Topyekün küs müyüz? Başlıklı makalemde, görünen köyün görünmeyen yüzünde ki küslüklerin, sorunlarımızın katlanarak artmasına sebep olduğundan dem vurmuştum?
O kadar çok olumlu tepki aldım ki, bir dokun bin ah işit şehir sakinlerinden?
?Tam isabet bir konu? diyenler oldukça yüksek sayıda?
Münferit hadiselerle örneklendirenler, ?şu da küs, bu da küs? şeklinde nokta adres gösterenlerde hatırı sayılır çoğunluktaydı? Bende toplumun her kesiminde kabul gören bu konuya tekrar değinmek istedim..
Sevdiğim, saygı duyduğum bir esnaf abim bu duruma, ?çaresiz vakıa? dercesine?
?Şirazeden çıkmışız. Birbirimize güvene çok ihtiyacımız varken tamamen koptuk. Mesafeler gittikçe artıyor. Herkesin elinde bir okka çamur. Aklımızı başımıza alalım. Vallahi bitiyoruz, batıyoruz. Siz bari dillendirin kopuklukları. Baş tutarımız yok.? şeklinde daha da bedbin bir yaklaşım tarzıyla feryat ediyordu?
Sohbetin başlangıcında normal ölçülerde olan göz bebekleri, sona doğru fal taşı büyüklüğüne ulaşmıştı sanki?
Belli ki herkes, insanımızı huzursuz eden dargınlıklardan rahatsızdı? Haksız da değillerdi?
Girift olmuş kredi borçlarının içerisinde ölüm kalım mücadelesi veren esnaf, temsil edildikleri makamların arasında ki kapris duvarlarına öfke dolu iken;
Alüminyumun özelleştirilmesinde suçlu ilan edilen esnafımızın yaşadığı ekonomik sıkıntılardan keyif alan, ?iyi olmuş. Daha görecekleri geride? diyecek kadar alçalanlar, neredeyse zil takıp oynayacaklar bile var?
Toplumun diğer kesimlerinin de sadat-ı kabileden pekte hoşnut olduğu söylenemez?
İlçemizde aşikar olan durum bu?
Geleceğe yönelik esas korkum ise;
Yaklaşan yerel seçim arifesinde önem arz eden ortak kaygılarımızın, hepimize ait olan ve çözüm bekleyen sorunlarımızın istismarlara malzeme olarak kullanılıp, dejenere edilebilecek olması?
Bunun ipuçları şimdiden görünmeye başladı?
Belli ki ipler gerilecek. Gergin iplerin üzerine unlar serilecek?
Yeni kopukluklara yelkenler fora denilecek?
Küslüklerden, krizlerden medet umanlar, beraberliğe en çok ihtiyacımızın olduğu bu zamanın akrebini de, yelkovanını da ters döndürüp, Seydişehir?i ihtiraslarına kurban edecekler?
Muhalefetinden iktidarına ilçemize hizmet etmeyi amaçlayan maslahatgüzarlarımız, etraflarını dost adı altında sararak, durumdan vazife çıkarıp, sel önünden kütük kapmaya çalışanlara dikkat etmeleri gerekir?
Ey selahiyet sahipleri?
Seydişehir her geçen gün dibe vuruyor?
Son şanslarımız bunlar ?
Her kurum, her birey kendi mecrasında en iyiyi yakalamaya çalışmalı?
Toplumsal barışın temini için, suni gündemler oluşturup nemalanmayı hedefleyenlere pirim verilmemeli..
Gelecek nesillerimizi düşünüp, şimdiki zamanı kurtarmanın hesaplarını birlikte yapmalıyız?
Bilinmeli ki,
Bu şehrin kumar bilmez sakinleri, poker oyunundan bihaber değil artık?.
Blöflere rest çekip, restlere kare as açacak kadar pervasızlar?
Kaybedecekleri ne kaldı ki?

