Allah yalanı tabiat haline getiren hiçbir nankörü asla doğru yola iletmez.
Yalan söylemeyi tetikleyenin ihtiras olduğunu bütün akıl sahipleri bilir. Yalan ihtiraslarına yenik düşmüş insanlardan sadır oluyorsa önüne geçilmez bir hal alır. Yalanlar canavarlaşır öyle bir zaman gelir ki artık müfteri yalanlarını, insanlara kabul ettirebilmek için iftiralara başlar.
Hem de hiç ALLAH tan korkmadan kuldan utanmadan, oysa böyle davrananlar bütün kötülüklerin yalanlar üzerine bina edildiğini keşke bilmiş olsalar idi.
Hâlbuki üç günlük dünya için ihtiraslarına yenik düşüpte, yalanlara sarılıp on parmağında on kara, kendinin önünde eğilmeyip sen en büyüksün, senden başka büyük yok diye alçalamayanlara iftiralar atmaya gerek var mı bilemiyorum.
İddiası olan insanlar ihtiraslarını ilahlaştırmadan ölçüleri kaçırmadan hedeflerine varabilmek için elbette gayret sarf ederler ancak başarıyı veya başarısızlığı Allahtan bilerek sonuca teslim olurlar.
İhtirasına yenik düşen insan hele birde politika yapıyorsa, hayatında konuştuklarının büyük bir bölümünü yalanlara ayırıyorsa, önüne geçmek mümkün mü dersiniz
Dikkat ederseniz bu tür kişi veya kişiler politika yapıyorsa dedim, ?siyaset? demedim çünkü siyaset; ?insanları dünyada ve ahir ette kurtuluşa götürmenin eylemini yapmaktır? da onun için siyaset demedim.
Gerçi kahramanımıza sorsanız siyaset yapıyordur, hem de şehrimize çooooook büyük! Hizmetler getirmiştir.
Adını bile kaleme almaya uygun bulmadığım şahıs olağan üstü bir dönemde kimilerinin alavere dalavere olduğunu söylediği bir süreç ile tombaladan çıkar gibi vekil olarak çıktı. Şehrimizin saf yürekli gariban insanlarının ?en büyük sensin başka büyük yok? sloganları altında Ankara ya gitti ama gelin görün ki şehrimizin koskoca 5 yılı heba oldu.
Haa bu 5 yıl içerisinde hiç bir şey yapmadı demeyin. Bir halı saha programında kalabalıkta kendisine fark edemeyen onurlu ve şahsiyetli insan 28 şubat mağduru kaymakam Cemil AKSAK?ı ayağa kalkmadı diye ?kalk kalk ayağa kalk sen kasıtlı kalkmayıp beni görmezden geliyorsun? gibi sözlerle toplumun içerisinde hakaret etmesine şahit olunca çok üzülmekle birlikte bu vekil cesur yahu, Ankara da iş koparır, Şehrimize yatırımlar getirir, işsiz gariban gençlerimize iş bulur diye bayağı umutlanmıştık.
Fakat boşa umutlandığımızı kısa sürede anlayacaktık, gerçi küçücük bir köyü olan Gökçehüyük de pek işsiz genç kalmadığı da malumlarınızdır ya neyse Cemil bey koskoca vekilin ayağına kalkmazda cezalandırılmaz mı?
Ama bürokrasiye güç lazım, güç var mı ? Yok. O zaman ne yapmak lazım? Bir çözüm bulmak lazım, düşünelim,araştıralım şehir eşrafından ve esnafından kimlerle ilişkileri var tespit edelim ,valiliğe şikayet dilekçeleri yazalım şikayetler,dilekçeler falan??
DEVAM EDECEK...

