Yazdığı manifesto hedefinin küresel manada Batılı ve beyaz olmayan herkese özellikle de Müslümanlara ölüm saçmanın ve tam bir ayrışma sağlamanın altını çiziyordu. Göçmen ve mültecilere karşı kurulan nefret dilinin siyaset arenasında yükselişi dünyanın en büyük problemlerinden. Özellikle liderlerin takındığı ikircikli kararsız tutarsız tavırlar mercek altında.
Böyle bir dünyada saldırı iki değeri ortaya çıkardı. Bunlardan birincisi ülkenin başbakanı Jacinde Ardern’in bir an bile tereddüt etmeden insani çıtayı en yükseğe çıkarması ve kurbanlara, Müslüman azınlığa bütün kalbiyle sahip çıkması. Çoğu dünya lideri gibi sadece kınamak ve suçlunun cezalandırılacağını söylemekle yetinebilecekken Yeni Zelanda toplumunun içindeki, birbirine sahip çıkma, farklı olanla dayanışma, acıyı ortak yara olarak görüp sahiplenme ve sarma duygusunu açığa çıkarması.

