Son günlerde ilçe genelinde karamsarlık havası hüküm sürüyor, bir de bu karamsarlık havasını artırmak için ayrıca gayret gösterenler de eklenince Seydişehir tamamen bitti, ekonomi durdu, sosyal hayat sıfıra indi, eğitim dibe vurdu diyenler var.
Tamam, ülke genelinde Ekonomik bir durgunluk yaşanıyor, ama şu husus göz ardı ediliyor. Halkımız gelecek beş yılını gerek otomobil, gerekse ev kredileri ile satın aldı, alışverişlerde kredi kartı kullanımı yaygınlaştı, halk arasında sıcak para dolaşımı azaldı.
Şüphesiz Eti Alüminyum özelleştikten sonra Seydişehir? de ve bölgede yeni bir dönem başladı. Eski çalışanlar çeşitli kurumlara giderken tesislere yeni personeller alındı.
Özellikle sayıları az da olsa bir kısım Sivil Toplum Kuruluşları ve insanımız Seydişehir? in üzerinden kara bulutları dağıtmak istemiyor.
Bizim önceliğimiz, Bölgede yeni iş sahaları kurmak ve istihdamı artırmak olmalı. Önceliğimizin bu olması gerekirken yukarıda bahsettiğim Sivil Toplum Kuruluşları ve bazı vatandaşlar kurulu bulunan ve önemli bir ölçüde istihdam barındıran işyerlerinin nasıl önünü keseriz düşüncesi ile çeşitli toplantılar düzenliyor, çalışmalar yapıyor.
Bahse konu çalışmalara ve toplantılara bazı siyasilerin yanında Sivil toplum kuruluşları da destek veriyor. Gerçi son zamanda Siyasilerimiz ve Sivil toplum kuruluşlarımızdan bir kısmı gerçeği görerek bu tür toplantılara iştirak etmemeye başladı.
İyi düşünelim Seydişehir? de iyi şeyler olmuyor mu?
Konya Şeker Seydişehir-Beyşehir arasına dev bir yatırıma imza atıyor, kurulacak tesise birer hafta arayla giderseniz nasıl hızlı ve sistemli çalışıldığını görmek mümkün.
Ben buradan Başkan Recep Konuk? a teşekkürlerimi sunuyorum.
Aldığım bilgilere göre buradaki tesis her geçen yıl büyütülecek ve geliştirilecek. Çalışanlar ise Seydişehir ve Beyşehir? den seçilecek.
Bakın Kısa bir süre içinde Cengiz İnşaat Meslek Yüksek Okuluna Ek bina yapımı için temel atacak. Desteklerinden dolayı Eti Alüminyum A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz? e, Okul yapımını ısrarla takip eden Milletvekili Harun Tüfekçi ve Belediye Başkanı İbrahim Halıcı? ya teşekkür ediyorum.
Hafif sanayi bölgemizde ki işadamlarımız son yıllarda büyük atılım gösteriyor. Örneğin Türker Alüminyum ve Almetal presleri hizmete sundu. Yakın zamanda diğer tesislerinde yeni atılımlar yapacağı duyumlarını alıyorum.
Uğur Süt fabrikası üretimini her geçen gün artırıyor, üretim arttıkça süt üretim hayvancılığı gelişiyor.
Bölgenin Termal su vadisi olması için Belediyenin çok ciddi çalışmaları var, Gezip gördüğünüz yerleşim birimlerinde Seydişehir kadar caddeleri ve sokakları temiz, parklarla yeşil alanlarla donatılmış bir yer gördünüz mü?
Yayla turizminde ciddi gelişmeler sağlandı. Antalya ilinden yaz aylarını geçirmek için gelenlerin sayısı her geçen yıl artıyor.
Garanti bankası açıldı, Yapı Kredi Bankası tamamlanmak üzere, İş bankası yer arıyor, peki her geçen gün Seydişehir geriye gidiyor diyenler mi bu işi biliyor, yoksa bu bankaların profesyonel yöneticileri mi?
Eti Alüminyum yönetimi Fabrikanın modernizasyonuna aralıksız devam ediyor. Yönetim Kurulu başkanı Mehmet Cengiz yapılacak yatırım tutarı 400 milyon doları aşacak diyor.
Ayrıca Buhar santrali inşaatı hızla devam ediyor, santral 230 kişiyi istihdam edecek. Akışkan yataklı olacak santralin çevreyi kirletmeyeceği açıklandı. Çumra Şeker fabrikasında da akışkan yataklı buhar santralinin çevreyi kirletmeden çalıştığını, hatta Eti Alüminyum tesislerinin buradaki santrali örnek aldığı bizzat Genel Müdür tarafından açıklandı.
Seydişehir? de ki Buhar santraline karşı çıkanların, Çumra da bulunan ve aynı olan buhar santraline destek vermelerini anlamıyorum.
Seydişehir? de Eğitim başarıdan başarıya koşuyor, gerek OKS gerek ÖSS de Türkiye? de derece yapan öğrencilerimiz bizleri gururlandırıyor.
Karadeniz ve İç Anadolu Bölgesini en kısa yönden Akdeniz Bölgesine bağlayan yol burnumuzun dibinden geçiyor. Bu yolda alternatif ticari faaliyetlere ağırlık verilirse ekonomik yönde bir canlanmanın olacağı kesin.
Bütün bu güzelliklere rağmen karamsar olmanın, karamsarlığa davet etmenin bir anlamı var mı? Elbette her şey tozpembe değil, sıkıntılarımız, zorluklarımız var.
Başka bir ülkede yaşama imkânımız yok. Aynı gemideyiz, batarsak da birlikte batacağız, hedefe varsak da birlikte varacağız.
Zaten içte ve dışta düşmanlar bizi kuşatmış halde. Akıllı ve sağduyulu olmalıyız. Karamsarlığa kapılmayalım, çevremizi de karamsar yapmayalım.
Ben Seydişehir? in geleceğinin parlak olacağından eminim.
