Ne birincil derecede ele alınacak, nede sona atılacak bir mesele değildir aslen...
Algılanış ve sunuluş biçimi evlere şenlik?
Politik rant dünyasının en iştahlı mezesidir türban?
Dolayısı ile Kılık-Kıyafet şekil saplantıları ile bir değer ortaya koymaya çalışanların mezelerine meze katacak değilim?
Ancak bulaşmadan da edemiyor insan...
Hele bir bakın şu fi.. tarihli şu ucube laflara?
Ve bu tür laflar nerelere getirdi ülkemizi?
?Bir insanın eşinin türbanlı olması onun kimliğinin bir parçasıdır:
Tutucu, Arap kültürünü ve yaşam biçimini seçmiş biridir?
Kadın onun için ikinci sınıf vatandaştır...
Kadınının konuşmasından hoşlanmaz?
Şeriatçıdır?
Medeniyeti fazla sevmez?
Pantolonunun altında uzun paçalı don vardır?
Geceleri külah takar?
İki yüzlüdür??
Tutucu, Arap kültürünü ve yaşam biçimini seçmiş biridir?
Kadın onun için ikinci sınıf vatandaştır...
Kadınının konuşmasından hoşlanmaz?
Şeriatçıdır?
Medeniyeti fazla sevmez?
Pantolonunun altında uzun paçalı don vardır?
Geceleri külah takar?
İki yüzlüdür??
?cayırdama?(Lüzumsuz konuşma) derler bizde, kendini kelli felli zanneden böyle adamlara?Tam burada kaldırın başınızı bir bakın lütfen dışarıya, Seydişehir sokaklarının dörtte üçünü işaret etmiyor mu bu zavallı adam?
TV de bir açık oturum esnasında başı açık bir akademisyen bayan bu anlayışları eleştirerek Cumhurbaşkanının eşinin türbanı ile ilgili olarak şu görüşü ortaya atmıştı?Aklımda kaldığı kadarıyla;
?Yeni seçilecek Cumhurbaşkanının eşinin başının açık olduğunu varsayalım. Aradan bir kaç yıl geçtikten sonra Cumhurbaşkanımızın eşi hidayete erer başını kapatmaya karar verise ne olacak?? demişti?
İşte zurnanın zırttt dediği yer?Hazır mısınız böyle bir gelişmeye?
Çareler ürettiniz mi Cumhurbaşkanının hidayete eren eşini çankaya?dan indirmeye?
Aşağıda ki seçeneklerden uygun olanları işaretleyin lütfen?
a) Hemen ayrılsınlar, çankaya?yı terketsin
b) Saçını derhal açsın
c) Peruk taksın
d) Başını usturaya vurdurup modern şapka taksın
e) Kamuoyuna gösterilmesin, izbe bir odaya kapatılsın ve arada bir azık verilsin
Komedi haline dönüşüyor değil mi?
Bu gülünecek halimize en güzel cevap ise; Makalemin başına koyduğum, 29 ocak 1923 günü İzmir kadısının kıydığı nikahla evlenen, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ile latife hanımın siyah beyaz resimleridir?
Avrupa?da eğitim görmüş ve birkaç yabancı dil bilen Latife hanım 1925?teki boşanmalarına kadar Çankaya?da başörtülü ve çarşaflı olarak yaşamış?
Aynı kıyafeti ile de Atatürk?ün yurt dışı gezilerine, toplantılarına resmi törenlere
Cumhurbaşkanı eşi olarak katılmıştır?
Başörtüsü hiçbir zaman çağ dışı olarak nitelendirilmemiş ve eleştiri konusu yapılmamıştır?
Hal böyle iken; Sırf başları örtülü diye ucube bir anlayışla eşlerini küçümseyerek hakaretler yağdırmak ne kadar adaletli bir yaklaşımdır?
Bu milletin yüzde yetmiş beşinin kişiliklerine saldırarak meşruiyetin dışına itmeye, sırf başörtülerinden dolayı haklarını ellerinden almaya kimsenin hakkı yok...
Artık cayırtılı geliyor bu sesler kulaklara? Cayırdamayın lütfen?
Başörtüsü Türkiye gerçeğidir ve bu gerçeği kabullenmelisiniz?
?

