Örneğin İzmir? in İşgaline Türkiye de ilk tepki veren, miting yapan Seydişehir? li kadınlar olduğu gibi, aynı gün camilerde İzmir? in işgali kınandı.
Son günlerde artan terör eylemlerinde hayatını kaybeden Askerlerimizi ve güvenlik güçlerimizi anmak, geride kalanlara destek vermek amacıyla Cuma günü Seydişehir? de yer yerinden oynadı.
Belediye Başkanı İbrahim Halıcı? nın daveti üzerine toplanan Sivil Toplum
Kuruluşları, Siyasi Partilerin ilçe başkanları, sendikaların başkan ve temsilcileri oybirliği ile Tüm Seydişehir? in katılacağı büyük bir yürüyüş ve miting düzenleme kararı aldı.
Oluşturulan Komite çok kısa sürede çalışmalarını tamamladı. Zaten öteden bu yana eylem yapma kültürü çok gelişmiş olan Seydişehir halkı bayrağını kaptığı gibi Çelik-İş sendikası önünde oluşturulan toplanma bölgesine geldi.
Kalabalığın içinde gezerken dikkatimi çeken en önemli olaylardan bir tanesi, katılımın her saniye artması ile insanların yüzlerindeki duygu yoğunlaşması ve yoğunlaşmanın ardından gözlerden düşen birkaç damla yaş.
Diğer yandan, Eti alüminyum çalışanları başlarına geçirdikleri baretleri sırtlarına giydikleri tulumları ve ellerine aldıkları bayrakları ile fabrikadan toplanma bölgesine doğru sloganlar atarak gelmesi, halk arasında esmer vatandaşlar olarak bilinen hemşerilerimizin mahallelerinden çıkarak toplu olarak mitinge katılması, mitin alanındaki vatandaşlar tarafından alkışlarla karşılanması toplanma bölgesindeki heyecanı doruğa çıkardı.
Bir an önce miting alanına katılmak isteyen kalabalığı durdurmanın neredeyse imkansız hale geldiği bir sırada o müthiş kalabalık hareket etti.
50 metre genişliğindeki yola sığmayan yaklaşık 25.000 kişinin sloganlar atarak miting alanına yürümesi görülmeye değerdi.
Kalabalığın içinde olduğun zaman bir çok ayrıntıyı gözden kaçırıyorsun, yukarıdan baktığın zaman halkın coşkusunu katılımını görmek, toplu halde hep bir ağızdan çıkan sloganı dinlemek heyecanımızı bir kat daha artırdı.
Yürüyenlerin gözlerinden akan yaşları gördüğün zaman, göz yaşlarımızın akmasına engel olamadan, hatta gözyaşlarımızı kimse görmesin diye hızlı adımlarla kalabalıktan uzaklaşarak miting alanına doğru yürürken bu vatanı bölmeye kimseye gücünün yetemeyeceğini bir kez daha anladım.
Çok iyi biliyorum ki Biz ya özgür yaşarız, Ya da ölürüz. Dünya üzerinde bu duygu ve düşünceye sahip bir başka millet yoktur. İşte bunun için bizi yüzyıllardır içimizden bölmeye parçalayıp yutmaya çalışıyorlar.
Ama bunu asla başaramayacaklar, çünkü, Doğunun en ücra köşesinde bir vatandaşımızın canı yansa, batıda bir vatandaşımız üzülse hep birden canımız yanıyor, üzülüyoruz.
Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız terör olaylarında verdiğimiz şehitlerimizi anmak, geride kalanlara destek vermek ve tepkimiz ortaya koymak için günlük yaşantıda kırgın olduğumuz, kızdığımız, kavga ettiğimiz, küs olduğumuz insanlarla çok kısa bir sürede bir araya gelerek, el ele kol kola yürüyoruz, barışıyoruz, tek vücut tek ses oluyoruz.
İşte bu durumu gören içteki ve dıştaki düşmanlarımız ise yıllarca bizi bölmek için harcadıkları çabanın ve zamanın bir anda nasıl yok olduğunu görerek şaşkına dönüyor.
Bu sebeple diyorum ki içteki ve dıştaki düşmanlarımız ne yaparsa yapsın bu devleti yıkamaz bu milleti yok edemez.
Seydişehir Cuma günü tarihinin en büyük mitingini yaparak terörü ve terör örgütünü lanetledi.
Böyle büyük bir mitingin yapılmasında öncü olanları, tertip komitesini, emeği geçenleri ve en önemlisi o çok değerli halkımızı tebrik ediyor, hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
