Türkiye, savunma sanayisinde dünya çapında ses getiren başarılara imza atarken, aynı başarıyı ekonomik adalet, yönetimde liyakat ve günlük yaşam standartlarında gösterememektedir. Bu makalede, savunma alanındaki teknolojik atılımlar ile toplumsal hayattaki çözülmeler arasındaki çarpıcı tezat ele alınacak ve acil çözüm önerileri sunulacaktır.
Savunma Sanayinde Dünya Devi Olma Yolunda
Türk savunma sanayisi son yirmi yılda gerçekleştirdiği dönüşümle küresel bir güç haline gelmiştir:
- Rekor ihracat: 2024'te 7.1 milyar dolarlık savunma ihracatıyla dünya sıralamasında 11. basamağa yükseliş
- Milli projeler: Bayraktar TB2'den KAAN'a, Altay'dan Anka'ya yerli ve milli sistemler
- Teknolojik bağımsızlık: Yerlilik oranının %80'lere ulaşması ve 178 ülkeye ihracat
- Küresel etkinlikler: IDEF 2025'te 54 ülkeden 1.461 firma ve 104 ülkeden 120.000 ziyaretçi
TSKGV Genel Müdürü Bilal Topçu'nun ifadesiyle, "Savunma sanayii artık Türkiye'nin gurur abidesidir."
Yönetimdeki Çürüme: Sistem Nasıl İşliyor?
Ancak aynı ülke, kamu yönetiminde endişe verici sorunlarla boğuşmaktadır:
1. Eğitimdeki Yapısal Çöküş
- Skandal boyutlarda sahtecilik: 57 sahte diploma, 100 sahte ehliyet vakası
- Sistem güvenlik açıkları: Gazi Üniversitesi ve MEB sistemlerine sızılabilmesi
- Denetimsizlik kültürü: Bu suçların neden zamanında tespit edilemediği sorusu
2. Ekonomik Adaletsizlikte Derinleşme
- Uçurumun büyümesi: Dar gelirlinin erirken lüks tüketimin artması
- Fransa-Türkiye karşılaştırması: Macron'un 75.000 markette fiyat dondurma kararının bizde neden uygulanamadığı
- Vahşi kapitalizm: Güçlü olanın daha güçlendiği, zayıfın ezildiği bir sistem
3 Kamu Yönetiminde Liyakatsizlik
"3-5 çakal"ın kritik dönemlerde sistemi manipüle edebilmesi
Devlet memurlarına yönelik saygının erozyonu
Bürokrasinin vatandaşı boğan yapısı
Acil Çözüm Önerileri: Artık Vakit Kaybetmeden
- Şeffaf ve Hesap Verebilir Yönetim:
- Savunma sanayi standartlarının kamu yönetimine yaygınlaştırılması
- Dijital dönüşümle yolsuzluk kanallarının kapatılması
- Radikal Ekonomik Reformlar:
- Gelir dağılımını düzeltecek vergi politikaları
- Temel gıda fiyatlarında Fransa modeli uygulaması
- Lüks tüketime ek vergiler getirilmesi
- Eğitimde Kalite Devrimi:
- ASELSAN ve TUSAŞ eğitim modelinin üniversitelere entegrasyonu
- Diploma ve ehliyet sistemlerinde blockchain teknolojisi
- Vatandaş Odaklı Hizmet:
- Bürokrasinin azaltılması
- Kamu kurumlarında performansa dayalı terfi sistemi
Sonuç: Potansiyel Var, İrade Eksik
Türkiye'nin savunma sanayisindeki başarısı, diğer alanlarda da aynı performansı gösterebilecek kapasitede olduğunu kanıtlamaktadır. Sorun kaynak yetersizliği değil, önceliklerin yanlış belirlenmesi ve reform iradesinin eksikliğidir.
"Çözülemiyorsa çözülmeyeceğini değiştireceksin" mantığıyla hareket ederek, savunma sanayindeki başarı modelini tüm sektörlere yaymak mümkündür. Bunun için:
- Siyasi irade
- Teknokratik yönetim
- Toplumsal mutabakat şarttır.
Savunma sanayisinde dünyaya meydan okuyan Türkiye, aynı azimle sosyal adalet, eğitim ve yönetim reformlarını da hayata geçirebilir. Yeter ki bu potansiyeli harekete geçirecek liderlik ortaya çıksın ve "sahipsiz" olmadığımızı gösterelim.

