6 Aralık 2025, Cumartesi
08:37
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

Seydişehir Devlet Hastanesine son günlerde bir hal oldu, deyim yerinde ise ?Ayaklar baş, Başlar ise ayak olmuş.?

            Gazeteci olarak Devlet Hastanesine genelde kaza olduğu zaman telefon açar, varsa yaralıların isimlerini ve doğum tarihlerini o gün nöbetçi olan Doktor? dan veya hastane Acil Servis Personelinden alırız kendilerine teşekkür ederek telefonu kapatırız.

            Geçtiğimiz yıl hastanede kendini çok bilmiş ilan eden bir doktor yine bir kazada isim istediğimiz zaman yasak diyerek bilgi vermemiş ve telefonu yüzümüze kapatmıştı.

            Konuyu Hastane Başhekimi Hakan Altuntaş? a ilettik ve sağ olsun Başhekim ilgili yerlere gerekli talimatları vererek, ?Gazeteciler kazalarla ilgili isim isterlerse verin? talimatını vermişti.

            O günden bu güne kadar hiçbir sıkıntı çekmeden,  Acil Servis Doktor ve çalışanlarını rahatsız etmeden bilgileri aldık ve kendilerine teşekkür ettik.

            Tarih 11 Eylül 2008, saat  22.30 sıraları Atatürk Caddesi Özel İdare önünde bulunan kavakta bir kaza oldu.

            Kazada bir yaralı vardı, yaralı 112 ambulansı ile Devlet Hastanesi A bloğa kaldırıldı. Acil Servisin yaralıya müdahalesi olacağı için 2 saat sonra hastaneye telefon ettim.

            Yaralı Alkollü idi, yaralının kaç promil alkollü olduğunu öğrenmemiz ve haberi ona göre hazırlamamız gerekiyordu.

            Acil servise üç defa telefon ettim. Üçüncü de bu bilgiyi vermek yasak cümlesi ile karşılaşınca adeta şok oldum.

            Nereden çıktı bu yasak diye, nöbetçi doktorun kim olduğunu öğrenmek için tekrar hastaneyi aradım. Nöbetçi doktorun Metin Çağlayan olduğunu öğrenince hiç şaşırmadım.

            Çünkü geçen yıl acilde aynı doktor görevliydi. Bilgi almamızın yasak olduğunu söyleyen ta kendisiydi..

            Üstelik bahse konu doktor hastaneye o sırada ağır yaralı gelen şahsı tedavi edeceği yerde benimle tartışmaya başlamış, bende bu konuyu köşemde yazmıştım.

            Geldik bu güne Doktor Metin Çağlayan şayet, Başhekimlikten isimler verilmesin talimatı almışsa diyeceğim bir şey yok

            O zaman Başhekim Atuntaş çıkıp neden yasak koyduğunu açıklamalı. Ancak Doktor Metin Çağlayan kendiliğinden yasak getirmiş ise vay hastanenin haline.

            Buradan Başhekime, İlçe Kaymakamına ve İl Sağlık Müdürüne bir sorum var. Hastaneye gelen bir yaralının isminin öğrenilmesinde ne sakınca var.

            Zaten gerek Emniyet Müdürlüğü ve gerekse İlçe Jandarma Komutanlığı kendi bölgelerinde meydana gelen adli ve diğer olayları Kaymakamlığa vukuat raporu hazırlayıp sunuyor.

            Konu kamu görevine getirilecek olursa gerçek kamu görevini biz gazeteciler yapıyoruz.

            Bundan sonra Hastanenin acil sevisine telefon açıp yaralı isimlerini sormayacağım. Ancak Konuya açıklık getirilmez ise köşemde size soracağım çok soru olacak.

            Konu ile ilgili Başhekim Altuntaş? tan bir açıklama bekliyorum. Şayet Başhekimin bu tür bir yasaklaması yoksa bahsi geçen doktor hakkında soruşturma açmasını ve soruşturmanın sonucunu bildirmesini istiyorum.

            11 Eylül günü Acil serviste görevli Doktor Çağlayan, şayet kendiliğinden böyle bir yasak getirmişse, demek ki;

            ?Hastanede başlar ayak, ayaklar baş olmuş? demektir.

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı