14 Aralık 2025, Pazar
02:11
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

20 Nisan 2011 Çarşamba günü, miladî takvime göre Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed'in (asm) doğum günüdür. Diyanet İşleri Başkanlığı 22 yıl önce peygamber Efendimizin Miladî takvime göre olan doğum tarihine denk gelen bu haftayı ?Kutlu Doğum Haftası? olarak ilan etmişti. Peygamber sevgisiyle dolu şu asil millet O?nun kutsi davasını gittiği her yere götürdüğü gibi onunla ilgili mevlid vb. Programları da götürmüştür. İşte ?Kutlu Doğum Haftası? dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi, Almanya?da da büyük bir coşkuyla kutlanmaktadır. Bu vesileyle sevgili peygamberimiz, insanımıza ve yeni nesillere bir kere daha tanıtılmaya çalışılmış oluyor. Şefkat peygamberi Efendimizin güzel ahlakından örnekler sunularak insanlar bilgilerini tazelemiş oluyorlar. Peygamberimiz tatlı dilli, güler yüzlü ve doğru sözlü idi. Ağzından kötü ve kırıcı bir söz çıkmazdı. Gülmesi tebessüm şeklinde idi. Gördüğü bir yanlışı isim vermeden düzeltir, kimsenin kusurunu yüzüne vurmazdı.
Alçak gönüllü idi. Bir meclise gittiği zaman, boş bulduğu yerde oturur ve başkalarına karşı ayaklarını uzatmazdı. Kendisine aşırı derecede saygı gösterilmesini sevmezdi. Bulunduğu meclislerde herkesi dinler, kimsenin sözünü kesmezdi.
Zengin, fakir, şehirli ve köylü ayırımı yapmaz, herkese eşit davranırdı. En fakir kimselerin evlerine gider, hatırlarını sorar, yoksullarla beraber yemek yerdi.
Hz. Peygamber örnek bir aile reisi idi. Hanımlarına karşı gayet nazik davranır, onlarla iyi geçinir, kendilerini kıracak incitecek davranışta bulunmazdı. Hatta o kadar nazik davranırdı ki; onlardan bazen içecek bir şey istese, getirdikleri zaman ilk önce onlara içirir sonra da onların ağzının değdiği yerden içerdi.  
Misafirperver idi, misafirlerine bizzat kendisi hizmet ederdi. Müslüman olmayan misafirleri de geldiğinde, aynı şekilde ağırlar ve onlara ikramda bulunurdu. Bir gün misafirleri gelmiş onlar oturuyor o ise hizmet ediyordu. Bu esnada birisi geliyor, o mecliste bulunanlardan hangisinin o kavmin efendisi olduğunu soruyor. Ayakta hizmet eden Allah resulü şu veciz ifadeyi söylüyor. ?Kavmin efendisi kavmine hizmet edendir? (1) cevabını veriyor. Bu sözüyle hem büyüklerin insanlara hizmet etmesinin gerekliliğine dikkat çekmiş, hem de aradığı büyüğün kendisi olduğuna işaret buyurmuş oluyordu. Temizliğe çok dikkat ederdi, bedenini ve elbisesini daima temiz tutar, bilhassa dişlerini temizlemeye özen gösterirdi. Ümmetine misvak kullanmalarını tavsiye etmiş ve misvakın olmadığı durumlarda parmakla da olsa dişlerin bir miktar su ile ovalayıp temizlenmesini bildirmiştir.
Hz. Âişe (ra) rivayetinde şöyle buyuruyor: ?Allah Resulü (sav) misvakını yıkamam için bana verirdi. Ben de teberrük için, yıkamadan önce kendim kullanırdım, sonra yıkayıp ona verirdim.? (2)
Diş temizliğine gösterdiği hassasiyeti misvakının temizliğine de gösterirdi.
Pek çok hastalığın sindirim sisteminden ve bilhassa mideden kaynaklandığı göz önüne alınırsa, ağız ve diş temizliğinin önemi daha da iyi anlaşılmış olur. Günümüz de ilerlemiş olan tıp ilmi sayesinde, bu konunun önemi sadece diş hekimleri tarafından değil bilakis diş sahibi olan her şuurlu insan tarafından bilinip takdir edilmektedir. Misvakın faydaları saymakla bitmez, Efendimiz de dikkatimizi bu noktaya çekmektedir.
 Ebu Ümame? ini (ra) rivayet ettiği bir hadis?i şerif?te Allah Resulü (sav) şu tavsiyeyi yapıyor ?Dişlerinizi misvaklayın. Çünkü misvak ağız için temizlik sebebidir, Allah'ın rızasına vesiledir. Cibril her gelişinde bana misvakı tavsiye etti; öyle ki bana ve ümmetime farz kılacağından korktum. Ümmetime zorluk veririm diye endişe etmeseydim bunu onlara farz kılardım. Ben öyle (ciddi) misvak kullanırım ki, öndeki dişlerimin (veya diş etlerimin) diplerinden kazınacağı endişesine kapılırım.? (3)
 
 Sadece mideyi takviye etmesinin hâsıl edeceği neticeler, bütün organlarımızı ve dolayısıyla hayatımızı etkiler. Peygamberimiz hizmet edilen değil, hizmet eden olmayı tercih ederdi. Nitekim bir yolculuk dönüşünde herkes hurmalıkta istirahata çekilmiş dinlenirken, bazıları yemek hazırlamak üzere harekete geçmişlerdi.
Birisi ben yemekleri yapayım, bir diğeri ben de su getireyim biri de, ben de ateş yakayım deyince, Efendimiz (sas) de istirahat ettiği ağacın gölgesinden doğrularak, ?öyle ise ben de yakacağınız ateşe odun toplayayım? buyurdu. Ashap: ?Biz hizmetlerin hepsini de yaparız, siz dinlenmenize bakın? dediler.
Allah Resulü Buyurdular ki: ?Bilirim ki, siz hizmetlerin hepsini de yaparsınız. Ancak siz hizmet ederken ben seyirci kalmaktan hoşlanmam. Hizmet edilen değil, hizmet eden olmayı tercih ederim.? dedikten sonra kalkıp odun toplayarak hizmete iştirak edenlerden olmayı tercih ederek mesajını vermiş oldu. Allah Resulünde alınacak pek çok örnekler vardır. Fakat biz konumuzu bir ayet mealiyle sonlandıracağız.  ?Hakikaten, Allah?ın Resulünde sizler için, Allah?a ve ahret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah?ı çok zikredenler için en mükemmel bir örnekler vardır.? (4)Kaynaklar:
  (1) 500 Hadis, No (204) Ömeri Nasuhi, Diyanet
işleri reisi, Basım yayın, İstanbul, 1961 (2) Ebû Dâvud, Tahâret: 28, (52); Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Prof İbrahim Canan, Hadi, No, (3624) cilt, 10, Sa (163) Akçağ Yayınları, Feza Gazetecilik, A.ş, İst.           (3) Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Prof İbrahim Canan, Hadi, No, (6079) cilt, 16, Sa (531) Akçağ Yayınları, Feza Gazetecilik, A.ş, İst. 
  (4)  Ahzap Suresi, 33/21
ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı