BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Bir yüzük iki küpe

Bana da getir Hacı Nine

 

Eskidendi, eskimeyen zamanlardan, dağların dağlara kavuştuğu, insanın insanı anladığı, yürekçe konuşulduğu zamanlardan…

Hac kelimesi İbrânîce’de “hag” şeklindedir; “Bayram” anlamına gelen bu kelime “bir şeyin etrafında dönmek, dolanmak” manasındaki hvgkökünden türemiştir(TDV İslam Ansiklopedisi)

Kelimenin asıl anlamının “bir şeyin etrafında dönme, dolaşma ve halka oyunu” olduğu, daha sonra bayram manasını kazandığı belirtilmektedir (DBS, VII, 583). Arapça ’da “gitmek, yönelmek; ziyaret etmek” anlamlarına gelen hac kelimesi, fıkıh terimi olarak, imkânı olan her Müslümanın belirlenmiş zaman içinde Kâbe’yi, Arafat, Müzdelife ve Mina’yı ziyaret etmek ve belli bazı dinî görevleri yerine getirmek suretiyle yaptığı ibadeti ifade eder. Bu ibadeti yerine getirenlere Arapça ‘da hâc (çoğulu huccâc), Türkçe ’de hacı denir(TDV İslam Ansiklopedisi) İslam dininin beş şartından biri olan ve maddi durumu yerinde olanlara farz olanHac görevini ifa eden Müslümanlara Hacı diyor ve hac dönüşü ziyaret edip hayırlıyoruz. Peki bu kutsal vazifeyi yerine getirmeden önceki ve sonraki gelenek göreneklerimiz nelerdir? Öncelikle hacca gidecek kişiler konu komşu hısım akraba kime borcu varsa ödedikten sonra onlarla tek tek helalleşiyor. Ev ev gezip “Nasipse kutsal topraklara yolcuyuz, hakkınızı hukukunuzu helal ediniz” Diyor. Sonra çarşı pazar gezip gördüğü herkesten helallik alıyorlar. Haklar helal edilmezse ve helal para ile gidilmezse kutsal topraklara yüz sürmenin doğru olmadığını düşünüyorlar…Sonra hac vazifesi için gereken dini vecibeleri yerine getiriyorlar (Öncelikle hacca niyet edip Hak rızası için diyerek yola düşmek gerekiyor ve geride kalacak bakmakla yükümlü oldukları kişilerin ihtiyaçlarını giderip mağdur olmamalarına dikkat ediyor, geride kalanların hayır duasını almanın en önemli noktalardan biri olduğuna dikkat ediyorlar. Çünkü dua almak, helalleşmek ve kutsal vazifeye pak gitmek istiyorlar. Sonra Hac eğitimi için seminerler alıp orada gereken doğru bilgileri ediniyorlar) ve hacda lazım gelecek kişisel ihtiyaçlarını almaya başlıyorlar.

(Erkekler için-İhram, Kadınlar için-uygun geniş bir elbise, çamaşır, boyna asılabilecek bir cüzdan, havlu, kullandığı ilaç ve ağrı kesiciler, seccade, tespih, ihram kemeri, terlik…vb)

Hacca gidecek kişi bunlarla uğraşırken hısım akrabaları, konu komşu ve dostları onları evinde ziyaret etmek ve “güle güle gidin” demek isterler… Bu ziyaretlerde hac yapacak kişiye kadın ya da erkek çeşitli hediyeler getirilir. Genellikle çorap çamaşır, havlu, patik mendil, bazen gömlek, eşarp, yazma…vb. Çoğu yörede gelen hediyeler açılır bakılır kimden ne gelmişse not edilip hac dönüşü bu hediyelerin yerine kutsal topraklardan getirdikleri hediyeler koyulur…

Hacca gidilecek vakit hacı adayları yakınları tarafından dualarla,tekbirlerle uğurlanır ve heyecan içinde herkes hacısının kutsal topraklardan dönmesini bekler…. Özelikle çocuklar çok büyük bir merakla dedesinin büyük annesinin ona Hac’dan ne getireceği düşüncesiyle geceleri uyuyamaz… Giderken dedeler torunlarına; “Söyle bakalım hacıdan sana ne getireyim?” demiş torun da isteklerini tek sıralamış ve arkadaşlarına “Biliyor musunuz dedem bana hacıdan stereoskopik dürbün ve  fotoğraf kutusu getirecek” demiştir… Beklenir, dua edilir ve hac kafileleri döner dönmez hacılar yine dua ve tekbirlerle karşılanır… Kutsal bir görevi yerine getirmenin mutluluğu içinde sımsıkı akraba, hısımına sarılır hacılar. En çok torunlara elbette… Yol yorgunluğu atılır atılmaz konu komşu hısım akraba; “Falanca hacıdan gelmiş ziyaret edelim” deyip kapı çalmaya başlar. Gelen konuklara öncelikle zemzem suyu ve hurma ikramı yapılır. Zemzemin kıbleye dönülerek üç yudumda içilmesi adet olmuş ve bu geleneğe kutsallık atfedilmiştir… Arkasından konuklar yaşlı ise misk kutuları ve tepsilerde türlü türlü tespihlerin ikramı yapılır… Konuklar en renkli en güzel tespihleri seçmeye çalışıp “Allah kabul etsin”Derler. Hacı olanlar da “Allah size de nasip etsin” Gençlere ise yine tepsiler üzerinde gümüş yüzük, bilezik, kolye, tespih, saat, elektronik eşya, kız çocuklarına küçük çantalar, inci, boncuk, genç kızlara toz sürme, zemzem suyu takımı, kadife kumaş, ipek kumaş. Dahabüyüklere mendil, esans, biblo…vbHem Hacdan gelenleri ziyaret edip hem de türlü hediyelerle şenlenir gönüller… Dediğim gibi en çok çocuklar mutludur en çok onların gönlü alınır…Stereoskopik dürbünlerle dünyaya bakarlar,filmli dürbünü birbirlerine gösterir ve gördükleri hakkında yorum yaparlar ve belki de dünyaya dair merakları bilgiye o bilgi onları yeni meraklara sürükler… Böylece uzak kavramı gelir yerleşir gönüllerine… Doyasıya hurma yerler ve zemzem suyunu neden az içtiklerini sorup dururlar ve zamanla öğrenirler ki zemzem kıymetlidir hatta toplum içerisinde az bulunan şeye “Zemzemmübarek biraz daha ver?” denilir…Kız çocukları on parmağına on yüzük takıp “Dedem/ninem hacdan getirdi” sevinciyle akşamı ederler… Hac geleneği bizim kültürümüzde çocukların da büyüklerin de hediyelerle gönlünün alınması anlamını da taşır… Yaşlılar; “Falanca hacıdan getirmiş” derler mahalle kahvesinde tespih çekerken… Gelinlik kızlar dürü dererken ta ne vakitler büyüklerinin getirdiği kadife kumaşları koyar bohçasına… Güzeldir. Özeldir ve şöyle devam eder, hac görevini tamamlayıp gelen giden ağırlandıktan sonra Hac Yemeği verilir ve orada mevlit okunup dualar edilir… Gelen gidenlere yemek verilir ki bu yemek genellikle kazanlarla pişen çorba, pilav, kavurma ve helvadan oluşur ve herkese yetip artsın bereketlensin istenir… Gelenler hacı olanları tebrik edip hayırlar, onlar da mutlu mesut “Allah sizlere de göstersin” Derler… Böyle bir zamandı. Küçük bir kız çocuğuydum, hacdan gelen ilk yüzüğü parmağıma takıp stereoskopik dürbün hediye edildiğinde ve tüm bunları belleğime yazıp bu yazıyı kaleme almak düştü bahtıma…

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.