İnsan kendisine sunulan hizmetlerin en iyisine ve güzeline layıktır. Yapılan iyi ve güzel hizmetleri eleştirmek başta insanın kendi değerini bilmeyişindendir.
Zaman zaman Avrupa ülkelerinden ya da gelişmiş diğer ülkelerden insana yapılan hizmetlerin güzelliğinden bahseder, bize bu hizmetlerin ne zaman geleceğinden söz eder eski ve mevcut yönetimleri kıyasıya eleştiririz.
Benim çocukluğum Eti Alüminyum tesislerinin temelinin atıldığı ve üretime ilk başladığı yıllarda geçti.
Seydişehir insan için modern hizmetleri Eti Alüminyum Tesislerinde çalışan seçkin personeline yapılan Lojmanlarda gördü.
Burada Tenis kortundan tutun, Voleybol, Basketbol sahaları, Çocuk oyun bahçeleri, Futbol sahaları, Sineması, Golf sahası, Parkları, Yüzme havuzu, Çiçek serası ve bahçesi ile lojman mensubu insanlara hizmet verir, Seydişehir halkı ise bu hizmetlere uzaktan bakar, bizler tozlu yollarda çember çevirirdik.
Benim çocukluğum Lojman mensubu insanlara sunulan hizmetlere imrenerek bakma ile geçti.
O zamanlar adeta şehir içinde şehir kurulmuş, bir tarafta eski ve köhne evleri ile ilçenin asıl merkezi, diğer tarafta ise her türlü sosyal ve kültürel imkana sahip Lojmanlar.
Zaman içinde Belediye başkanlarımızın gayretli çalışmaları ile ilçe merkezimize birçok hizmet yapıldı.
Tabi 1973 yılından 1994 yılına kadar başkanlarımız ilçe de olmayan altyapıyı yapmak için çok büyük gayret sarf etti, istimlâkler, inanılmaz harcamalar yaptı.
O zamanda ?Efendim istimlâkler niye yapılıyor, bu sokaklar bize yetmez mi? Bu kadar kalın asfalt dökülür mü? Diye Belediye başkanları eleştirildi, acımasızca suçlandı.
Osman Kocaoğlu? nun döneminde modern şehirciliğin temelleri atıldı, Seyit Harun Bulvarı başta olmak üzere, ilçenin bir çok önemli sokağı ve caddesi o zaman istimlak edildi. Başkan Kocaoğlu o tarihte acımasızca eleştirildi. Çok iyi hatırlıyorum, Belediye düğün salonunun açılışında muhalif bir siyasetçi başkana ?Bu kadar büyük salona Seydişehir? de ihtiyaç yok, nasıl dolduracaksın bu salonu? diye yüzüne karşı eleştiri getirmişti.
Başkan Mevlüt Kılınçoğlu ise neymiş kenar mahallere su ve kanalizasyona ihtiyaç yokmuş, ayrıca şehir merkezindeki caddelere ve yollara kalın sıcak asfalt dökmenin ne gereği varmış, Belediye boşuna masraf ediyormuş. Gibi basit insanların basit eleştirileri.
Unutmayalım Atatürk Hürriyet, Milli Egemenlik caddeleri, Seyit Harun Bulvarında Başkan Kılınçoğlu? nun döktüğü asfaltlar hala hizmet veriyor.
Eleştiri kolay, planı, projesi olmayan, geleceği göremeyen basit insanlar ve siyasetçiler yapılan her tür hizmete eleştiri yapmaya hazır bekler. Bu 30 yıl öncede aynıydı şimdi de aynı.
Şimdi gelelim bu güne. Yaklaşık 4.5 yıldır Seydişehir Başkan İbrahim Halıcı ile, gerek Belediye hizmetlerinde, gerekse sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerde önemli hizmetlere imza attı, atmaya devam ediyor.
Bugün Seydişehir Belediyesi bakın nelerle eleştiriliyor. ?Efendim, ilçede bu kadar park ve bahçeye ne ihtiyaç varmış, bir sağlık ocağı ve bir sağlık evi fuzuli masrafmış, Selçuk caddesine yapılan yol gereksizmiş, ağaçlandırma çalışmalarına ne gerek varmış, kavşak ve refüj çalışmaları, kapalı spor salonu belediye ye devri ve tadilatı, yeni itfaiye alınması ve itfaiye binası, düğün salonunun tadilatı, yeni küçük sanayi sitesinin altyapısını niye belediye yaptı, E- belediye ye geçmenin ne gereği vardı, haşere ile mücadeleye çok masraf ediliyor, aşevine, kenar mahallelere asfalta, kuğulu da şelale ye, AB destekli projelere ve YÜZME HAVUZUNA diğer bir çok hizmete ne gerek varmış.
Kardeşim benim çocukluğum Lojmanlarda buluna havuza, çocuk bahçesine, parklara, bahçelere, sosyal tesislere imrenerek bakmakla geçti.
Bilindiği gibi yeni yapılan havuzda çok talihsiz bir olay yaşandı. 14 yaşında genç bir kardeşimiz hayatını kaybetti. Ben olay günü ambulans ile aynı anda havuza girdim, burada 112 doktoru Mustafa Özer? i ambulans personelini ve vatandaş Murat Atalay? ı gösterdikleri duyarlılık ve çalışmaları ile tebrik ediyorum.
Doktor genç arkadaşımızı hayata döndürmek için çok çalıştı, bir ara gözlerim Doktor Mustafa nın gözlerini gördü, doktor ağlıyordu, benimde gözlerimden yaşlar akıyordu.
Niye üzülüyorum biliyor musunuz, Doktor Mustafa için boğulan çocuğa suni teneffüs yapmadı diye iftira atanlara. Havuzda can pazarı yaşanırken diğer tarafta insanların bu olaya üzülmeyip diğer tarafta yüzmeye ve eğlenmeye devam etmesine, gencin ölümünden sonra hiçbir şey olmamış gibi insanların aynı havuzda yüzmelerine.
Biz nasıl bu hale geldik, nasıl getirildik, insani duygularımız nereye gitti.
Diğer yandan ölen genç için eleştiri getirenlere de bir sözüm var. İlçede birçok yol yapıldı, bu yollarda meydana gelen kazalardan, yaralanan ve ölenlerden belediye sorumlu. Yol yapılmasaydı kazalarda olmazdı değil mi?
Medaş evlere ve işyerlerine elektrik bağlıyor, elektrikler olmasaydı, elektrik çarpmasından ölenlerde olmazdı değil mi? Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Havuz da hayatını kaybeden gencimizin ailesine başsağlığı diliyorum. Gösterdiği vakarlı davranıştan dolayı Allah razı olsun.
Ölüm üzerinden siyaset yapanlara da bir sözüm var, önce kendinize ve yaptığınız işlere bakın, ben ne kadar başarılıyım, ben insanıma nasıl ve ne şekilde hizmet ediyorum.
Unutmayın; İnsan hizmetin en iyisine, en güzeline layıktır.