5 Aralık 2025, Cuma
22:34
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

Gectiğimiz cumartesi günü, Ankara?daki gelişmelerden bi haber Anadolu insanının ilkbahar telaşesine şahit olduğum, Seydişehir-Nevşehir güzergahın da aldığım haber, ilk anda ?Sen neymişsin be Halıcı.!? Dedirtti bana?

 

Öyle ya Türkiye?de siyasi yasak konulması talep edilen 71 kişinin içinde o?da vardı. Konuyla ilgili bilgimde yoktu?

 

Seydişehir?e döner dönmez, Şehrül-Eminimiz İbrahim Halıcı?nın siyasetten men edilmesi talebine konu olan sözlerini sarf etti mi acaba? Araştırdım. Daha önce dikkatimi hiç çekmeyen hatta haberini bile hatırlamadığın 2006 yılında gerçekleştiği iddia edilen haberi ilçemizde yayınlanan gazetelerden kelime kelime kodlayarak okudum.

 

İddianın içende bulunan  ?İnşallah bütün okullar imam hatip olacak? sözünü mercekle ararcasına taradım. Ne yazık ki.! Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan haber metnine, ne Seydişehir Postası, ne Öz Seydişehir Gazetesi, ne de başyazarlığını yaptığım Seydişehir Toroslar Gazetesinde rastlayamadım.

 

Cumhuriyet gazetesinde çıkan haber metninden  yola çıkılarak böyle bir suçlamaya maruz kalındıysa yazıktır günahtır. Zira bunun böyle olmadığına delil yine Seydişehir basınıdır.

 

Hemşerimiz Abdullah Yaşar?ın ?Yeter Söz Milletin? isimli kitabından nakledeceğim şu paragraf sanırım bu gelişmenin en iyi yorumlayıcısı olur. Zaman farklı ama amaçlanan hep aynı olmuş ülkemizde maalesef?

 

?İnönü?nün damadı Metin Toker?e ait Akis dergisinde, tutuklu Dışişleri  bakanı Fatin Rüştü Zorlu?ya ait olarak gösterilen Cadillac marka arabaların biri film yıldızı Rita hayward?a, diğerleri meşhur zengin Ali Han?a aitti. Zorlu?nun paris?teki evi diye gösterilen yer devletin resmi konutuydu. Bazı gazetelere göre de Zorlu?nun altı gemisi vardı! Hiçbir zaman bulunamayan hayalet gemiler?

 

Ve netice...!Aynı kitapta bahsi geçen darbecilerden Binbaşı Orhan Erkanlı?nın yıllar sonra gazetelere verdiği demeçte 27 mayıs ihtilali süreci öncesinde söylediği şu söz bugün yaşadıklarımızla ne kadar çok örtüşüyor. Binbaşı Orhan Erkanlı diyordu ki ?Biz ihtilali Akis dergisi okuyarak yaptık? Buyurun buradan yakın. 27 mayıs 1960 nire, mart 2008 nire?

 

27 mayıs darbesini defalarca okumama rağmen olağan üstü dönemler arasında ki tıpa tıp benzerlikleri yakaladığım ve bir çırpıda okuduğum ?Yeter Söz Milletin?  isimli kitaptan okuduğum şu paragraf bana bu günlerde daha da manidar geldi.

 

1950 seçimlerinin arkasından Aydın?da konuşan CHP?li Cevdet Kerem İnce Dayı?nın büyük bölümü köylü olan kalabalığa, ? Biz de demokrasi istiyoruz. Seçim günlerinde jandarma tedbiri almazsak cahil halk oyunu Hasso?ya, Memo?ya verir. Düşünebiliyor musunuz? TBMM?ne Hasso?ların Memoların girmesi ne demektir? Vicdanınız razı olur mu? Sonra memleket ne hale gelir?

 

Son günlerde gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanan İktidar Partisinin kapatılması ile ilgili iddiaların bu necip milletin yorumlayamadığını zannedenler mi var hala? Yoksa 1946?daki ceddimize bellilik koydular da biz onların deva mı Hasso?lar yada Memo?lar  mıyız?

 

Ne olup ne bittiğini bilmiyor muyuz zannediyorlar acaba?

 

27 yıllık bir dönemin ardından 1946, 1950, 1954, 1957 seçimlerini hatırlamazlar mı? Darbenin ardından yapılan 1961, 1965 seçimlerine bir göz atmazlar mı acaba?

 

650 bin kişinin göz altına alındığı, 1 milyon 683 bin kişinin fişlendiği, 517 kişiye idam cezasının verildiği, 18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü ve diğer suçlardan toplam 50 kişinin asıldığı, 12 Eylülün ardından yapılan 1983 seçimlerinde, Rahmetli Özal?ın partisinin yüzde 45,1 oy aldığını hatırlamazlar mı acaba?

 

İmam hatiplerde başörtüsünün yasaklandığı, Kur?an kurslarının kapatıldığı, Anadolu sermayesine ambargoların ilan edildiği, içkili toplantılara katılmayan subayların ihraç edildiği, aradan geçen 11 yıla rağmen toplum üzerinde ki olumsuz etkilerinin hala hissedildiği 28 şubat kararlarının ardından 2002 seçimlerinde AK partinin aldığı  yüzde 34,4 oy oranını, 27 nisanda gece yarısı yayınlanan E-muhtırasına rağmen milletin teveccühünü yine aynı partiye yüzde 46,7 oranında oy vererek gösterdiğini hatırlamazlar mı acaba?

 

Farklı partilerde tezahür eden bu demokratik tepkilerin Türk milleti, Türk halkı tarafından verildiğini, yarın yine aynı tepkiyi göstermekten kaçınmayacağını, güneşin balçıkla sıvanmayacağını bilmezler mi acaba?

 

A partisi yerine B, C, D ve hatta Z?ye kadar yolunun olduğunu, ama asla bu milletin kendisine Hasso, Memo diyerek küçümseyenlere teveccüh göstermeyeceklerini kavramazlar mı acaba?

 

Dün Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan?ı darağacına mehel görenlerin... Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan?ın idamına oy verenlerin bugün yaşadıkları pişmanlığa şahit olmazlar mı acaba?

 

Nereye kadar acaba?

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı