Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u muhasara ettiği zaman yaptırdığı Rumeli Hisarı, uzaktan bakıldığı zaman eski harflerle "Muhammed" biçiminde okunacak sekide inşa edinmiştir.Bunun yapılışı ise,Evliya Çelebi,seyahatnamesinde şöyle denerek anlatmaktadır:
İstanbul daha küffar elinde ikenaya, tepenin başında bir kilise vardı. Kilisenin papazı ise gizlice Müslüman olmuş ve İstanbul'u fethedecek kumandanın Muhammed(Mehmet) isminde birisi olacağını kitaplarında okumuştu. Edirne?de ikinci Mehmed'in (Fatih) tekrar tahta çıktığını duyunca derhal gizlice bir mektup ile:İstanderdiğibul'u Fethedecek emir sensin, buraya bir kale ve Akdeniz'in boğazında iki kale yapıp/İstanbul?a iki taraftan yiyecek ve giyecek yardımı girmesine müsaade edilmezse kıtlık ve pahalılık olması muhakkaktır.Azametle Edirne'den deniz gibi ask bu bizim tarafa teşrif ediniz, dedi
Fatih bu mektubu alınca göğsü genişledi ve bir kat daha ferahladı. İstanbul?a av maksadıyla gelip, boğazdaki gizli Müslüman papazla da görüştü. Papaz Rumeli Hisarının yapılmasında mutabık kaldılar. Fakat oralar küffar elinde olduğu için, bunu nasıl yapacaklardı. Padişah Bizans Kralına bir av gönderdi ve onunla dostluk alış-verişinde bulundu. Bu ara Fatih şimdiki Rumeli Hisarının olduğu yeri ,Konstatin'den bir av köşkü yapmak için izin istedi.Fakat Konstantin bunu kabul etmeye yanaşmamakla beraber,ret te etmedi ve:"bir sığır derisi kadar çiftlik yaparsa makbulümdür.Ama bir sığır derisin büyük olursa iznim yoktur,sonra barışa aykırı hareket etmiş olur. dedi."
Kralın bu sözlerini Fatih'e tebliğ ettîler. Fatih elçi önünde öküz derisi büyüklüğünde bir kule yapmaya başladı.Elçi gittikten sonra ise ne kadar işçi ve mimar varsa hepsi buraya toplanarak Rumeli Hisarı'nın inşasına başlandı.Fatih,Krala verdiği sözü zahiren bozmamıştı.Çünkü Kral'ın kendisine gönderdiği öküz derisini iyice gerdikten sonra, ince dilimler halinde dildirdi, bir ip gibi yaparak nereye kadar yetişmişse o kadar büyüklükte bir hisar yaptı.Hisarın yapılışı sırasında çok büyük yararlığı dokunan Müslüman papaz:
"Padişahım, mübarek adınız Mehmet?tir. Ku işiitabımızda Kostantin devletinin sizin elinize
geçeceği yazılıdır. Şimdi bu kalenin şekli sizi isminize benzer olmalıdır. Ben bu işi hayli zamandır hesap
eder dururum. Fakat bu zamana kadar kimseye açmış değilim. Bu işte hayli mütehassıs
Sayılırım, diyerek paçaları sıvadı ve hakikaten Rumeli Hisarı kufi yazı ile (Muhammed) şeklinde yapıldı. Hisarın gizli gizli yapılışı altı ay sürdü. O zamana kadar etrafı çalı- çırpı ile örtülüyordu. Yapıl da artık yılması diye bir korku kalmayınca bir gece Hisarın etrafındaki ormanlığı ateşe verdiler. Bir gecede orman yanıp kül oldu ve hisarın hakiki görünüşü bir inci gibi ortaya çıktı. Bundan sonra daha evvel hazırlanan asker, top ve tüfeklerini alarak kaleye yerleştirdiler ve kale bir cephanelik haline geliverdi.
Kral bu hali işitince:"Barışa aykırı bir kale yapmışlar" diyerek bir elçi gönderdi. Fatih ise, daha evvel dilim dilim yaptığı sığır derisini göndererek:"Barışa aykırı bir hareket yok. Biz sığırın derisinin yetişe bildiği yer kadar bina yaptık,dedi ve ondan sonra da muhasaraya girişti.
