Tabi 5 yıl çabuk gelir geçer dedik ve geçti de artık Seydişehir?imizin önü açılacak Ak partinin iktidar nimeti bizim şehrimize de gelecek diye sevinirken birde ne görelim,Adam seçilebilecek bir sıralamaya girmez mi. Vayy be sen neymişsin !!! Artık adaylığı kesin ya, Arkadaşın ilçe teşkilatındaki tepkileri dikkate alması mümkün mü, kendisine ikinci dönem adaylığı için seçmenin görüş ve düşüncelerini neden almadınız diyen, teşkilat mensuplarına tam siper düşman gözüyle bakması ve o insanları teşkilattan attırması artık hayatının olmazsa olmazı haline getirdi.
2. Dönem vekillik de kesin ya, o mütevazi dediğimiz kişi oldu bir mütekebbir. Teşkilatı içerden yıkıyorlar, MHP ye oy verdiler diye yine malum kampanyalar başladı, bütün bunlardan hiç utanmadı mı? Sıkılmadı mı? Acaba ALLAH tan da mı korkmadı? Oysa insanın rakip gördüğü insanlarla yaptığı mücadeleleri şahsiyetli ve onurlu bir şekilde yapabilmesi ne büyük meziyettir ve bu meziyetten yoksun kalmak ne büyük zillettir.
Said Paşa ne güzel demiş;
Düşmanı tezlil için hileyle etme iştigal
Hüsn-i efkâra olur hail cihanda su-i hal
Yüzsuyu dökme, teessüf çekme, etme kıyl-ü kal
Sen sakim olma, verir maksudun elbet Zul-Celal
Müstakim ol, Hazreti Allah utandırmaz seni
Kısaca izah edersek; Harbin dışında hile caiz değildir. Harpteki hile ise taktik anlamındadır, düşmanın yanıltılmasıdır. Düşmanlar için dahi, sahtekârlık yapmak yolunu tutma. Sürekli olarak hile işiyle meşgul olunursa güzel fikirler yerini çirkin, kötü hallere bırakır. Kötü haller, güzel fikirlere manidir. Oysa Müslüman güzel işlerle meşgul olmak, güzel düşünmek zorundadır. İnandığımız gibi yaşamazsak, yaşadığımız gibi inanmaya başlarız. Kimseye yüz suyu dökmek, üzüntü çekmek, insanlara kahır edip dedikodu yapmak doğru değildir. Bunlarla ruhumuz bunalır, hasta olur. Böyle yapmak yerine hacetimizi Allah'a arz etmeli, ondan istemeliyiz. O, Zül-Celâl maksudumuzu bilir ve bizi mahrum etmez. Dosdoğru olursan Hazreti Allah asla utandırmaz seni.
Nereye kadar gider bilemiyorum ama senin sonunu çok merak ediyorum sayın vekil. Gerçi hayatının sonunda şahsiyetli ve onurlu bir hayatı devam ettirme hesabı yapanlar eylemlerini ve hayat tarzlarını ona göre ayarlarlar. Türk milleti nasıl olsa unutkandır canım, sen Sayın Başbakanın performansından elde edilen teveccühü hoyratça harcamaya bak. Önemli olan senin uzun süreli vekil olman değil mi zaten.
Değerli dostlar ikinci dönem vekillikten sonra bizimkinin önünde kim durabilir, Artık ilk iş belediye başkanın hakkında dosyalar hazırlayıp, ver elini genel merkez ?benimle uyumlu çalışmıyor? dediklerimi yapmıyor, oylarımız hızla düşüyor, halk nazarında bunun devri doldu gibi fısıltılar, bu fısıltılar iftira mı değil mi takdiri halka bırakıyorum. Neticede kaprisler ön plana çıkarılarak teşkilat ve halk nazarında hiç tanınmayan bir şahıs aday ilan edildi/ettirildi.
Seydişehir e geldi Varan 1 dedi. Kahramanımız artık ilçe teşkilatına ve Seydişehir?imizin sağduyulu insanlarına karşı savaşını hızla sürdürmektedir. Malum adayın kaybetmesi üzerine il teşkilatından gelen denetçi görevlinin ?vekil bey Varan
Belediye başkanlığı kaybedildi mi? Hiç önemli değil! Düşman Cephesi zayıflıyor ya sen ona bak.
Hemen başlıyor iftiralar ?teşkilat seçimi kaybettirdi, MHP ye oy verdiler, Konuşurlarken gördüm, fotoğrafları var? gibi nice iftiralar. Artık ok yaydan çıkmıştır, önüne geçilebilir mi?
Aklımızda onlarca soru beliriyor birden; Be hey adam ALLAH tan korkmaz mısın? Böyle bir iftirayı atmak vicdana sığar mı? Sahi vicdanın var mı? Bu soruların cevabı var mı? , ya muhatabı?
??Lanetleşelim, kim yalan söylüyorsa, ALLAH ın laneti onun üzerine olsun? diyelim, ne dersin? Varmısın? Yüreğin yetiyor mu? Senin yüreğin yetmez, ben de bu duayı iftiracılar masum çoluk çocukları için yapmayacağım.? Çünkü büyüklerin herzelerinde o masumların hiçbir suçu yok.
Teşkilat seçimi kaybettirince cezalandırılması gerekir, atın bunları görevden, etti mi Varan 3. ama yetmez cezalandırmaya devam. Bu yönetimle kimler görüşür hangi bürokratlar la ilişkileri var, onlarında cezalandırılması lazım, zaten iftira senaryosu da hazır MHP li dedin mi iş tamamdır. Hemen başlanır kaymakamla cebelleşmeye, ?proje üretmiyor, benim dediklerimi yapmıyor, üstüne üslük birde MHP li belediye başkanın düğününe bile gitmiş? gibi laflar. Bunlar iftira ve vicdansızlık değil mi? Oysa bir mülki amirin şehrin belediye başkanının düğününe gitmesinde ne sakınca var.
şehrimizde devletin güler yüzünü temsil eden onurlu insan Kemal İNAN beyi daha 2 senesini bile doldurmadan sürgüne gönderiyor, Bu sayın bay Halkın yanında ?Bu sürgün işinin benimle ilgisi yok?der, Kendi çevresinin yanında ?gitmesi gerekiyordu?, idari mahkemeden geri dönerse ne olacak diyen bir yakınına; ?Ben onu geri dönmesi için göndermedim? diyerek nasıl bir imaj peşinde olduğunu da dışa vurmuş oluyor..
?Benimle kimse başa çıkamaz imajı ? Evet, iftira atmayı bilmeyen başa çıkamaz ama unutmamak gerek her hesabın üstünde bir hesap var.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlunun dediği gibi;
?Üç günlük dünyada fırıldaklık yapmaya ne gerek var.?.

