Lunaparklardaki “kahkaha aynaları” insanı olduğundan çok farklı gösterir: uzun, kısa, şişman veya zayıf. İnsanlar bu abartılı hallerini görünce gülerler. Çünkü asıl hallerinin farkındadırlar.
Ancak, düz ve doğru yansıtan bir ayna vardır. İnsanlar onun karşısında nadiren güler. Çünkü bu ayna, oldukları gibi görünmelerini sağlar ve gerçekle yüzleşmek her zaman komik değildir.
Günümüzde birçok insanda tıpkı bu aynalar gibidir. Kendi dünya görüşlerine veya hizmet ettikleri güçlere göre gerçeği eğip büker, insanlara çarpıtılmış bir görüntü yansıtırlar. İnsanlar da ne olduklarını bilmedikleri için bu yansımayı gerçek sanırlar. Kendilerini ya olduğundan büyük ya da küçük görerek, kendilerine biçilen rolü kabullenirler.
Aynı şekilde, dini anlattığını iddia eden ancak egemen güçlere hizmet eden kişiler de, insanlara rahatlatıcı ama yanıltıcı bir din sunar. İnsanlar, bu "ayna"lara bakarak kendilerini mükemmel Müslümanlar zanneder ve içleri rahat bir şekilde hayatlarına devam ederler.
Ancak nadiren de olsa karşılarına düz bir ayna çıkar. Bu ayna, büyük gördükleri insanları olduğu boyda, kendilerini de gerçek hâlleriyle gösterir. İlk başta şaşırırlar, çünkü bu görüntü onlara hiç benzememektedir!
Fakat alışkanlık ağır basar. Gerçek yansımayı değil, alıştıkları çarpık görüntüyü gerçek kabul ettikleri için, bu düz aynada gördüklerini kendilerine ait sanmazlar. Kendi gerçek hallerine bakıp, başkalarının komik durumuna güldüklerini zannederler.
Oysa güldükleri, kendilerinden başkası değildir.
Bu kitapta okuyacaklarınız, işte bu düz aynanın yansımalarıdır. Gerçek hayatla ilişkili bu görüntülere düşünerek yaklaşın.
Sakın ola ki, nefsinize hoş gelen görüntüleri başkalarına ait sanıp da kendi halinize gülenlerden olmayasınız.
Dikkat edin, lütfen dikkat edin.
Önünüzdeki ayna, yaşadığınız durumu olduğu gibi gösteren, dümdüz bir aynadır.
M.Alagaş

