Alüminyumda ki özelleştirme şehir kanadından netice itibari iyi okunamadı. Doğru okuyanlar da sus pus oldular. Ve maalesef etrafta politik kaygıları olanlar, mubayaadan pay kapmak isteyenler boy gösterir oldular.
Rutin hukuksal süreci ?ol? dediklerinde istedikleri gibi oluverecekmiş gibi gösteren, burunları pinokyo burnuna dönmüş zatı muhteremlerin abartılı ve galeyan kokan tavırları hepimizin malumu?
Neredeyse gün aşırı müjde haberleri duyurdular... ?Fabrika devlete devir oluyor.?, ?İşçiler geri dönecekler.? Feveranlarının yanı sıra hukukun işleyiş sürecinde ki normalliği bile ?hadi gidin fabrika sizin. Şu an içindekiler işgalci? diyerek yanık yüreklerle oynadılar adeta...
Hukukun verdiği yada vereceği karar elbette uygulanmalı. Buna kimse itiraz etmemeli ancak; bu gelişmeler üzerinden özelleştirmenin en acı çeken kesimi 4C statüsündeki insanlar için artık somut ortaya konmalı?
Bildiğim kadarı ile sürecin başladığı günden bugüne elle tutulur tek kazanım, İzmir barosundan hemşerimiz Av. Tacettin Çolak?ın işin başında açtığı dava ile elde edilmiş ve 36 işçi paralarının son dilimlerini mayıs ayı içerisinde almışlardı. Bunun dışında çalışanların elde ettikleri somut bir kazanım yok.
Özelleştirmenin en mağdur kesimi olan 4C mensubu arkadaşların gönlüne su serpecek en ufak bir netlik görülmüyor. Konuştuğum çoğu mağdur bir maceranın içinde olduklarını belirtiyorlar.
Görüştüğüm bir çok insan ?Bizden 800 YTL para istiyorlar. Ama somut hiç bir şey ortaya konulmuyor. İstim üzerindeyiz bıktık artık?, ?Özelleştirme ile ilgili alınan her hukuki kararın ardından peşpeşe açıklamalar yapılıyor, toplantılar düzenleniyor. Geldiğimiz nokta ise ortada. Meseleyi canlı tutmaktan başka bir işe yapamıyor.? diyorlar
Herkese karşı inançlarını, güvenlerini yitirmişler. Yorulmuşlar. Bitap düşmüşler... Bir kişi cebinde avukata verecek o kadar para olmadığını söylerken, diğer kişi zihinden hesap yapıp bin kişiden toplanacak toplam paranın 800 bin YTL. olduğunu fal taşı gibi açılmış gözlerle ?oğlum vereceğimiz bu parayla keşke az daha koysaydık ta biz satın alsaydık fabrikayı? diyerek şaşkınlığını ortaya koyuyor.
Sözüm o ki! Seydişehir deyimi ile ellengücük edilmiş, yurtlarından uzaklaştırılmış 4C statüsündeki bu insanların durumu ETİ A.Ş.geri alınıyor bağlamından çıkartılmalı?
Standartları alt üst olmuş bu insanların ekonomik durumunu iyileştirmesi ile fabrikanın devlete yada nereye dönerse dönsün meseleleri ile karıştırılmamalı? Onlar başkaca kazanımlar adına istismar edilmemeli? İstismar kokuları burnumu yırtıyor adeta..
Bu insanların mağduriyetlerine somut bir şekil verin artık. Onların yaralarına tuz basmayın. Özelleştirmeler sonucu başka kurumlara yerleştirilen kamu çalışanları sıkıntı içinde? Politikacılarımız çare bulsunlar ki o insanlarda yılana sarılmasınlar.
Maaşları önceki maaşlarının 1/3 oranına çekilen bu insanlar Özelleştirmeler yapılırken; başta Milli Eğitim, Adalet ve Sağlık bakanlıklarına 657/4C maddesine göre yerleştirildiler. Şef, ustabaşı konumundaki çalışanların birçoğu, okullara hademe, kamu kurumlarına hizmetli yapıldılar. Daha önce statüleri olan bu insanlar, şimdi ne işçi ne de memur. Bir süreliğine hastalanma hakları dahi yoktu.
El hasıl?.
Yargı, alüminyum tesislerinin Devlete geri verilmesi ile ilgili kararlarını en üst merci noktasında vermiş ve süreç devam etmektedir. Ve maalesef verilen kararların içerisinde çalışanların kaybettikleri haklarını geri alacakları ile ilgili hiçbir somut cümle duymadım?
Dolayısı ile ilgili avukatlara ve politikacılara sesleniyorum. Lütfen ama lütfen bir umut ışığı varsa bildiklerinizi ve mesleki tecrübelerinizi öncelikle bu insanların kazanacakları üzerine yoğunlaştırın. Aksi halde farklı hukuk kararlarını 4C mensubu arkadaşların kazanımı gibi göstermeyin.
Sap ile samanı Allah aşkına karıştırmayın?
657/4C ocak söndürüyor beyler...
El Vicdan?

