BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Günün yorgunluğu ile ajansları dinlerken sızıp kaldım. Kulağımı tırmalayıcı bir sesle uyandığımda kumanda hala elimdeydi? Gözüme ilk çarpansa İsrail cumhurbaşkanı Perez?in Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan?a yüksek sesle konuşması idi?  irkildim ve pür dikkat dinlemeye başladım.

 

Türkiye için İslam dünyası mazlum halklar için bir dönüm noktasındayız. Herşey şu an başbakanın ağzından çıkacak cümlelere bağlı, şimdiye kadar hiçbir zaman başımızı öne eğdirmeyen başbakanımız ve bu seferde davos?ta eğdirmeyecek inşallah diyerek  dua  ediyordum, ama saniyeler geçmek bilmiyordu.  

 

Ve zorlada olsan başbakan mikrofonu eline aldı ve yirmi birinci yüzyıla kayıt düşecek o tarihi bir dakikaya kısa sürede tüm söylenmesi gerekenleri sığdırdı. özetle; ''Sesin çok yüksek çıkıyor. Benden yaşlısın biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar çok yüksek çıkmayacak. Bunu böyle bilesin. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüz, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum??

 

şeklinde konuşması bitince her halinden taraflı olduğu belli olan panel yöneticisinin omzuna dokunarak konuşmasını kesmeye çalışmasını dinlemeden oturumu terk etti.

 

Konuşma   bir çok kanaldan  canlı olarak verilirken   başbakanının  paneli tek etmesi ile bir çok kanal daha canlı yayına geçerek  durum değerlendirmeye başladılar.

 

Her şey dünyanın gözünün önünde olmuştu dünyada bir çok insanın izlediği programda yaşananların bir tek izahı vardı.

 

Sayın başbakan en doğru davranışı göstermişti. Çünkü ortada bir haksızlık vardı.  Hem de Türkiye cumhuriyeti başbakanına yapılmış Türk halkına yapılmış  bir haksızlık vardı ve bu mutlaka  gerekli tepkiyi  alması lazımdı  aksini, bile  düşünmek mümkün  değildi.

 

Aksini düşünmek Osmanlının torunları olan bizlere bir hakaret olurdu bir bucuk milyar İslam âlemine yapılmış bir saygısızlık olurdu.

 

Değerli başbakanımızın  üç beş cümleyle  yaptığı bu  tarihi konuşma ve davranıştan sonra öyle bir başbakanın ülkesinde yaşamaktan benim gibi düşünen  aziz Türk milletinin  ve İslam aleminin  üç bucuk soysuzun karşısında  başını  öne eğdirmemesinden  kendi adıma   gurur duydum ve  sokaklara çıkmak, bu  duygularımı başka insanlara paylaşmak istedim.

 

Başka kanalları dolaştım genelde başkanın davranışı hakkında hep olumlu görüşler  vardı.

Ama birkaç tanesine  çıkanlar her zaman  olduğu gibi  yapılanın  büyük  bir diplomatik  skandal olduğunu söyleyecek kadar İsrail yanlısı olabiliyor. İsrailli Yahudilerden çok ,Yahudi kesiliyorlardı hatta başbakanın İsrail cumhurbaşkanını arayarak özür dilediğini söyleyecek kadar yalan haber verebilecek kanallar bile vardı.

Tüm o kanaldan bu kanala dolaşırken İsrail cumhurbaşkanının telefon açıp başbakanımızdan özür dilediği haberi alt yazı olarak geçti. 

 

O birazda önce yorum yapan diplomatik skandal olarak tarif edenlere buda size kapak olsun dedim.

 

Mazlum milletler için bir umut olan bu olayı tüm insanlık için haksızlığa zulme karşı onurlu bir davranış olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşündüm.

 

Şu anda 44 yaşındayım  aklım erdi ereli  siyaha beyaz diyebilen  beyaza siyah diyebilen  politikacıları ve yorumculara  şahsi görüşleridir diyebiliyordum ama  dün akşamdan sonra  bunun yanlış olduğuna karar verdim.  Bizim bu insanlarla hiçbir ortak noktamızın olmadığı kanaati oluştu bende.

Bu insanların Türkiye cumhuriyetini sevdiğinden bile şüphe etmeye başladım. Aksi halde  bu olayı politik bir davranış olarak değerlendirmek  bana göre abesle iştigaldi. 

 

Bu davranışa sahip çıkmak herkim olursa yüceltirdi ve karşı çıkmak ise küçülttü.   

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.