6 Aralık 2025, Cumartesi
10:49
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

Haftalık olarak kaleme aldığım köşe yazılarında genelde Seydişehir ve Bölgeyi ilgilendiren yazılar kaleme alırım. Ülke genelini ilgilendiren konuları gazeteci büyüklerimiz kaleme aldığı için bizlerin bu tür yazıları kaleme almamızın çok etkili olacağı kanısında değilim.

            Ancak zaman zaman Ülke genelini ilgilendiren konularda görüşlerimizi dile getiriyoruz. Son olarak beni çok etkileyen ve Türkiye olarak çok önemli bir başarıya imza atan ?Türkçe Olimpiyatları? hakkında yazımı kaleme almış emeği geçenleri tebrik etmiştim.

            Şimdi ise Türkiye yaklaşık yarım asır sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki yerini aldı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) geçici üyeliği için Batı Avrupa Bölgesinden İzlanda ve Avusturya Devletleri ile yarışan Türkiye, Genel Kurulda yapılan seçimler sonucu 1. turda  192 ülkenin 151 inin oyunu alarak BMGK geçici üyeliğine seçildi.

            Türkiye 01 Ocak 2009 tarihinden itibaren Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi? nin yeni üyesi olarak görev yapacak.BMGK üyeliği Dünyadaki tüm ülkeler açısından ?büyük prestij? olduğu bir gerçek.

             Diplomatik kaynaklara göre Türkiye, önemli dış sorunlar başta; Kıbrıs, Irak ve PKK konuları olmak üzere birçok konuda dünyaya kendini daha iyi anlatabilecek, Dünya ülkelerini daha sağlıklı bilgilendirme imkanına kavuşacak.

            BMGK üyeliğini kazanmak için adaylık sürecinde çok yoğun bir Diplomasi  faaliyetinin yanı sıra tanıtım kampanyaları, lobi faaliyetleri ve yıllık eylem planları düzenledi. 10 özel temsilci 2006 dan buyana 67 ülkeyi ziyaret etti.

            Ankara Uluslararası toplantılarda üst düzey katılım yaptı. Uluslar arası toplantılara ev sahipliği yapma stratejisi uyguladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sürekli olarak gezilerinde ve 63. dönem Birleşmiş Milletler genel kurulu genel görüşmeleri kapsamında ikili görüşmelerinde Türkiye? nin BMGK adaylığını gündeme getirdi. Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve hakeza Dış İşleri Bakanı Ali Babacan da Yurt Dışı gezilerinde ziyaret ettiği Devlet Başkanları ve Dış İşleri Bakanlarına bu konuyu gündem getirdi, destek istedi.

            Netice olarak Türkiye çok büyük bir başarıya imza atarak 2009 ve 2010 yılları için yarım asır sonra BMGK üyeliğine seçildi.

            Dünyada hiçbir devletin vatandaşı kendi devletine,milletine düşman değildir. Bu özellik sadece bizde var. Hangi ülkeye giderseniz gidin kendi devletine düşmanlık yapan Türk vatandaşına rastlamak mümkün.

             Hatta düşman bulmak için yurt dışına bile çıkmaya gerek yok içimizde yeterince var.

            Bütün bu olumsuzluklara rağmen Dünyanın önemli devletleri arasına hem de yarım asır sonra seçilmek çok büyük bir başarı.

            Ankara bundan böyle herhangi bir karar mekanizmasında toplantı salonunun dışında değil içinde yer alacak. BM Güvenlik konseyi veto hakkı olan beş daimi üye ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile 10 geçici üyeden oluşuyor.

            Türkiye nin BMGK üyeliğine seçilmesi Dünyada çok büyük yankı bulurken içeride aynı yankıyı bulmadı.

            Türkiye olarak iç siyasi çekişmelerimizi dışarıdaki menfaatlerimizde unutup birlikte hareket etmeyi öğrenemedik.

            İktidarı ve icraatlarını içeride istediğimiz kadar eleştirelim, ancak konu Ülke menfaatine gelince İktidarı, Muhalefeti, Tüm Kamu Kurumları ve Sivil Toplum Kuruluşları birlikte hareket etmeli.

            Bu sebeple Türkiye? nin BMGK üyeliğine seçilmesi çok önemli, iktidarı eleştirenler bu büyük başarı karşısında sevinmeli ve emeği geçenleri tebrik etmeli.

            Konu Ülke menfaati olunca;

?Kol kırılmalı, ama yen içinde kalmalı?

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı