Donald Trump’ın açıkladığı ve sekiz İslam ülkesinin ortak bildiriyle desteklediği yirmi maddelik “Gazze Planı”, son dönemin en tartışmalı gündem maddelerinden biri olarak öne çıkıyor. Plan, kamuoyuna "barış ve kalkınma hamlesi" olarak sunulsa da; hem bölge halkı hem de uluslararası gözlemciler nezdinde, yeni-sömürgeci bir yaklaşımın izlerini taşıyor. Süreç, dört ana kavram üzerinden anlamlandırılabilir: İzzet, Zillet, Hezimet ve Ganimet.
Gazzelilerin İzzeti: Direnişin Onurlu Duruşu
Gazze halkı, dünyanın en teknolojik ordularından birine karşı, iki yılı aşkın süredir insanüstü bir direniş sergiliyor. Ağır abluka, sistematik yıkım, açlık ve salgın hastalık gibi insani felaketlere rağmen teslim olmayan bu halk, yalnızca kendi varlık mücadelesini değil, aynı zamanda tüm insanlığın onurunu savunuyor. Bugün Gazze, tarihe maddi güçten ziyade; sabır, inanç ve özgürlük tutkusuyla kazanılmış bir izzet sembolü olarak geçecektir.
İslam Dünyasının Zilleti: Siyasi Çıkarların Gölgesindeki Sessizlik
Gazze’de yaşananlara rağmen, iki milyarı aşkın Müslüman nüfusu temsil eden liderlerin büyük bölümü somut bir adım atmaktan kaçındı. Üstelik, Trump’ın "Gazze Planı"na sekiz İslam ülkesinin verdiği destek, bölgesel çıkarların mazlum halkların kaderinin önüne geçtiğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Bu tablo, zillet olarak nitelendirilebilecek bir sessizlik ve çıkar ilişkisini resmetti. Bu tutum, yalnızca Gazzelilere değil, tüm İslam coğrafyasının vicdanına düşen ağır bir gölge oldu.
İsrail’in Hezimeti: Teknolojik Üstünlüğün Anlam Kaybı
İsrail, tüm askeri kapasitesine, istihbarat gücüne ve uluslararası desteklere rağmen, iki yıldır Gazze’de kesin bir kontrol sağlayamadı. Üstelik, soykırım suçlamalarıyla uluslararası kamuoyundaki meşruiyetini büyük ölçüde yitirdi. Savaşın başındaki "hızlı zafer" beklentisinin boşa çıkması, İsrail için açık bir hezimet anlamına geliyor. Bu durum, salt askeri gücün, köklü bir direniş ruhunu bastırmaya yetmeyeceğinin de en net kanıtı oldu.
Trump’ın Ganimeti: Sözde Barışın Ardındaki Sömürü
Trump’ın yirmi maddelik Gazze Planı, dışarıdan "yeniden inşa ve kalkınma" vaazıyla sunuluyor. Ancak, planın uygulanması için oluşturulacak yapının başkanlığına kendisini ataması, sürecin aslında ekonomik ve siyasi bir ganimet arayışı olduğunu ele veriyor. Bölgenin yeniden inşası, insani bir yardım projesi olmaktan çıkarılıp jeopolitik çıkarların ve ekonomik sömürünün aracı haline getirilmek isteniyor.
Sonuç: Tarihin Yargısı
Gazze’de yaşananlar, çağımızın en ağır insanlık sınavlarından biridir. Bir tarafta tüm imkânsızlıklara rağmen özgürlüğünden vazgeçmeyen bir halkın izzeti; diğer tarafta çıkar hesapları uğruna suskun kalan liderlerin zilleti, askeri olarak çıkmaza giren İsrail’in hezimeti ve bu acılar üzerinden sermaye devşirmeye çalışan güçlerin ganimet arayışı...
Tarih, bu süreçte kimin ne yaptığını ve hangi tavrı benimsediğini kaydedecektir. Gazzelilerin direnişi, yalnızca bir halkın değil; insan onurunun evrensel direnişi olarak hafızalardaki yerini alacaktır.
