket Senaryosu
Geçen gün Toroslar’da, Suğla Gölü’nü tepeden gören bir noktadaydım. Mayıs ayının sonunda olmamıza rağmen, gölün ortasındaki adalar, kamışlar ve çamur düzlükleri açıkça görünüyordu. Bu manzara, normalde Ağustos sıcaklarında karşılaşılacak bir tabloydu. Ancak daha yaz başlamadan, gölün suyu çekilmiş, çölleşme sinyalleri vermeye başlamıştı.

Dağlardaki çeşmelerin çoğu kurumuş, bazıları ise "akacak mı, akmayacak mı?" derdinde. İlkbaharın son günlerini yaşadığımız şu günlerde, gündönümüne (21 Haziran) sayılı günler kala, Konya Ovası’nda çiftçiler su kıtlığı yüzünden yolları kapatıyor. Beyşehir’den gelen resmi açıklamalar, "su seviyesi kritik eşiğe indiğinde su kesilecek" diyor. Seydişehir Sulama Birliği, Konya Valiliği, birbiri ardına toplantılar yapıyor. Ancak ekili alanlar yanıyor.

Kuraklığın Ekonomik Etkileri: Fiyatlar Artacak, Gıda Krizi Kapıda

Bu yıl meyvelerin çoğu ilkbahar donlarından zarar gördü. Kuraklık sebze ekimini de azalttı. Tahminler, önümüzdeki aylarda meyve, sebze ve tahıl fiyatlarının rekor seviyelere çıkacağını gösteriyor.

Ancak en ironik olanı, su sıkıntısı yaşanan bölgelerde bile vahşi sulama devam ediyor. Özellikle mısır ekimi, Konya için büyük bir su israfına yol açıyor. Seydişehir’de çiftçi tarlasına su bulamazken, Toroslar’ın yeraltı sularıyla beslenen Konya’nın bazı kesimlerinde, günlerce açık bırakılan motorlarla dip suları çekilerek mısır tarlaları sulanıyor. Bu, sürdürülebilir olmayan bir tarım politikasının acı bir göstergesi.

Obruklar Artıyor, Yaylalar Susuz Kalıyor

Konya Ovası’nda yer altı sularının bilinçsizce tüketilmesi, her gün yeni obrukların oluşmasına neden oluyor. Yaylalara göçen hayvancılar, otlakların sararması ve su kıtlığı yüzünden geri dönmek zorunda kalıyor.

"Allah’tan ümit kesilmez" diyoruz ama gerçek şu ki, bu yaz çok zor geçecek. Hem çiftçi, hem tüketici, hem de doğa bu kuraklığın bedelini ödeyecek.

Ne Yapılmalı?

  1. Acil Su Yönetimi Planı: Tarımsal sulamada damlama sistemine geçiş zorunlu hale getirilmeli.
  2. Mısır Ekim Politikasının Gözden Geçirilmesi: Su tüketimi yüksek ürünler için alternatif destekler sağlanmalı.
  3. Yeraltı Suyu Kontrolü: Kaçak kuyular denetlenmeli, obruk riskine karşı önlemler artırılmalı.
  4. Çiftçi Bilinçlendirme Kampanyaları: Su tasarrufu eğitimleri yaygınlaştırılmalı.

Son Söz:
Bu kuraklık, sadece çiftçinin değil, hepimizin meselesi. Bugün tarlada kuruyan buğday, yarın soframızdaki ekmeğin pahalılığı olarak karşımıza çıkacak. Susuzluk kapıda, zaman daralıyor!

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ