6 Aralık 2025, Cumartesi
17:53
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

Neden iki kulağımıza karşılık bir dilimiz var dersiniz? Çok dinleyip az konuşalım diye olsa gerek bir hikmeti. Peki dinlemesini biliyor muyuz? Birbirimizin içinden geçebiliyor mu sesler? Kalbe dokunabiliyor mu titreşimler? Yoksa  kulak zarından öte vize yok mu?

 

- Sen beni hiç dinlemiyorsun ki!!!

Bu söze muhatap olmayan ya da bu cümleyi kurmak zorunda kalmayanımız yoktur. İletişim çağındayız güya. Oysa insan iç sesleri dahil hiçbir sesin aslını duymuyor. Gerçekten duysak anlarız birbirimizi ve tanırız kendimizi.

 

Kulaklar işitiyor çok şükür de kalpler duymuyor. Sorunda burada başlıyor zaten. Çünkü kulak işitme organıdır, kalp ise hissetme-anlama-anlamlandırma.

 

DİNLE! Kafanda cümle kurmayı bırak, O?na yer aç, O?nu dinle.

O kim deme; ihtiyacına göre özneni bul zamirin yerine?

 

Ayar tutturamayanları hesaba katmadan söylenen bir söz vardır hani: insanlar konuşa konuşa? diye. Konuşmak dinleyeni ile anlamlıdır.

 

Meselâ eşler; empati eşliğinde birbirini gerçekten dinlese ve ona göre hayatını şekillendirse, hiç kimse O?nun en sevmediği helal için yarışmaz.

 

Çağın asileri lafazan hemcinslerim gevezelik genlerini bastırabilseler; birkaç cümle sarf eden kocalarına paragraflarla cevap vermeseler?

 

Erkeklerde kadınları küçük görmese. Hatalı olduğunda itiraf edip , haklı olduğunda susabilse meselâ: )

 

Şaka bir yana gerçekten anlamak için kalpleriyle dinleseler birbirlerini yuvalardan saâdet eksik olmazdı herhalde. ??Düşünebildiğim en mutlu evlilik, sağır bir erkekle kör bir kadının evlenmesidir.?? cümlesi de tarihe mâl olmazdı böylece.

 

Anneler çocuklarının; ??yiyeceklerle midemi ve oyuncaklarla odamı değil sadece, sevgin ve ilginle ruhumu da doyur!!!?? diyen sesini duyabilse,

 

Babalar evlatlarının ??elini tutmak istiyorum!!!??, ??yeni kıblen televizyondan yönünü çevirip beni görmeni ? hissetmeni istiyorum!!!?? diyen feryatlarına kulak kabartsa,

 

Evlatlar bir hiç yerine koydukları ve türbe gibi belirli günlerde ziyaret ettikleri ana-babalarının iç yangınlarını hissetse, Rabbine yavrusu için nasıl yalvardığını duysa,

 

Seçilmişler, seçildikten sonra 4-5 yıl süren geçici sağırlık yaşamasa,

 

İşçilerin seslerini, fildişi kulelerinin irtifası sebebiyle işverene ulaşamadan kara delikler yutmasa,

 

Gözü dönmüş İsrail tahrif edilmiş Tevrat?ın emirleri yerine, kolu-bacağı kopmuş Filistinli bebeğin ızdırap çığlıklarını dinlese mesela?

 

Vicdanımızın her an doğruya çağıran sesini bastıran enstrümanlar sussa ve kendimizle hoş sohbetler yapabilsek?

 

Bende ne çok şey istiyorum değil mi? Bütün bunlar olsa zaten dünya cennet olur, imtihan sırrıda ortadan kalkardı.

 

Yinede bir terslik yok mu, yukarıda saydıklarım ve saymayı unuttuklarımla bir şeyler eksik gibi değil mi hayatımızda?

 

Ya herkes ben tarikatının müridi olmuş,

 

Ya da ,

 

Cidden sağır mı kalplerimiz?

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı