Seydişehir Suğla göletinin suyu bu yıl geçen yıla oranla daha erken kirlenmeye başladı. Kirlenmenin asıl sebebi Yalıhüyük pompaj istasyonundan Apa Barajına fazla su basılması ve göleti besleyen su kaynakları; Akçay, İçerikışla mevkiiyle Kuğulu Piknik alanından gelen suyun erken kesilmesi.
Mevcut su kaynakları kuruyunca Suğla göletinin beslenmesi de kesiliyor, böyle olunca gölette su girişi olmadığından suda oksijen oranı hızla düşüyor, koku başlıyor, beraberinde su içinde bulunan canlılarda yaşamlarını bir bir kaybediyor tam bir çevre felaketi yaşanıyor. Biz bu sahneleri 4-5 yıldır görüyoruz.
Öyle görünüyor ki bu yıl geçmiş yıllara oranla daha erken bir zamanda çevre felaketi yaşanacak. Gölette bulunan canlılar yaşamlarını kaybederek göletin kenarına vuracak. Gölet kenarına kokudan yaklaşılmayacak ancak en önemlisi milyonlarca balık telef olacak.
Bizler de her yıl olduğu gibi bu yılda balıkların ve diğer canlıların göz göre göre ölmesine seyirci kalacağız.?Yetkililer nerede?? diye bağıracağız ancak sesimizi kendimizden başka kimseye duyuramayacağız.
Suğla göletinin su kaynakları bu yıl erken kurudu ancak göleti kurtarmak o kadar da zor değil. Bilindiği üzere BSA (Beyşehir-Suğla-Apa) projesi kapsamında Çarşamba Kanalını beton kanalet içine alma çalışmaları devam ediyor.
Amaç, Beyşehir?den Çumra Apa barajına akıtılan suyun kaybını önlemek, daha fazla suyu Konya ovasına göndererek sulu tarımı daha fazla alana yaymak.
Hatırlanacağı üzere geçen yıl Haziran ayında ?Devlet Su İşlerine Çağrı? başlıklı bir yazı kaleme almış, Devlet su işleri tarafından Suğla Göletine Çarşamba Kanalından su verilmesini istemiştim.
Bilindiği üzere Kumluca Köyü ile Gökhüyük köyü arasına Suğla Göletine su verilme imkanı sağlayan bir regülatör yapıldı. Kış aylarında sel tehlikesi olduğu zamanlarda bu regülatör devreye alınıyor, fazla su Suğla Göletine akıtılıyor ve tarım arazileri sel baskınlarından korunuyor.
Yaz aylarında ise mevcut regülatörden Suğlaya su verme imkanı var ancak her nedense defalarca gündeme getirmemize rağmen verilmiyor.
Öğrendiğim kadarı ile bu bölgeden su verilirse, Yalıhüyük?ten Apa Barajına akıtılacak su elektrik pompaları vasıtası ile akıtılacağından elektrik sarfiyatı fazla oluyormuş, bu sebeple Regülatör vasıtası ile Suğlaya su verilmek istenmiyormuş.
Tabi Suğla Göletinde çevre felaketi yaşanması, milyonlarca balığın ve canlının ölmesi, suyun devir dayım olmadığı için kokması ve çevreye akıl almaz pis kokular yayması önemli değil! Önemli olan elektrik parası.
Devlet Su İşleri her yıl yaptığını geçen yılda yaptı bu yılda yapacak. Yaz aylarında Beyşehir Gölünden, Suğla Göletinden ve Çatmakaya yöresinden suları damla damla toplayacak, kış aylarında ise bölgeyi taşkın suları ile baş başa bırakacak. Binlerce dekar arazi su baskınları içinde kalacak.
Devletin hiçbir yetkilisi de bu duruma dur demeyecek, diyemeyecek. Sizin anlayacağınız Suğla Göleti bu yılda kaderi ile baş başa bırakılacak.
Geçtiğimiz günlerde Konya?dan gelen bir heyet Suğla Göletine su verilmesi için bölgede bir inceleme yaptı. Konunun yetkililere aktarılarak, gölete su verilmesi önerildi, öneri üzerine birkaç gün gölete su verildi, ama ne hikmetse birdenbire su verilmesi kesildi.
Gölet yapıldığı sıralarda suyun en düşük olduğu zamanlarda bile 60 milyon metreküp su bulundurulacağı açıklanmıştı, ben yaz aylarında gölette asgari 60 milyon metreküp su kaldığına inanmıyorum.
Şimdi burada geçen yıl olduğu gibi göz göre göre bir çevre felaketi yaşanacak. Bu felakete dur diyecek bir yetkili çıkacak mı bilmiyorum, ama Suğla?nın bu yılda kaderine terk edilmesi içimi sızlatıyor.
Allah aşkına içi sızlayan başka kimse yok mu?
