6 Aralık 2025, Cumartesi
06:23
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı
 

Seydişehir? e bağlı Yaylacık küçük bir köyün kısa sürede nasıl kalkındığının en güzel örneklerinden birini sergiliyor.

            Seydişehir? in en ücra en fakir köylerinden biriydi. Köyün arazisi yok denecek kadar az olduğu için, geçim ağırlıklı olarak hayvancılıktan sağlanıyor, hayvancılık ta yeterli olmadığı için köy nüfusu her geçen yıl azalıyordu.

            Bundan sekiz sene önce Yaylacık köyünü yakından tanıma fırsatı bulmuştum. o tarihte de muhtar olan İsmail Portakalcıoğlu, köyün hemen kenarında bulunan dağdan kayalar yuvarlandığını, kayaların köyü tehdit ettiğini söyleyerek beni çağırmıştı.

            Gerçekten köy kayaların tehdidi altındaydı. Birçok kaya yuvarlanarak evlere hasar vermiş, köy sakinleri geceleri uyuyamaz hale gelmişti. Muhtar sürekli olarak yardım istediğini ancak köye bir türlü yardım elinin uzatılmadığını çaresizlik içinde bana anlatmıştı.

            Yaylacık köyü halkının kayaların tehdidi altında yaşam mücadelesi verdiği hakkında bir haber yaptım. Bu haberden sonra köye yardım eli uzandı ve köy tehdit unsuru olan kayalardan temizlendi.

            Yine dört yıl kadar önce bölgede kalkınma hamlesi başlatmak için İlçe Tarım müdürlüğü vasıtası ile kiraz ağaçları dağıtılmış, köylü bu ağaçları tarlalarına ekmişti. Ancak Kiraz ağaçları kanserli çıktığı için çoğu kurumuştu.

            Bu durum yetkililere iletilmesine rağmen yine bir sonuç alınamamış, konu bana aktarılmıştı. Yaylacık köyüne giderek kanserli kurumuş kiraz ağaçlarını yerinde tespit ettim ve bir haber daha yaptım.

            Bu haber üzerine de kanserli ve kurumuş olan kiraz ağaçlarının yerlerine yenileri dağıtıldı ve köy halkı büyük bir zarardan kurtuldu.

            Benim yaylacık köyü ile bağlarımı kuvvetlendiren işte bu olaylar oldu. Yaylacık köyü bugünlerde geçmişteki olumsuzlukları ile değil ürettiği çilekler ve bu çileklerin Avrupa nın gözdesi olması ile anılmaya başladı.

            Köyün başarılı muhtarı İsmail Portakalcıoğlu, Çilek işine 2006 yılında Konya Tarım İl Müdürlüğü ve İl Özel İdaresi bünyesinde 5 dekar çilek ekmekle başladık.

            5 Dekar alandan aldığımız ürün şaşılacak gibiydi. Türkiye ortalaması fidede 800 gram kadardır. Biz ise bir fidede yaklaşık 2000- 2500 gr arası ürün aldık. Bunu görünce artık bu işten geri dönüş olmadığını anladık.

            Bir sonraki çalışmada ekim miktarını 60 dekara çıkardık. İl Özel İdaresi ve Konya Dost Eli Derneği'nin bu çalışmada çok ciddi destekleri oldu. Daha sonraki çalışmalarda ekim miktarı 85 dekara çıkardık.  Bunun 20 dekarını Dost Eli Derneği finanse etti." Diyor ve ekliyor,

            Alman Finefort Şirketine Geçen Yıl 70 Ton Çilek Sattık. Haziran Aynının İlk Haftasında İngiltere, Ukrayna ve Hollanda Başta Olmak Üzere Bir Çok Ülkeye Çilek Satmaya başlayacağız. Bu işe başlarken çileği dünya ülkelerine pazarlamayı bir yana üretmeyi bile düşünmediklerini dile getiren köy muhtarı İsmail Portakalcıoğlu, çilekte marka olduklarına bir türlü inanamadıklarını belirtiyor.

            Çilek üretiminin üçüncü yılında dev bir marka olan ve adeta ürettiği çilekler Avrupa ülkelerince kapışılan Yaylacık köyünde 115 hane bulunuyor ve bu 115 hanenin tamamı çilek işiyle uğraşıyor.

            Muhtar Portakalcıoğlu, Pazarlama aşamasında işlerini kolaylaştırmak için Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kurduklarını, internetten müşteri aradıklarını, 2007 yılında Alman finefort firması ile anlaşma yaptıklarını ve kilosu 1.5 YTL den toplam 70 ton çilek sattıklarını ifade ediyor.

            Ayrıca Organik Sertifikasyon çalışması yaptıklarını ve Yaylacık çileğinin tescillendiğini,  yani organik çilek ürettiklerini belgelediklerini, Marka almak için gerekli başvuruları yaptıklarını, kısa zamanda markanın da hazır olacağına inanıyoruz diyor ve ekliyor,

            Markamızın Adı ?Yaylacık Organik Yayla Çileği' olacak.?

            Almanlara çilek verdikten sonra başka ülkelerde bizimle temasa geçti. Hollanda İngiltere ve Ukrayna bu ülkelerin başında geliyor. Bizden çilek almak için tabiri yerinde ise şu anda sıra bekliyorlar. Bizde Haziran ayının ilk haftasında bu ülkelere çilek satmaya hazırlanıyoruz diyor Muhtar Portakalcıoğlu.

            Bu yazdıklarımdan sonra bana diyecek tek bir şey kalıyor, tebrikler Muhtar Portakalcıoğlu, tebrikler Yaylacık köyü. Sizin bu gayretli çalışmanızın birçok köye örnek olacağını biliyorum. Harika bir iş başardınız, sizlere ne kadar teşekkür etsek gurur duysak azdır.

            Sizler bir köyün makus talihini üç yıl gibi kısa bir sürede değiştirdiniz.

            Kalkınmanın adresi Yaylacık. Öyle değil mi?

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı