6 Aralık 2025, Cumartesi
05:45
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

Bilindiği gibi Konya ovasını sulama projelerin önemli ayaklarından bir tanesi de BSA (Beyşehir-Suğla-Apa) projesi.

            Bu projede sona yaklaşıldı, yılda çok önemli bir miktarda su, Gembos tüneli vasıtası ile Beyşehir gölüne, Beyşehir gölünden Çarşamba kanalı vasıtası ile Apa barajına. Projenin diğer ayağı Suğla depolanmasının tamamlanması ile Yalıhüyük Pompaj istasyonu ile yine Apa barajına akıtılıyor.

            Ülkemizin menfaatine olduğu için zaman zaman cılız itirazlar gelse de kimse bu duruma bir şey demiyor.

            Bu arada su kaybını asgariye indirmek için Çarşamba kanalının beton içine alınması çalışmaları başlatıldı ve sona yaklaşıldı.

            Allahın verdiği su gibi önemli bir nimet paylaşılıyor, bizler böyle önemli bir nimetin paylaşılmasından mutluluk duyuyoruz.

            Ancak Devlet Su İşleri (DSİ) yaz aylarında bu bölgelerden damla damla topladığı suyu kış aylarında kaderine terk ediyor.

            Bilindiği gibi, Çarşamba kanalının beton içine alınması çalışmaları devam ederken, Ova susuz kalmasın diye su eski kanaldan akıtılıyor.

            Allah? ın bizlere bir lütfü olsa gerek, bu yıl bölgemiz geçen yıllara oranla çok daha fazla yağış aldı. Bereket olarak değerlendirdiğimiz yağışlardan son derece memnunuz.

            Ancak yağışlar bol olunca Çarşamba kanalı suyu almaz oldu ve kenarlarından bir çok yerden taştı. Taşınca ne oldu çevresinde bulunan binlerce dekar ekili arazi sular altında kaldı.

            Geçen hafta sadece Kesecik beldesinde 2.500 dekar ekili arazi sular altında kaldı. Ayrıca Beldeye bir haftadır su verilemiyor, sebebi ise su veren pompa istasyonunun taşkın sularının içine kalması.

            Diğer bölgelerde ne kadar ekili arazinin sular altında kaldığını ise tarla sahiplerinden başka kimse bilmiyor.

            Eski kanal ile yeni yapılan beton kanal yan yana. İşin anlayamadığım tarafı, toprak kanal suyu almıyor, taşkınlara sebep oluyor, binlerce dekar arazi sular altında kalıyor, beton kanalda ise su yok.

            Bu işe bir anlam veremedim, eski kanaldan, beton kanala bir tahliye verilse, suyun fazla kısmı beton kanaldan akıtılsa yine baskın olur mu diye bu işten anlayanlara sordum.

            Onlardan baskın olmaz cevabı alınca Devlet Su İşlerinin bu duruma seyirci ve ilgisiz kaldığını düşündüm.

            Sizin anlayacağınız DSİ yaz aylarında bölgemizden damla damla topladığı su ile kış aylarında bizleri baş başa bırakıyor, adeta kaderimize terk ediyor.

            Kesecik Beldesinde su içinde kalan 2.500 dekar arazide ekili olan mahsul çürürse bu zararı kim karşılayacak. Zararı DSİ nin karşılaması gerekmez mi?

            Diğer yandan yaz aylarında Suğla göletinde su azaldığı ve balıkların toplu halde ölmeye başladığı, kısaca çevre felaketinin yaşandığı sıralarda DSİ ye Çarşamba kanalından akıtılan su Kumluca Regülatöründen Suğla? ya verilsin oradan da pompalarla ile tekrar Apa ya akıtılsın önerisini getirdiğimiz zaman DSİ yüzümüze bile bakmıyor.

              Bu kadar mı vurdumduymazlık, ya da kendini düşünme olur. DSİ sadece kendini düşünüyor, APA ya sular mutlaka akacak, buna kimsenin itirazı yok, ama yukarıda bahsettiğim konulara DSİ duyarsız kalmasa, bizim bölgemizde yaşayan insanları da üzmese, mutlu etse, Adaletli bir yönetim anlayışı sergilemiş olsa, sonuçta herkes memnun olsa daha iyi olmaz mı?

            DSİ yetkililerine sesleniyorum, yazın damla damla topladığınız su ile kış aylarında bizleri baş başa bırakıp kaderimize terk etmeyin ve insanımızı daha fazla mağdur edip üzmeyin.

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı