15 Aralık 2025, Pazartesi
04:50
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

Recep ayı içinde iki kandil vardır. Bunlardan biri Regaip, diğeri Miraç kandilidir. Miraç kandili Recep ayının yirmi yedinci gecesine rastlar.

Peygamber Efendimiz bu gece Cenab-ı Hak ile görüşmüştür. Bu görüşmenin adına Miraç denir. Tasavvufi anlamda farklı cümlelerle tarif edilebilirse de kısaca, insanın manen yükselmesi olarak anlaşılır. Bu kelimenin lügatteki karşılığı ise yükselme ve merdiven anlamlarına gelir.

Miraç Allah Resulünün (sav) şahsında sınırsız bir ufka, ilahi âleme doğru insanlığın önüne açılan bir yolculuğudur. Miraç kandili feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerden biridir. Miraç bir yükseliştir ki bütün süfli arzulardan, beşeri hislerden arınma ve tertemiz bir kulluğa doğru yürüyüştür. İşte insan ibadet vasıtasıyla böyle bir âleme girer ve mertebelerin en yücesine doğru bir seyahat yapar. Bu yükseliş kanatlanıp, uçmak anlamında değildir. İnsanın fikirlerinin gelişmesi, olgunlaşıp yücelmesi demektir. Yani insanın düşüncelerinin değerlenmesi ve şahsında da bir olgunluğun oluşması şeklinde değerlendirilebilir.

İbadet insanda imâni hükümlerin kavî ve sabit kalmasına sebep olur. Çünkü ibadet insanın zahiri ve bâtınî duygularını olgunlaştırıp meleke haline getirir. Eğer Allah’ın emirlerini yapmaktan ve nehiylerinden kaçmaktan ibaret olan ibadetle, vicdanî ve aklî olan, imanî hükümler terbiye ve takviye edilmezse, eserleri ve tesirleri zayıf kalır.

Üstad Bediuzzaman ibadetin yalnız ahiret hayatına değil, dünya hayatına da faydalı olduğunu şu ifadeleriyle anlatmıştır:

“İbadet, dünya ve âhiret saadetlerine vesile olduğu gibi, maaş ve maâde, yani dünya ve âhiret işlerini tanzime sebebdir ve şahsî ve nev'î kemalâta vasıtadır ve Hâlık ile abd arasında pek yüksek bir nisbet ve şerefli bir rabıtadır.” (1)

MİRACIN BİRİNCİ SAFHASI

Miraç konusu iki safhadan ibarettir.

Birinci safhası:

Efendimizin Mescid-i Haram’dan, Mescit-i Aksa’ya olan seyahatidir ki buna gece yolculuğu anlamında İSRA denilmiştir.

Miraç, Efendimizin en büyük mucizelerinden biridir. Allah peygamberini gecenin bir yarısında Mescid-i Haram’dan alıp, Kudüs-ü Şerifteki Mescit-i Aksa’ya götürmesi olayıdır.

MİRAÇIN İKİNCİ SAFHASI

Efendimizin İlâhi huzura yükselişidir. Bu yükseliş Mescit-i Aksa’dan başlayarak semanın bütün tabakalarından geçip Rabbimizin huzuruna varmasıdır. Bu safha da Necim Suresinde şöyle anlatılır:

 “O’ kendi heva ve hevesinden konuşmaz.

(O’nun söyledikleri), sadece O’na vahyolunan ayetlerdir. Ona (Allah Resulüne bu Kur’an-ı) pek güçlü ve kuvvetli, üstün akıl ve kemal sahibi olan (melek Cebrail) öğretti. Melek kendi aslî suretine girip doğruldu. İşte o zaman kendisi en yüce ufukta idi. Sonra yaklaştı ve iyice sarktı. Öyle ki araları yayın iki ucu arası kadar veya daha az (mesafe) kaldı. O da kulu (Muhammede) (asm) vahiy etmek istediği her şeyi vahyetti. Gözlerinin gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi siz kalkmış da onun gördükleri hakkında şüphe edip kendisiyle münakaşa mı ediyorsunuz? And olsun ki onu (cebrail’i) bir kere daha asli şekliyle Sidre-i Müntehâ’nın yanıdabir kere daha görmüştü. O’nun yanında Me’vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. Andolsun ki Rabbinin ayetlerinden en büyüklerini gördü.”  (2)

Cenab-ı Hak Efendimizi Mescid-i Aksa’da bütün peygamberlerle görüştürdü. Onlara imamlık ettirip iki rekât namaz kıldırttıktan sonra, bütün Enbiyaların, şeriatlarının asıllarına, mutlak vâris olduğunu onlara gösterdi. Sonra da Sidret-ül Münteha’ya, tâ Kab-ı Kavseyn’e kadar bütün mülkünde gezdirdi. Daha sonra bizatihi cemalini de gösterip, ümmetinin dertlerine derman olacak manevi ilaçları ve hediyeleri de eline verip geri gönderdi.

Miracın ikinci safhası da Necim Suresindeki ayetlerle ispatlanmış oluyor!

Bu mübarek Miraç gecesini tam değerlendirebilmek için, mümkünse o günkü işlerimizi bir sonraki güne bırakıp, geceye dinlenmiş ve zinde olarak girilmeli. Gündüzü de oruçlu olarak geçirilmeli. Efendimizin bin dört yüz sene önceden Miraç’tan getirip bizlere takdim ettiği o manevi ilaçları, sanki bu gece ilk defa getiriliyormuş gibi düşünüp değerlendirmeye çalışılmalıdır.

Ümmetinin manevi yaralarına derman olacak olan ilaçlar nelerdi?

MİRAÇ HEDİYELERİNİN BİRİNCİSİ

Ümmetinin manevi yaralarına derman olacak olan ilaçların başında namaz ilacı geliyor. Günde beş vakit olarak gelen bu namaz ilacının, Miraç’la geldiğini düşünüp namaz kılmaya başladığımızda o Miraç macerası hatırlanmalı. Her namazla adeta Miracı yaşamaya çalışılmalı. Miraç’la gelen mesajı anlamakta gecikilmemeli.

Miraç vasıtasıyla gelen o ilaçlardan, hakkıyla istifadeye ve bu manevi ilaçları adeta yudumlamaya çalışılmalıdır. Kazaya kalmış namazlarımız varsa onları kılmalıyız.

MİRAÇ HEDİYELERİNİN İKİNCİSİ

Bakara Suresinin sonunda her gün yatsı namazının arkasından okuduğumuz 285 ve 286’cı ayetlerdir. Bu ayetlerin de fazileti pek çoktur. Hatta dualarımızda, Bakara Süresinin son ayetleriyle dua etmek dualarımızın kabulüne bir vesile olabilir. Bilhassa bu gecede Kur’an-ı Kerim’de ki dua ayetleriyle dua etmek, eğer mümkünse Cevşenül kebir gibi makbul duaları okumak, Kur’an-ı Kerim’i hatmetmek veya en azından bir miktarını okuyarak Miraç gecesinin feyiz ve bereketinden istifade etmeye çalışmak, Müslümanın yapacağı en önemli bir iştir.

MİRAÇ HEDİYELERİNİN ÜÇÜNCÜSÜ

İyilik yapmaya niyetlenen bir kimse, onu yapamazsa bile bir sevap; yaparsa on sevap yazılacağı, kötü amele niyetlenen kişiye de onu yapmadığı takdirde hiçbir günah yazılmayacağı; Şayet işlerse sadece bir günah yazılacağı müjdesini getirmiştir.

Üç ayların dışında işlenen iyiliklere verilecek mükâfat bire ondur. Üç aylarda ise bire on değil, bire yüz, bire bindir. Ramazan yaklaştıkça bire otuz binden de geçer.

Öyleyse dargın olduğumuz insanlar varsa onlarla barışıp helalleşmek, ana babamız varsa onları ziyaret edip hayır dualarını almak. Eğer ihtiyaçları varsa, bu mübarek günde onların ihtiyaçlarını gidermek, en büyük sevaplardan biri işlenmiş olur. Ayrıca iyiliğini gördüğümüz insanlara karşı, vefalı davranmaya söz vermek. Günahlarımızı affettirmek için bir taraftan sadakalar vermek, bir taraftan da, geri dönmemek üzere günahlarımıza tövbe-istiğfar etmek. Ölmüşlerimiz adına hayırlar yaparak, sadakalar vererek ve Fatihalar okuyarak onları hatırlamak. Küçüklere şefkatli, büyüklere hürmetli davranmak ve kimseyi incitmemek, âlimlere saygıda kusur etmemek, ilim meclislerine koşup, sohbeti dinlenebilecek âlimlerin derslerine katılmak. İlme çalışmakla cehaletin ilim fakirliğin belini kırmak, beş vakit namazı hayatın gayesi bilmek ve bu geceden itibaren onu asla bırakmayacağımıza dair Allah’a söz vermek.

İçinde bulunduğumuz aylarda kendimizi hesaba çekme ve istikametimizi tam olarak düzeltme ayları ve günleridir.

Bu aylarda malayani işler terk edilmeli, kuran okuyup zikirler edilmeli. Peygamber fendimize salâvat getirilmeli, varsa kaza namazları kılınmalı, nafile namazlar kılınmalı, sıla-ı rahim yapılmalı ve sadaka verilmelidir.

Tüm İslam âleminin Miraç kandili kutlu ve mübarek olsun. Yüce Allah bu geceyi cümlemiz hakkımızda hayırlara vesile kılsın.

Kaynaklar:

(1) İşarat-ül İ’caz, Bediüzzaman Said Nursi, Sayfa No: ( 83 ) Envar neşr, İst.

 (2) Necm Suresi, 53/5-18

Bu vesiyle ile tğm okuyucularım ve İslam "aleminin miraç kandilini tebrik ederim

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı