(7) Aktif İmam

Bir önceki yazımızda, Rabbimizin bize emanet olarak verdiği azaları, onun namına ve izni dairesinde istimal edersek, o azaların tesbihatlarını en muhtaç olduğumuz bir zamanda, cennet yemişleri suretinde alacağız. Bu haberi peygamberler ve veliler ittifakla haber veriyorlar diye yazmıştım.Bu yazımızda da o emanetleri veriliş gayesine uygun olarak kullanmadığımız takdirde, uğrayacağımız zararlar anlatılacaktır. Birinci zarar: O kadar sevdiğimiz mal, evlat ve prestij ettiği nefis elimizden alınacak, meftun olduğumuz gençliğimizin elimizden alındığı gibi. Fakat günahlarını, sıkıntılarını bize bırakacaklar ve bütün vebali boynumuza yükleyip öyle gidecekler.İkinci zarar: Emanette hıyanet cezasını çekeceğiz. Çünkü en kıymettar aza ve âletleri, en kıymetsiz işlerde kullanmakla nefsimize zulmetmiş oluruz.Üçüncü zarar: Bütün o kıymetli azaları, hayvanlıktan çok aşağı bir derekeye düşürmekle hikmet-i İlahiye ye iftira ve zulmetmiş oluruz.Dördüncü zarar: Ebedi hayatı kazanmak için verilen akıl, kalp, göz ve dil gibi güzel hediye-i Rahman iyeyi, cehennem kapılarını açacak çirkin bir surete çevirmiş oluruz.Değerli cemaatim! Geçenlerde karşılaştığım bir olayı anlatarak sohbeti sonlandıracağım. Çarşıya alış veriş için çıkmıştım. Bir dükkâna uğrayıp sahibiyle sohbet ettik. Adama sordum, Ahmet usta namazlarını kılabiliyor musun? -Hayır, hocam meşguliyetim çok fazla olduğundan namaza vakit ayıramıyorum. Ne yapalım ekmek davası çoluk çocuğun rızkını kazanmak için koşturuyoruz. -Ahmet usta bizim mahallede dolaşan bir sürü kedi var. Arkalarında ikişer üçer tane de yavruları var. Buna rağmen geçinip gidiyorlar. Hiç de bir şikâyetleri yok, hepsinin karnı tok.Sen akıllı adamsın. Eğer biz bu aklı ekmek davasında kullanırsak kediler bize gülerler. Karın doyurmak için akıllı olmaya gerek yoktur. Ebedi hayatı kazanmak için verilen bu aklı dünyada karın doyurmak için kullananlar, elbette emanete hıyanet cezası görecekler. Çünkü o aletler yalnız bu dünyanın işlerini yapmak için verilmemiştir. Böyle yapanlar cehennem kapılarını açacak, çirkin bir işi yapmış olurlar. O günkü sohbetimiz böyle geçti!Değerli cemaatim! Konuşulacak çok meselemiz var ama şu Hadis-i Şerifi de anlatmadan geçemeyeceğim. Ebu Hureyre?nin (ra)rivayet ettiği bir Hadis-i Şerifte Allah Resulü (sav) buyurdular ki: ?Ey Ebu Hureyre, verâ sahibi ol, yani (harama düşme, şüpheli şeylerden de kaçın) ki Allah?a en iyi kulluk eden insanlardan olasın! Kanaatkârlığı esas al ki Allah?a en iyi şükreden insanlardan olasın. Nefsin için sevdiğini insanlar için de sev ki (kâmil) mü?min olasın. Sana komşu olanlara iyi komşuluk et ki (kâmil bir) Müslüman olasın. Az gül zira çok gülmek kalbi öldürür.? (1)ŞİMDİ ASIL MESELEMİZE GELİYORUZ.Birinci mesele: Bu şadırvan işine hemen başlamak lazım diye düşünüyorum. Bu nedenle şadırvanı satılığa çıkardım. Gençler sizden evvel yükümüzün birinci bölümünü üstlendiler. Çalışmalarımız meyvesini vermeye başladı bile. Mimarlık fakültesinde okuyan bir gencimiz, şadırvanın plan ve projesini yapmayı üstlendi.Efendiler, birkaç kişi kumunu, birkaç kişi çimentosunu, birkaç kişi de diğer malzemeleri üstlenirlerse bu iş bitirilir. Tek başına üstlenen varsa onun da önünü kesmem. Ben bu şadırvanı alacak başka müşteri bulurum. Ama sizin ahirette birer şadırvanınız bulunmasını isterim.? Aktif İmam sözünü tamamlayıp geçlerinin yanına döndü.Cemaat camiden çıkarken birbirleriyle konuşuyorlardı. Bizim imam yaman adama benziyor. Bir an evvel şadırvanı hayata geçirelim. Yoksa ahirette şadırvansız kalırız. Kaynaklar:(1) Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Prof İbrahim Canan, Hadis No. (7295) cilt, 17, S. (590) Akçağ Yayınları, Feza Gazetecilik, A.ş, İst.