Seydişehirli olmadığı şivesinden belli iki orta yaşlı amca bir dükkân önünde kendilerine sunulan sandalyelere oturmuş sohbet ediyorlar.
Kulak kabarttım hoş sohbetlerine?
-?Ter donumdan çıgdı, lib lib yere agdı. Dün çarşıya ıcıg yörüyeem dedidim, galbim sıkışır gibi oldu, ödüm sıdı. Ulan gediyoruyuz heralda dedim. Hindi burdayız küfül küfül esiyor.
-Neden ula sennn?Buraları yurt dutandan Allah razı olsun...
Oturdum yanlarına? Bayılırım Yörük şivesine?
-Amca hoş geldiniz. Nerelisiniz?
-Alanyalıyız olum, sen kimsin?
-?Otur baayın huraya? dediler. Uzunca hasbi hal ettik yazlık misafirlerimizle?
Elhasıl Seydişehir?i yere göğe sığdıramıyorlar?
Seviyorlar Seyit Harun diyarını?
?Yurt dudduk gari buraları? diyorlar
Geçtiğimiz yıllarda ebeveyn olarak gelmişler Seydişehir?e? İlerleyen yıllarda ise çocukları ve torunlarını da getirir olmuşlar?
Kimi ev sahibi olmuş, kimi kiracı? Çarşı, pazar 07 plakalı araçlarla dolu?
Anlaşılan o ki!
Önümüzde ki yıllarda güneyden şehrimize, yayla havasına daha binlerce Alanyalı, Manavgatlı, Serikli, Antalyalı akın edecek. Yayla turizmi desek uyar herhalde?
Tek amaçları yaz ayının bunaltıcı sıcağından kaçarak sakin ve serin ortamlarda huzur aramak. İyi komşular yakalayıp yeni dostluklara kapı aralamak?
Tam yerini bulmuşlar ve defalarca hoş gelmişler. Başımızın üzerinde yeriniz var..
Bu öyle bir turizm ki..!
Okulların kapanması ile bürünen sessizlikten Seydişehir?i kurtaracak nitelikte? Sessizliği bertaraf eden Akdeniz rüzgarlı kalabalıklar sokaklarımızda dolaşırken, ?Rabbim bir yerden keserken bir yerden veriyor bu güzel memlekete? diye düşündüm.
?O? bizi seviyor?
Bize düşen görev ise; kurumlar, esnaf ve komşuları olarak, denizin ve sıcağın bu taraflara üfürdüğü misafirlerimize her konuda yardımcı olmak, yabancı muamelesi yapmamak.
Buna ihtiyacımız var?.
Özellikle de ES-NA-FI-MI-ZIN?

