6 Aralık 2025, Cumartesi
01:00
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

MUTLULUK İZAFİDİR?

?DÜDEN? ve yine bir önceki ?BİR ECZACI, BİR İNNECİ, BİR GAZETECİ- AZ KEHRİBAR, DIKICIKTA KEKİK YAĞI? başlıkla makalelerimden dolayı oldukça yoğun mail, tebrik ve teşekkür aldım. Bir köşe yazısında son makaleme verilen cevaba karşılık vermek niyetinde değilim.

?Herkes heybesini hacmi kadar doldurabilir. Başkalarına da heybesinin içinde ki ne kadarsa o kadar verebilir.?

Maddi hiçbir beklentimin ve kazancımın olmadığı hobi niteliğinde ve imkanları Seydişehir adına kullanmak olarak değerlendirdiğim gazeteciliğimde beni mutlu eden de bunlardır. Mutluluk izafidir. Başkalarınca haz olmayabilir ama benim için hazdır. Dolayısı ile herkese teşekkür ederim?

HİSSİYAT

?DÜDEN? başlıklı yazımda Düdenlerden alınarak Suğla depolamaya aktarılacak 100 milyon metreküplük suyun civarda bulunan Seydişehir, Bozkır, Yalıhüyük, Ahırlı, ilçelerini ve bağlı köylerinin yer altı su kaynaklarını nedenli etkileyeceğini dilim döndüğünce yazmıştım?

Gelecekte tarımsal sulama için bunun bir tehlike sinyali olabileceğini yetkililerin bundan haberdar olup olmadığını sormuş ve umarım yetkililer bizleri bilgilendirirler demiştim..Yazımı dikkate alan Milletvekilimiz sayın Harun TÜFEKÇİ Yapılan çalışmaların bilgisi dahilinde olduğunu ve bunun bir talep neticesinde yapıldığını söyledi.

Tüfekçi ?Suğla gölü civarında tarımdan geçimini sağlayan civar köy ve kasabalıların aktarılamayan fazla sudan dolayı daralan tarım alanlarını daha da genişletme amaçlı zaman zaman talepleri olmuştur. Bu talepler dikkate alınarak DIGAN olarak tabir edilen gölün en derin noktasına bu suyun aktarılması hedeflenmiş böylece hem depolama da yeterli su seviyesi sağlanmış hem de ekilebilir verimli tarım alanları genişletilmiştir. Aksi halde Düdene akan suyun Seydişehir ve diğer yerleşim merkezlerinin yer altı su kaynaklarının seviyesine bir zararı olmayacaktır. Kaldı ki suyun bir kısmı da yine düdenlere akmaktadır.

2005 yılında hazırlanan bir proje ile de Kuran, kumluca güzergahı ve Gevrekli kasabası civarının cazibeli sulamaya kavuşturulacaktır. Bu iki ayrı proje çiftçi kardeşlerimizin üretimini artıracak ve yüzünü güldürecektir? dedi.

Bu bilgiler dikkate alınacak değerde?Teknik yaklaşımlar elbette önemli bir ölçü. Ancak 10-15 yıllık zaman dilimi umarım sayın vekilimizin söylediklerini doğru çıkarır ve tarım alanlarımızda bir gıdım su aramayız?Kazdığımız yerden suyu buluruz..

İçimize su serpen bu bilgilendirmeden daha çok; konuya duyarlı davranarak hassasiyetini ortaya koyan milletvekilimiz Harun TÜFEKÇİ?yi tebrik ediyorum? Bir açıklama yapmayabilirdi? Yada bunun için farklı platformları seçer oralarda konuşurdu. Öyle yapmadı ve nezaketini ortaya koydu. Kendilerine bu duyarlılık ve hissiyatlarından dolayı teşekkür ederim.

ARAP AŞI?

Gazeteciler Cemiyeti ikinci kez Seydişehir idare erkanı oda temsilcileri ile birlikte oldu. Kar ve kış aylarının vazgeçilmezi arap aşı keman üstadı Mustafa Arslan?ın dilinden ve telinden çıkan nağmelerle güzel bir akşam yaşandı Seydişehir sofrasında.

Gazetecilerin bayram gününe İlçe Kaymakamımız,Baş savcımız, Emniyet Müdürümüz ve Oda başkanlarımızın ve diğer davetlilerin iştiraki sevindiriciydi.

Seydişehir aynı yere atılan taşlarla yaşanır halde kalır. Bu bakış açısından hareketle bizleri onurlandıran destekler konuklarımıza müteessiriz.

İÇİMDE KİM VARDIR BİR BİLEBİLSEN

Bu hafta fotpori türünde ki yazımın hepsi teşekkür nihayetli... Kadife yumuşaklığında ki ?İçimde kim vardır bir bilebilsen? isimli şarkıyı da bu vesile ile ara başlık olarak kullandım.

Keşke teşekkür etmeyi, özür dilemeyi, iyi akşamlar yada günaydını, tebessümü eksik etmesek birbirimizden?

Kini garezi eritsek?

Avrupaya girer miyiz, bizi alırlar mı, almazlar mı tartışmalarının nafile giriftgahlarında oyalanma yerine;

Hemen yanımızda bulunan bir dostu bir komşuyu yada bir insanın gönlüne girmeyi, gönlünü almayı öğrenmeden, yaşamanın anlamsızlığını bir anlayabilsek..

Gönül almanın, avrupa birliğini tartışmaktan çok daha kolay eylemlerle yapılabildiğini birbirimize bir anlatabilsek..Birlikte yaşamak zorunluluğumuzu bir kavrayabilsek.

Bu zorunluluğun son yolculuğumuza kadar olduğunu bir yaşatabilsek dimağlarımızda? Benlik duygusunun, yalnızlık yolculuğunda ki ilk metrelerin cicim ayları olduğunu bir bilebilsek..

Teşekkürü yada özrü kendi ağırlıklarında, abartısız dillerimizden gönüllere aktarabilsek?

Hem kendi hem de karşımızda ki canlının ruh haline, yaşama sevencine pozitif katkı malzemesi olsun babından elmacık kemiklerimizi kaş uçlarımıza doğru hafifçe kaldırabilsek?

Dudak uçlarımızı yukarıya doğru hilal etsek, gülümsesek hep?

Sevgilerimle?

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı