14 Aralık 2025, Pazar
02:11
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

Ey yolcu, çetin bir yolda gidiyorsun. Nefisle mücahide mukaddes bir vazifedir, ömür boyu bu zorlu yolda yürümek, önüne çıkan bütün engelleri aşmakla mükellefsin. Kur?an-ı Kerim, son durağa dikkatimizi çekerken çok müthiş anlatıyor. Hakikatlerin kolay anlaşılması için temsiller verilir. Tıpkı stadyumdaki seyirciler gibi, haşir meydanının etrafını çepeçevre melekler sarmışlar. O meydanda torpil bulmak veya kaçıp kurtulmak mümkün değildir.


Anlayışsız, vicdanı kararmış bazı insanlar; bu dünyada çok büyük bir fırsatı kaçırdıklarının farkında değildirler. Davranışlarının ağır bir bedelinin olacağını da düşünemiyorlar, hatta düşünmek de istemiyorlar. Onların bu hâlinden müteessir olan Efendimizi (sav) teselli etmek için, Rabbimiz şöyle buyuruyor:


?Kim peygambere itaat ederse, Allah?a itaat etmiş olur. Kim itaatten yüz çevirirse aldırma, zaten seni üzerlerine bekçi göndermedik.? (1)


Gerçekten kendilerini pek büyük görenler ve peygambere tenezzül etmeyenler, büyük bir küstahlıkla azdıkça azarlar. Sonunda insanlıktan da çıkarlar. Eğer insan insan olmazsa, şeytan bir hayvan olur. Hayvanlıkta derecesini artırdıkça; daha ziyade hayvan olur.


Bu ayet-i kerime?de sanki Cenabı Hak şöyle diyor: ?Habibim; sen onların küfürde ısrarlarına üzülme! Onlar hayvanat-ı İlahîden bir nevi habistirler ki, dünyanın imareti için yaratılmışlardır. Ayrıca Allah?ın inananlara verdiği iman nimetindeki yüksek ve ulvî dereceleri anlamaya bir ölçü olması için yaratılmışlardır.?


Hayvanlar sayıca çoktur, fakat galip gelen ve hükmeden insanlardır. Hayvanat, insanlar için halk olunmuştur. Yaşantılarıyla onlara benzeyen insan kıyafetindekiler de bu cinsten bir şeydirler ki, sizin dünyadaki işinizi kolaylaştırırlar. Ama bu hayatın bitiminde onların durumu hiç de iç açıcı değildir.


Nitekim onların hiç de iç açıcı olmayan vaziyetlerini, Kur?an?ı Kerim şöyle açıklıyor:


?Habibim, onlar huzurumuza geldikleri zaman vaziyetlerini bir görüversen! (Peygamberin size haber verdiği yeniden dirilme olayı ) ?Hak değil miymiş?? sorusuna onlar, evet Rabbimize yemin olsun ki; yeniden diriliş, hakmış, derler. O hâlde inkâr ettiğinizden ötürü azabınızı tadın.? (2)


 


Cenab-ı Hak, Efendimizi bu ve benzer ayetlerle teselli ediyor. Onlar haddi aşarak inkârda ısrar ederler ötede avuçlarını ovuşturacaklar. Ettiklerinin karşılığını misliyle bulacaklar, ah keşke diyecekler, ama iş işten geçmiş olacak.


Kur?an-ı Kerim?in şu ihbarı Efendimizi (sav) kısmen ferahlatsa da ümmetine olan şefkati ve merhameti yüzünden kederi tamamen yok olmuyor. Çünkü Efendimizi (sav) onların cehenneme gitmeleri değil, hidayete gelmeleri daha çok memnun eder. Allah Resulü istikbalde onların başlarına gelecek dehşetli sıkıntıları bildiği için üzülerek Hazret-i İsa?nın (a.s) dediği gibi dua edip Cenab-ı Allah?a (c.c) şu şekilde yalvarır:


?Ey Allah?ım, eğer sen onlara azab edersen onlar senin kulların, eğer bağışlarsan (o zâten senin şanındandır, çünkü Erhemürrâhiminsin. İzzet sahibi ve azizlerin azizisin, Ahkemül hâkimsin, abes iş yapmazsın.? (3)


Biz insan olarak birisinden zarar görsek, zarar gördüğümüz o insanın başına bir belâ gelse, etme-bulma dünyası, deriz. Yaptığının karşılığını buldu der, sevinmesek bile üzülmeyiz. Ama Resûl-ü Ekrem (sav) ise bir insan olarak bizim taşıdığımız aynı hisleri taşımasına rağmen, onların içine düşecekleri sıkıntıya üzülüyor. Çükü o şefkat peygamberi, Allah?ın Rauf ve Rahim isimlerinin mazharıdır.


Yaşantılarıyla dört ayaklıdan farkı olmayanlar Efendimize şöyle dediler.


?Eğer İslam dini Müslümanların dediği gibi gerçekten önemli ve değerli olsaydı onu anlamakta bizi geçemezlerdi.? (4)


 


Bugün de azgınlık ve sapıklıkta ısrar eden guruplar, Mekke müşrikleri gibi konuşuyorlar. Dünyada çıkarından başka bir düşünceleri olmayanlar, biz de Müslüman?ız ama biz, onlar gibi akılsız, cahil, dünyayı tanımayan gafillerden değiliz, derler.


Hâlbuki cennetten daha kıymetli olan akıllarını kullansalar ve peygamberin davetine icabet etseler, yanlışlarını görür, yanlışta ısrar etmeyecekler. Çok büyük hataları da yapsalar, Allah?ın merhameti insanların günahında daha fazla olduğunda kusurları bağışlanacaktır.


Efendimizin hizmetçilerinden Enes?in (ra) rivayet ettiği bir hadis-i şerif?te


Allah Resulü (sav) şöyle buyuruyor:


?Allah Teâlâ Hazretleri diyor ki: ?Ey âdemoğlu! Sen bana dua edip, (affımı) ümid ettikçe ben senden her ne sâdır olsa, aldırmam, ben seni affederim. Ey âdemoğlu! Senin günahın semanın bulutları kadar bile olsa, sonra bana dönüp istiğfar etsen, çok oluşuna bakmam, seni affederim. Ey âdemoğlu! Bana arz dolusu hata ile gelsen, sonunda hiç bir şirk koşmaksızın bana kavuşursan, seni arz dolusu mağfiretimle karşılarım.? (5)


 


               Kaynaklar:


            (1) Nisa Suresi 4/80


              (2) Enam sûresi, 6/30


             (3) Mâide sûresi, 5/118)

             (4) Ahkaf sûresi, 46/11)

             (5) Tirmizî, Da'avât 106, (3534); Kutub-i Sitte Hadis No. 4144, cilt 11, Sayfa 289, Tercüme ve Şerhi, Prof, İbrahim Canan Akçağ Yayınları, Feza Gazetecilik, A.Ş. İstanbul


ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı