Cengiz Holding ile fiziki olarak kaşla göz kadar yakınız fakat, birbirimizi sevmemize hiç engel yok iken, sevemeyecek kadar da uzağız?
İyi ama neden?
Bu durumu kabaca, alüminyumun özelleştirme sürecinin Seydişehir ayağınca iyi yönetilmeyişine bağlayabiliriz zira;
Süreç ve netice hepimizce malum, Cengiz Holding ile çokta girift olmamız beklenemez.
Ki gösterilen provokatif tepkilerin birinci adresi asla onlar olmamalı, araçları yakılıp yıkılmamalıydı. El hasıl ayrıntıya girmek, sebeplerini inceden inceye sunmak artık çokta manidar değil. Fayda sağlayacağı kanaatinde de değilim.
Bugün A şehrinin B okulunda karın tokluğuna çalışan, kendisine gösterilen izbe mekanları yurt tutan, aile reislerinin dramlarına sebep, avamından ağasına onlarca adresi, sıralayabiliriz. Ben bunları da sıralamayacağım. Dedim ya manidar değil artık?
Asıl gayem, bu evrede gözlerden kaçan, küçük ama önemli bir ayrıtının varlığını ve
bu önemli varlığın dün ve bugün büründüğü rolü, güçlü etkisi ve neticeye tesirine rağmen geldiğimiz noktada ki etkisiz eleman gibi duruşunu hayretle sizlerle paylaşmaktır..
Evet, bana göre; özelleştirme süreci çok kişiliksiz ve dağınık yönetilmiştir?
Gidişat ve netice gün gibi aşikar, özelleştirme artık kaçınılmazken, kapılar provokasyonlara sonuna kadar aralanmış, senaryolar bir bir hayata geçirilmiştir. Önemli bir çoğunlukta yılana bin yıl ömür biçerek nefislerini dokunulmaz kılmıştır?
Bu sürecin bence en suçsuz halkası ise satışa sunulan tesislere parasını bastırarak alan Cengiz kardeşlerdir ancak!..
Bütün bu gelişmelerin içerisinde öyle birisi var ki!...
?O? hepimizin saygı ve sevgilerine mahzar olmuş çoğu çevrenin ağabeyi?Yıllarını Eti Alüminyuma adamış ?Dere?li hemşerimiz Eti Alüminyumun vazgeçilmez genel müdürü Mehmet ARKAN abi?
?O? 2003 yılının martında tesisler devlet yönetiminde iken kurtarıcı olarak başa getirilmiş, yine aynı yılın Ağustosunda özelleştirme kapsamına alındığında suyun başında bulunmuş, 30 temmuz 2005 tarihinde teslim edilişinin mağrurluğuna mashar olmuş, o tarihten bu yana yine hep başta kalmış camianın bir numarası?.
Sahi merak ediyorum sevgili Arkan ağabey,
Eciğinden cücüğüne her fert, tesislere sonradan gelmiş mütevazılığı halinden belli diğer yöneticilerle hemhal olup bir şeyleri paylaşırken, sende ki bu uzak duruşun, Seydişehir?i ve basınını öteleyişin neden abi?
Neyi kanıtladın Arkan abi?
Seydişehir?de senden randevu alabilmek, sana ulaşabilmek kaf dağının arkasına ulaşmaktan zor iken, Seydişehir dışından gazetecilere sunum yapmak bilinç altında yatan bir kinin, öfkenin tezahürü mü abi? Sen alüminyumda ki üretim artışını söyledin de biz yazmayız mı? dedik? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu abi?
Üretim dışında kalan sosyal tesislerin ve diğer alanların özelleştirme kapsamına alınışından önce Seydişehir belediyesine kazandırılması için çaban oldu da yazmadık mı?
Seydişehir ile Eti Alüminyumun arasındaki bu mesafe gittikçe artarken sen ne yapıyordun?
Yıllarca emek verdiğin karşılığını fazlasıyla aldığın bu tesislerin yeni sahipleri ile Seydişehir arasına inşa edilen dehşetcengiz duvarlar örülürken akil adam olarak rol aldın da es mi geçtik?
Sosyal barışa bir kez olsun pozitif katkıda bulunmayı denedin mi hiç abi?
Özelleştirmeden bu yana Seydişehir kamuoyunu bir kez bile olsa rahatlatacak bilgi ve belge sunmazken ithal basına sunum yaparak tesisleri anlatırken hangi özelliğini ortaya koydun?
Söyle Mehmet Arkan abi!. Sana ?Seydişehir düşmanı? diyenleri haklı çıkarmak adına mı yaptın bunları?
Milyon ton kömürün zehrini soluyacak ilçe halkına bir kez olsun bilgi vererek ahde vefa göstermek aklından hiç geçmedi mi abi?
Seydişehir?den bu zamana kadar tavuğuna kim kiş dedi? Sevmek zorunda değilsin ancak Eti Alüminyumla Seydişehir arasında ki bu uzaklığı kapatmak için Allah Rızası için bir kez olsun bir şey yap abi?
Seydişehir kimleri affetti ama, seni affederler mi bilmem abi!...
