Allah yolunda öldürülenlere ' ölüler ' demeyin. Aksine onlar diridirler ancak siz fark edemiyorsunuz. " ( Bakara 154 )
İslâm dininde, Peygamberlik mertebesinden sonra gelen ilk mertebeye ? şehitlik mertebesi ? denir. Çünkü öbür dünyada, şehitliğin karşılığını bizzat Allah kendisi verecektir.
Allah, müminlerin canları ve malları karşılığında, kendilerine cenneti vereceğini Kur?an?ı Kerimde müjdelemiş ve bunun çok kârlı bir alışveriş olduğunu belirtmiştir.
Hatta bu alışveriş o kadar kârlıdır ki, bu alışverişten memnun kalan şehitler, Ahirette Allahtan, kendilerini dünyaya tekrar göndermelerini isterler:
" Ey Rabbimiz! Senden, bizi bir daha dünyaya döndürmeni ve Senin yolunda ikinci bir defa şehit oluncaya kadar savaşmayı nasip etmeni istiyoruz." O zaman Cenab-ı Hak şöyle buyurur: " Ben onların ikinci bir defa dünyaya dönmelerini takdir etmem. Onların böyle bir dilekte bulunmalarının sebebi, gördükleri ecirle mükâfattır."
Peygamberimizde şehitlerin gördüğü bu itibar ve saygınlığı kendi ifadesiyle şöyle dile getirmiştir: ? Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, isterdim ki Allah yolunda cihad edip öldürüleyim, sonra yine cihad edip öldürüleyim, sonra yine cihad edip öldürüleyim."
? Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, uğrunda ölen varsa Vatandır. ? anlayışını hayatlarına yansıtan, bu uğurda her şeylerini feda eden ve şahadet kavramını Ahirette Peygamber?e komşu olmak olarak kavrayan, şanlı bir neslin torunları olarak, huzur ve güven içerisinde bir Çanakkale Zaferini daha doyasıya kutladığımız günlere gelmiş bulunmaktayız.
18 Mart 1915? de İtilaf devletleri Bileşik Filosunun, Çanakkale boğazını geçmeye teşebbüs etmesiyle başlayan ve Tük askerinin varını yoğunu ortaya koyarak, bedenini siper ettiği, şimdi bile avuçladığımız topraklarından mermilerin çıktığı bir kahramanlık öyküsüdür Çanakkale.
Tam 211.000 Türk askerinin askerin şehit olduğu, İtilaf devletlerinin ise 252.000 kayıp verdiği, her anının müthiş kahramanlık destanlarıyla ve insanlık dersleriyle dolu olduğu bir savaştır Çanakkale Zaferi.
Avustralya valisi ? Teğmen Casey ? savaşta yaşadığı ve çok etkilendiği bir olayı, sonradan valisi olduğu ülkesinde şöyle anlatır:
"...23 Nisan 1915 günü Conkbayır'ında Türkler ve Birleşik Kuvvetler arasında korkunç siper savaşları oluyor. Siperler arasında 8-10 m. mesafe var. Süngü hücumundan sonra savaşa ara verildi. Askerler siperlerine çekildi. Yaralılar ve ölüler toplanıyor.
İki siper arasında açıkta ağır yaralı ve bir bacağı kopmak üzere olan İngiliz Yüzbaşı avazı çıktığı kadar bağırıyor, ağlıyor, kurtarın diye yalvarıyordu. Ancak hiçbir siperden kimse çıkıp yardım edemiyor. Çünkü en küçük bir kıpırdanışta yüzlerce kurşun yağıyordu. Bu sırada akıl almaz bir olay oldu. Türk siperlerinden beyaz bir iç çamaşırı sallandı. Arkasından aslan yapılı bir Türk askeri silâhsız siperden çıktı. Hepimiz donup kaldık. Kimse nefes alamıyor, ona bakıyorduk.
Asker yavaş adımlarla yürüyor siperdekiler kendisine nişan almış bekliyordu. Asker yaralı İngiliz subayını okşar gibi yerden kucakladı, kolunu omzuna attı ve bizim siperlere doğru yürümeye başladı. Yaralıyı usulca yere bırakıp geldiği gibi kendi siperlerine döndü. Teşekkür bile edemedik. Savaş alanlarında günlerce bu kahraman Türk askerinin cesareti güzelliği ve insan sevgisi konuşuldu. Dünyanın en yürekli ve kahraman askeri Mehmetçiğe derin sevgi ve saygılar.
? Hasta adam ? diye anılan Osmanlıya son bir tokat vurmak için en üst düzey silahlarla boğaza gelen düşman birliklerine, elindeki en güçlü silahı olan ? manevi gücüyle ? karşılık veren ? Cesur Yüreklerin ? öyküsüdür Çanakkale.
Öyle büyük bir manevi güçtür ki bu Gazi Mustafa Kemal yaşadığı bir olayı şu cümlelerle anlatıyor bizlere: ?...Kahramanlık peşinde koşanlardan değiliz. Ama Bomba Sırtı olayını da anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre... Yani ölüm muhakkak. Birinci sıradakiler kâmilen vuruluyor. İkincidekiler hemen onların yerini alıyor... Fakat ne kadar büyük bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor. Üç dakikaya kadar öleceğini biliyor... En ufak bir tereddüt ve sarsılma yok. Bilenler Kuran-ı Kerim okuyarak cennete girmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler dualar okuyarak siperlerden çıkıp taarruza geçiyorlar. Bu Türk askerindeki yüksek ruhu gösteren hayrete ve takdire değer bir ruhtur... Emin olmalısınız ki Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur..."
Türkiye nüfusunun 15 milyon civarında olduğu bir zamanda, Çanakkale savaşında yüz binden fazla okumuş ve aydın hayatını kaybetmiştir. Bu kaybın olumsuz etkileri Türk İstiklâl Harbi'nde ve Cumhuriyet Türkiye?sinde görülmüştür. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, bu durumu şöyle ifade etmiştir: " Biz Çanakkale'de bir Darü?l- fünun ( Üniversite ) gömdük."
Bizlere bu ülkeyi, kanlarıyla ve canlarıyla hediye eden ? Ölümsüz Kahramanlar ? ın mekânları Cennet, komşuları Peygamberimiz ( sav ) olsun?
Geçmişine ve ülkesine sahip çıkan; nereden nereye nasıl geldiğini kavrayabilen, yediği her lokma ekmekte ecdadını yâd edebilen bireyler olmak ümidiyle? Saygılarımla?
NOT ETTİKLERİM: ( Bu vatanın nasıl kazanıldığının apaçık bir göstergesidir?)
43. Alay 1. Piyade Taburu 1. Bölük, 1917 yılı yemek listesi;
15 Haziran Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yağlı buğday çorbası ve ekmek,
26 Haziran Sabah: Yok. Öğlen: Yok. Akşam: Üzüm hoşafı, ekmek,
18 Temmuz Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yarım tayın ekmek,
8 Ağustos Sabah: Yarım ekmek. Öğlen: Yok. Akşam: Şekersiz üzüm hoşafı, ekmek YOK

